26 Kasım 2015 Perşembe

KADIN ÇİZERLERDEN ULUSLARARASI KADIN SORUNLARI SERGİSİ FOÇA'DA...

Karikatürcüler Derneği tarafından oluşturulan “Kadın Çizerlerden Kadın Sorunları” isimli Uluslararası Sergi, 25 Kasım 2015'te “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü” etkinlikleri kapsamında Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde açıldı. Açılışa Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, Başkanlık Danışmanı Hülya Dinçel , çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile sergide karikatürleri yer alan çizerlerden Ayten Köse ve Zeynep Gargi de katıldı. Derneği temsilen Abidin Köse, Birol Çün, Hasan Efe, Sadık Öztürk de açılışta hazır bulundular.


Foça'daki serginin açılış anından... 



MİZAH EKİ YAPILMIŞ OLAN "GIRGIR" BU HAFTADAN İTİBAREN YENİDEN DERGİ OLARAK PİYASADA...


GIRGIR'DAN MİZAHHABER'E GELEN BİR HABERİ VE YENİDEN DERGİ HALİNE GELEN GIRGIR KAPAĞINI SİZLERLE PAYLAŞALIM...

Bir süredir Cumartesi günleri mizah eki olarak verilen Gırgır yeniden ayrı bir dergi olarak yayın hayatına devam etme kararı almış. Bu hafta Perşembe günü çıkacak olan Gırgır, önümüzdeki haftadan itibaren Çarşamba günleri yayınlanacak. (Yayın Koordinatörü: Rıdvan Bağış)


25 Kasım 2015 Çarşamba

GERÇEK BİR DOSTU, ÇİZER CEM KENAN ÖNGÜ ARKADAŞIMIZI YİTİRELİ 12 YIL OLDU...


Yıllar acımasızca geçtikçe yitirdiğinize daha da fazla üzüldüğünüz dostlarınız varsa hayatınız boşuna geçmemiştir... Karikatürcü arkadaşımız Cem Kenan Öngü de böylesi bir dosttu gerçekten... Gerçek bir dostu, Cem Kenan Öngü arkadaşımızı yitireli 12 yıl uçtu gitti... 12 yıldır onu bir şekilde anmaya çalışıyorum, sevgili kız kardeşleriyle, yakın arkadaşlarıyla anmaya çalışıyoruz, özel gecelerle andık onu yıllarca ama son bir kaç yıldır anma gecesi yapamadık üzüldüğüm özellikle budur ... Son 8 yıldır Mizahhaber'de sürüyor bu anma... 12 yıl akıp gitmiş bir hakiki, bir yapmacıksız, bir harbi arkadaşı, dostu yitireli... O eski harbi ve insan sıcağı mahallelerin içinden fışkırmış insan sıcağı bir yürekti sevgili Cem Kenan Öngü... Muhasebecilik yapar gibi gözükürdü ama hep çizerdi, her fırsatta çizerdi, portre çizme tutkunuydu, bir peçete bulması yeterdi portre çizmesi için, en ufak fırsatta çizerdi. Çizgiyle ve sesle yaşardı Cem Kenan... Çizmediği zamanlarda bas bariton sesiyle bize muhteşem türküler söylerdi. Richter ölçeğinde sallanırdık etkili sesiyle ve ona eşlik etmeye çabalardık. Zamanında "Ruhi Su Dostlar Korosu"nun boşuna üyesi olmamıştı... Onun gidişi ardından gerçek arkadaşlığın, dostluğun kıymetini daha iyi anladık insan ilişkileri her geçen gün daha da dibe batan bu çakma dostluklar ve sahte arkadaşlıklar ülkesinde... Artık Cem Kenan gibi hakiki arkadaş, harbi dost bulmak hiç kolay değil... Onun gibilerden kalan anılarla idare etmek zorundayız... Sahi, zaten hayat dediğiniz nedir ki, tüm didinmelerin, tüm çabaların pamuk ipliğine bile değil sadece bir parça pamuğa bağlı olduğu insan ömründe... O zaman ne kalıyor geriye?.. Sadece insan... Uzun yaşamak da değil işin sırrı... Sadece insan olabilmek de... Doğmak yetmiyor zira insan olmak için... Bunu başaranlar belki de o yüzden daha erken gidiyorlar... Şüphesiz upuzun yaşayarak insan olmayı inatla sürdürenler de var... Hayat zaten bu iki insan tipinin sayesinde döndürmüyor mu dünyayı?.. Cem Kenan arkadaşım gitmeden önce bana hediye ettiği bir oyuncak kukla palyaço ile yaşıyor evimde... Çalışma masamın hemen arkasındaki uzun koridorun girişinde asılı halde duran kukla palyaçoya baktıkça, pek çok şeyi anımsayarak onu anıyorum her defasında... Neyseee, lafı çok uzattım... 12. ölüm yıldönümünde sevgili can arkadaşım Cem Kenan Öngü'ye bir kez daha yürekten selam olsun istedim... Bıraktığı ışığın bizde hala yandığını söylemek isterken oluştu tüm bu satırlar... O GÜZELİM ANISINA VE ARKADAŞLIĞINA, 12 YIL SONRA DA AYNI SICAKLIK VE SEVGİYLE...


Cihan Demirci-MİZAHHABER

20 Kasım 2015 Cuma

AYDIN DOĞAN KARİKATÜR YARIŞMASINA "LEVENT ELPEN" İMZALI YERİNDE BİR ELEŞTİRİ!..

Bu yıl 32. kez gerçekleşen Uluslararası Aydın Doğan Karikatür Yarışması'nın ödül töreni evvelki akşam yapıldı.Bu ve benzeri pek çok yarışmada olduğu gibi daha önce benzerleri pek çok kez yapılmış, karikatürden çok grafik tatlar taşıyan çizimler ödül kazanıyorlar. Genç çizerlerin çoğu bilmezler ama bu yarışmanın başlangıç yıllarında adı "Sedat Simavi" Karikatür Yarışmasıydı. Hürriyet gazetesini 1948'de yayınlamaya başlayan, ülke tarihinin gördüğü en renkli yayıncı olan Sedat Simavi aynı zamanda karikatürcü kökenli bir gazeteci ve yayıncıydı. Kurtuluş Savaşı sırasında çıkardığı mizah dergileriyle Mustafa Kemal ve arkadaşlarına destek vermiş ve bu ülkede yayıncılık anlamında pek çok öncülüğe imza atmış, ülkenin en önemli gazetecilik meslek kuruluşu olan Gazeteciler Cemiyetinin de kurucusu olmuştur. Böylesine önemli, karikatürle bu denli ilgili bir insanın adını taşıyan yarışmayı Hürriyet'i satın aldıktan bir süre sonra kendi adına çeviren gazete patronu Aydın Doğan'ın bu davranışını o günden beri eleştiren, bu yarışmayı bu nedenle hep protesto edip, bu anlamda daha önce de Mizahhaber'de ve başka site ve bloglarda pek çok yazı yazan biriyim. Aydın Doğan kendi adını taşıyan bir karikatür yarışması düzenleseydi karşı çıkmamın mantığı pek kalmazdı ama o varolan ve anlamlı bir isim taşıyan bir yarışmanın adını kendi adına çevirmiştir, yani sorun buradadır. Üstelik gazetesi Hürriyet, kurucusu ve ilk yayıncısı Sedat Simavi'nin yıllar yılı logosunun altında duran ismini bile bir kaç yıl önce çıkarmış, yani kurucusu Sedat Simavi'yi tamamen silme aşamasına geçmiştir. Herkes istediği gibi düşünebilir elbette. Zaten böyle düşünmeyen, ya da bu isim değişimini dert etmeyen pek çok karikatürcü her yıl bu yarışmaya katılır hatta arkadaşlarımız, meslektaşlarımız yıllardır karikatür dünyasının en önemli yarışmalarından biri haline gelmiş bu yarışmanın jürisinde yer alırlar ama benim düşüncem budur. Yarışmanın ödül töreni sonrasında; Taraf gazetesinin sitesinde okuduğum Levent Elpen imzalı aşağıdaki yazıda yer alan eleştirileri yerinde buluyor ve MİZAHHABER'DE sizlerle paylaşıyorum...

CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER




Karikatür değil ‘grafik’ yarışması

Bu yıl 32’nci kez düzenlenen Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nda yarışan eserlere baktığımızda, jürinin tercihlerinin ‘grafik illüstrasyon’dan yana olduğunu gözümüze çarptı.
Yarışmanın tarzı, bu. Aslında 30 yıldan fazla bir süredir adı “Simavi” Karikatür Yarışması iken de kazananlar aynı bakış açısıyla değerlendiriliyordu. Yarışmanın kendisini eleştirmek elbette kimsenin haddine değil. Ancak yıllardır karikatür dünyasının içinden gelen sesleri de göz önüne alarak uluslararası ün kazanmış bu yarışmanın karikatür sanatının kendisi üzerinde nasıl bir etki yarattığını bilmenin, herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum.
Zira karikatür, hicivin çizgi aracılığıyla ulaştığı en yüksek mertebedir. Yaşadığımız sosyal olumsuzluklara karşı karikatürden daha zekice bir başka tepki şekli yok. Bu yüzden, Türkiye’de karikatür çizerlerine siyasal iktidar tarafından sürekli dava açılıyor. Günümüzden yaklaşık 30 ilâ 40 yıl önce Türkiye’de karikatür alanında yaşanan sert tartışmalarda, daha çok ‘halk mizahını’ savunan ve Gırgır mizah dergisinin ulaştığı başarı dolayısıyla basında da güçlü durumda bulunan Oğuz Aral, bu tür yarışmaların “Karikatürün muhalif ruhu”na aykırı olduğunu öne sürerek karşı çıkmıştı. Yaşanan karşılıklı ve sert suçlamalara varan tartışmalarda, konu gereksiz yere “Yazılı (balonlu) karikatür-yazısız (balonsuz) karikatür” ayırımına kadar gelip dayanmıştı. Karikatürüne konuşma balonuyla yazı yazan karikatürist, aynı zamanda ‘dergi çizeri’ kimine göre, ‘yoz mizah’ın temsilcisiydi. Karikatürünü sadece çizgiyle anlatım yoluyla çizen ise ‘salon karikatürcüsü’ ve hatta ‘burjuva’ idi.
AYNI ESPRİLER, FARKLI ÇİZERLER…
Günümüzde bu tartışmalardan eser kalmamasına rağmen, yaşadığımız coğrafyada karikatür sanatının kendisi, zamanla evrilerek, bir noktaya gelmiş gibi gözüküyor. Artık, Aydın Doğan gibi karikatür yarışmalarının jürilerinde, bir zamanların “balonlu” dergi karikatürcüleri, jüri üyesi olarak görev alıyor. En güzel örnek ise 32’inci Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nın jürisindeki Latif Demirci… Latif Demirci, Gırgır dergisinde çizdiği ilk yıllarda ustası Oğuz Aral’ın çizgisinin “tıpkısının aynısı” ile mesleğe başlamış bir karikatürist olarak tanınıyor. Jürinin bu yarışmalardaki seçimleri ise elbette Oğuz Aral’ın “halk mizahı”ndan çok farklı tercihleri yansıtıyor. Yarışmanın “uluslararası” nitelikte olması, eserlerin belirli bir ortak anlatım diline sahip olmasını gerektiriyor. Bu da karikatüristin eserini, oldukça sınırlayıcı bir şekilde etkiliyor.
Daha da önemlisi, belirli konuların ve esprilerin çokça tekrarlanmasına yol açıyor. Bu tür uluslararası yarışmalarda, genel politika, barış, savaş, mülteciler, zenginlik, yoksulluk gibi konulardan başka konulara değinen neredeyse hemen hiç karikatür bulunmamasının en önemli sebebi bu. Konuların bu tür genel tekrarlarla sınırlanması zorunluluğu, geçmiş yıllarda zaten çizilmiş karikatürlerin birer kez daha aynı esprilerle ama farklı çizerlerle tekrarlanmasına ve en sonunda da “Fikir çalınması” tartışmalarına yol açıyor. 2014 Aydın Doğan Karikatür Yarışması birinciliğinde olduğu gibi geçmiş yıllarda zaten çizilmiş bir esprinin birinci seçilmesi, karikatürcüler ve karikatür sanatı açısından bir türlü bitmeyen hayli sancılı yeni tartışma süreçlerinin başlamasına yol açıyor.
KARİKATÜR MÜ İLLÜSTRASYON MU
Dikkat çekici bir başka nokta da, bu yılki yarışmanın ilk üç eseri ve dereceye giren karikatürler açısından bakıldığında, karikatürün daha naiv, basit çizgili ve kolay anlaşılır ama vurucu tarzından hayli uzaktaki eserlerin ödüllendirilmesi… Birinci olan Arnavut karikatürist Agim Sulaj’ın çelişkileri ifade etme biçimi, zenginlik ve yoksulluğun acımasız eleştirisi, elbette yerli yerinde ama çizgi tarzına gelince, karikatürün anlamını veren abartıdan hemen hiçbir eser olmadığı göze çarpıyor. Agim Sulaj, tamamen resimsi bir tarz ile çizmiş eserini. Buna aslında “İllüstrasyon” deniyor. Hatta biraz daha zorlamayla “Grafik-illüstrasyon” da denebilir. İllüstrasyon ise gerçeğin neredeyse birebir halini yansıttığına göre, nasıl bir “karikatür” ödüllendirmesi yapıldığı, yine zihinlerde soru işareti olarak kalacak gibi.
LEVENT ELPEN  /  TARAF / 19 KASIM 2015

İZMİR'İN GÖKDERE KÖYÜNDE KARİKATÜR FESTİVALİ!..




Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği, Bornova Belediyesi’nin ve Gökdere Köyü Muhtarlığı’nın katkılarıyla düzenlenen Karikatür Festivali’ne katıldı. Çizerler Birol Çün, Hasan Efe, Cem Koç, Sadık Öztürk, Kemal Buluş, Abidin Köse ve Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilcisi Mehmet Aslan 14 kasım 2015 cumartesi Gökdere köyünde karikatür dolu bir gün geçirdiler. Yoğun ilgi gören portre karikatür çalışmalarının yanı sıra köy sakinleriyle söyleşiler de gerçekleştirildi. Çevre konulu karikatürlerden oluşturulan serginin açılışının da yapıldığı festival sonunda çizerler köy muhtarı Atanan Budak ve Servet Ali Çınar’ın konuğu oldukları yemekte yorgunluklarını attılar.
Kemal Buluş Köydeki festivalde çizim sırasında... 

19 Kasım 2015 Perşembe

70 YAŞINDA YAŞAMINI YİTİREN KOMEDYEN-OYUNCU ATİLLA ARCAN TOPRAĞA VERİLDİ!..

Şu 2015 öylesine acı ve üzüntülerle dolu bir yıl oldu ki insan almaya doymadı. Haberi ilk önce kardeşi olan karikatürcü arkadaşımız Kemal Gökhan Gürses'ten aldık. Kemal Gökhan'ın ağabeyi, yılların usta oyuncusu, komedyeni, şovmeni Atilla Arcan (Gürses) da yılın kayıpları arasına karıştı. Uzun yıllar komediye, sahneye, mizaha emek veren 1945 doğumlu Atilla Arcan'ı 16 Kasım'da 70 yaşında geçirdiği kalp krizi sonrasında yitirdik. Atilla Arcan'ın cenazesi 18 Kasım'da Erenköy Galippaşa Camiindeki ikindi namazı sonrasında defnedildi. Atilla Arcan için, düzenlenen cenaze töreninde taziyeleri eşi Gül, kızı Şebnem ile oğulları Barış, Uğur ve Özgür Arcan kabul etti. Törene, aralarında; Müjdat Gezen, Selami Şahin, Mine Koşan, Yalçın Menteş, Ferdi Akarnur, Fatih Mühürdar’ın da olduğu sanat dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Cenazeye katılan sanatçılardan Ferdi Akarnur, Arcan’ın değerinin bilinmediğini belirterek, "Çok önemli bir insanı kaybettik. Çok önemli bir dostumu, arkadaşımı, Türk tiyatrosunun çok önemli bir oyuncusu kaybettik. Bunlar yerine gelmiyor. Böyle bir değerdi Atilla Abi, ama öyle sakin bir köşede durduğu için de kendi değerini bulamadı, insanlar onu gerektiği yere getiremedi. Maalesef bizde biraz nankörlük herhalde var" dedi.

"Ateşböceği Ercan" olarak bilinen Ercan Bostancıoğlu ise, "Atilla, eşi emsali az bulunur bir taklit yeteneğine sahip bir kardeşimizdi. Geçen sene beraber Yapışık Kardeşler’de figüran oynadık. Atilla, nur içinde yat! Mekanın cennet olsun evladım! Çok duygu yüklüyüm" diye konuştu.

Törene katılan Müjdat Gezen de, "Bu 2015 inşallah çabuk gider. Çok arkadaşımızı yitirdik. Zeki Alasyası, Sümer Tilmaçı, Levent Kırcası. Çok sevdiğim bir arkadaşımız, Allah rahmet eylesin. Söylenecek bir şey yok" dedi.

Atilla Arcan’ın cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazından sonra omuzlara alındı. Daha sonra cenaze aracına konulan Arcan’ın cenazesi, Küçükyalı Mezarlığı’nda toprağa verildi.


Başta eşi, çocukları, Gökhan ve Hakan arkadaşlarımız olmak üzere tüm aileye başsağlığı diliyor, Atilla ağabeyin ışıklı ruhu şad olsun diyoruz... 

Cihan Demirci-MİZAHHABER 

13 Kasım 2015 Cuma

CİHAN DEMİRCİ, ÇOCUKLAR İÇİN YAZDIĞI 4 MİZAH KİTABINI 34. İSTANBUL KİTAP FUARINDA İMZALADI...



Mizah yazarı, şair ve karikatürcü Cihan Demirci, 11 Aralık 2015 Çarşamba günü, Beylikdüzü'nde bu yıl 34. kez gerçekleşen Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nda, Kırmızı Kedi Yayınevi'nin standında Kırmızı Kedi Çocuk'tan yayınlanmış. çocuklar için yazılmış 4 mizah kitabını imzaladı. Bunların en yenisi, geçtiğimiz ay yayınlanan 44. kitabı "Gülmesini Bilen Çocuk"tu. Çocuklar için yazılmış olsa da, büyüklerin de keyif alarak okuyabileceği özgün fıkralardan oluşan, henüz tanıtımı bile yapılmamış kitabının gördüğü ilgi 37 yıllık yazar-çizeri mutlu etti. 



Bu arada şu bilgiyi de buradan verelim. Cihan Demirci'nin "Çocuklar İçin Fıkralar Dizisi"nden çıkan ilk kitabı "Gülmesini Bilen Çocuk"un ardından fıkra dizisinin 2. kitabı ve toplamda 45. kitabı olan; "Gülünce Güzel Dünya" da Aralık ayı başında Kırmızı Kedi Yayınevinden yayınlanmış olacak. Böylece 1985'te ilk kitabını yayınlayan Cihan Demirci, 30 yıllık bir serüvende 45. kitabına ulaşacak.

KEMAL BULUŞ'UN "ATATÜRK PORTRELERİ"NDEN OLUŞAN PORTRE KARİKATÜR SERGİSİ İZMİR'DE AÇILDI...

Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği sergi programı kapsamında, Kemal Buluş'un Atatürk Portreleri isimli sergisi, 10 kasım 2015 günü saat 15.00 te Konak Belediyesi Neşe ve Karikatür Müzesi'nde , Konak Belediyesi Başkanı Sema Pektaş ve Kültür Müdürü Salim Çetin'in de katıldığı kokteyl ile açıldı. 

Açılışta İzmir'li çizerlerden Zeynep Gargi, Abidin Köse, Murteza Albayrak, Ayten Köse de hazır bulundu. Sergi, Alsancak'taki Neşe ve Karikatür Müzesinde 10 Aralık tarihine dek açık kalacak.


Konak Belediyesi Kültür Müdürü Salim Çetin serginin açılışında konuşma anında... 


12 Kasım 2015 Perşembe

"KARİKATÜRLERLE CUMHURİYETİN ÖYKÜSÜ" ADLI KARİKATÜR SERGİSİ KUŞADASI'NDA AÇILDI...


Karikatürlerle Cumhuriyetin Öyküsü isimli sergi, 10 Kasım 2015 tarihinde saat 15.00 te Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galerisi'nde açıldı. Sergide, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinden başlayıp Birinci Dünya Savaşı ve ardından Kurtuluş Savaşı ile devam ederek cumhuriyetin ilanına kadar olan dönem, o tarihlerdeki yayın organlarında yer alan karikatürler ile izlenebiliyor. Açılışta Kuşadası Belediye Başkan Vekili Canan İnanç ve Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu ile Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilcisi Mehmet Aslan, Cem Koç, Birol Çün, Sadık Öztürk ve Lütfü Çakın da hazır bulundular. Sergi 15 kasıma kadar izlenebilecek. (HABER: KARDERİZMİR)


10 Kasım 2015 Salı

HALİL İ. YILDIRIM'IN ÇİZGİSİYLE; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

Portre ustası çizer arkadaşımız Halil İ. Yıldırım, Mustafa Kemal Atatürk portresini MİZAHHABER'le paylaştı, kendisine teşekkür ediyor, bu ülkeye epeyce büyük gelen sevgili Mustafa Kemal Atatürk'ü 77. ölüm yıldönümünde bir kez daha sevgiyle anıyoruz... 


M İ  Z  A  H  H  A B E R

7 Kasım 2015 Cumartesi

BU YIL ANA TEMASI "MİZAH; HAYATA GÜLÜMSEYEREK BAKMAK" OLAN 34. İSTANBUL KİTAP FUARI 7 KASIM-15 KASIM TARİHLERİ ARASINDA AÇIK KALACAK...



MİZAHHABER - Bu yıl 34. kez düzenlenen, 7-15 Kasım 2015 tarihleri arasında Beylikdüzü'nde gerçekleşecek olan Uluslararası İstanbul Kitap Fuarının ana teması "MİZAH" oldu. Bu nedenle bu yıl fuarın onur yazarı, bir onur çizeri; Tan Oral... 1937 doğumlu Tan Oral, 1963 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık bölümünü bitirdikten ve 3 yıl mimarlıkla uğraştıktan sonra, 1966'da karikatüre yöneldi. 1976'da Politika gazetesinde günlük karikatür çizmeye başladı. Karikatürcüler Derneğinde başkanlık da yapan uzun yıllar; Cumhuriyet'te, son olarak Taraf gazetesinde çizen, Tan Oral karikatürlerine T24 internet sitesinde devam ediyor.

7 Kasım Cumartesi günü başlayıp 15 Kasım Pazar akşamına dek gene 9 gün sürecek İstanbul Kitap Fuarında, fuarın onur çizeri Tan Oral'ın da katılacağı, Tan Oral'ın karikatürü üzerine çeşitli söyleşiler, paneller gerçekleşecek. Bu yıl 100. Yaşı kutlanan mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin de, 9 gün boyunca pek çok söyleşi ve panelle kitap fuarında anılacak. Ayrıca Aziz Nesin için özel bir sergi de gerçekleşecek. Uluslararası olan fuarın bu yıl ki konuk ülkesi Romanya'dan da pek çok yazar fuara katılacak, bunlar arasında Romen karikatürcü İon Barbu da yer alacak. Fuarda gene 100. yaşında olan bir başka mizah ustası Haldun Taner de bir söyleşiyle anılacak. 9 gün sürecek fuar süresince, fuarda çeşitli söyleşi ve imza günlerinde pek çok karikatürcü ve mizahçı yer alacak. Programa baktığımızda; başta fuarın onur çizeri Tan Oral olmak üzere; Semih Poroy, Behiç Ak, Ramize Erer, Kamil Masaracı, Bülent Üstün, Ohannes Şaşkal gözümüze ilk çarpan isimler oluyor...


MİZAHHABER'in hazırlayıcısı mizah yazarı-karikatürist Cihan Demirci de, 11 Kasım Çarşamba günü, saat:12.00-16.00 arasında Kırmızı Kedi Yayınevi Standında (10. Salon-Stand No: 204/A) çocuklar için yazılmış 4 mizah kitabını imzalayacak ve gene aynı gün, Saat:17.45-18.45 arasında Karadeniz Salonunda gerçekleşecek "Tut Elimden İzmir. Tarık Dursun K." söyleşisine konuşmacı olarak katılacak. Enver Ercan'ın yöneteceği; konuşmacı olarak; Hikmet Altınkaynak, Cihan Demirci, Semih Poroy, Yalvaç Ural ve Nurduran Duman'ın katılacağı bu anma söyleşisinde, pek çok mizahçının ilk kitaplarını yayınlayabilmesinde ciddi emeği olan, bu yılın 11 Ağustos tarihinde yitirdiğimiz mizah duygusu yüksek yazar-yayıncı Tarık Dursun K. anılacak.

Fuardaki tüm söyleşi ve imza günlerinin programına kolayca ulaşabilmek için link adresi şöyle: www.istanbulkitapfuari.com   


6 Kasım 2015 Cuma

ŞİİRİN ANA; GÜLTEN AKIN'A "ÇİLE" İLE VEDA...

Çilesinin ucu çoktandır kaybolmuş bir ülkede, şiir yürekli bir güzel insan, "Şiir Ana" Gülten Akın ablamız da gidenler arasındaki yerini aldı!.. Kalanlar devam edecek, çile yüklü bu coğrafyada çilenin ucunu aramaya!.. (C.D.)


SEMİH POROY'DAN "ŞİİR ANA" GÜLTEN AKIN'A VEDA...

SEMİH POROY (6 Kasım 2015-Cumhuriyet)

5 Kasım 2015 Perşembe

ŞEVKET YALAZ KARİKATÜR SERGİSİ 7 KASIM'DA TEPEBAŞINDA AÇILIYOR...



Karikatürcü Şevket Yalaz'ın karikatür sergisi, 7 Kasım  2015 Cumartesi günü, Tepebaşındaki İBB Karikatür ve Mizah Merkezinde, saat:14'te açılıyor. 1956 Adana doğumlu Şevket Yalaz, Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Grafik bölümünde okudu. Karikatüre özellikle; Gırgır, Fırt, Çarşaf, Dıgıl, Avni, Fırfır gibi pek çok mizah dergisinde ve gazetede uzun yıllardır emek veren, dergilerde karikatürün yanı sıra; kapak karikatürü ve çizgi roman çalışmaları da yayınlanan, son yıllarda yarışmalara ve yazısız karikatüre yönelen, 40'dan fazla ödülü bulunan Şevket Yalaz açılışta sergiye gelenlerin portre karikatürlerini de çizecek. 


ŞEVKET YALAZ'DAN İKİ KARİKATÜR ÖRNEĞİ...