25 Ocak 2023 Çarşamba

UYKUSUZ MİZAH DERGİSİ 801. SAYISIYLA YAYIN HAYATINA SON VERDİ!..




MİZAHHABER - Üzücü haberi ilk olarak mizah dergilerinin 43 yıllık balon yazarı (kaligrafisti) Şevki Sayışman arkadaşımızdan öğrendik!.. Şevki, balon yazabildiği son dergi olan ve bu ülkedeki bence kalan son gerçek mizah dergisi olan UYKUSUZ'UN DA KAPANDIĞININ HABERİNİ VERDİ!!!! Kadim işimiz mizah çok ağır bir darbe daha aldı!!! Bu zaten çok zor bir sürecin içinde eriyip bitmiş halde olan basılı mizah yayıncılığının da bitişi gibidir artık!!!!


Ah be Şevki kardeşim, Uykusuz yaşasın diye tribünden az nefes tüketmedim onlar için, her söyleşimde, her imza günümde, yakaladığım her fırsatta mizahı yok edenleri anlattığım gibi, mizahı bu ülkede var eden son dergi olan Uykusuz'u da anlattım insanlara... Uykusuz'a sahip çıkın dedim... Ama çıkmadılar!.. Tıpkı bizi de yargılanma sürecimiz de, siyasi mizah yapamaz hale getirildiğimiz ağır bir süreçte yapayalnız bıraktıkları gibi!!!


Ah be Şevki kardeşim, benim de su basmış ağır bir ev faciası yaşayıp öylece bitik halde boşluğa baktığım ölü bir anımda gördüm yazdıklarını, içim sızladı kadim işim mizah adına!.. Oooof ki ne ooof!!! Sadece saf ve temiz bir mizah yapmış, mizahı asla ticaret aracı haline getirmemiş tek ekip de bitti desene, bizi zaten bitirmiş, bir köşeye fırlatıp atmışlardı, Uykusuz'un varlığını sürdürüyor olması bile benim için bir umut ışığı oluyordu, demek ki artık o ışık da karardı, çok üzgünüm be Şevki, zaten 6 gündür UYKUSUZ ve perişan haldeydim, ayakta zor duruyordum, bu işlere 45 yılımı verdim, karşılığı kocaman bir hiç, senin gibi müthiş bir emekçinin işsiz kalması adına da çok üzgünüm, biten mizah yayıncılığımız adına da çok üzgünüm, altılı masa hala daha aday açıklayacak(!) ama ülke bitti bitiyor, mizahın bittiği bir ülkede yaşanmaz arkadaşlar, mizahsız bir ülke içinse yolun sonu bu mudur???? Evet BUDUR!!!!!!

Bakın ta 90'lı yılların ortasında başlamıştım "HAYAT MİZAHI KAÇ GEÇİYOR?" başlıklı bir manifestoya...Bu  başlık altında sayısız yazı yazdım, söyleşi gerçekleştirdim. Sadece yazan-çizen değil mizahın teorisine-pratiğine-sosyolojisine-tarihine de kafa yoran bir mizahçı olarak 1995'lerden itibaren şunu demeye çalışmıştım: "Bu ülkede giderek abuklaşan, akla ziyan, saçma-sapan, manyak bir hayat akışı başladı, bu akış içi boşaltılmış bir toplum sayesinde giderek daha da patlayacak ve mizahçının hayal gücünü kat kat aşan abuk-subuk gerçek vaziyetler zavallı mizahçıyı fena halde sollayacak!!!" 

Gerçekten de özellikle 2000'lerle birlikte bu süreç katlanarak manyak ötesi bir hale geldi ve böylesi abuk-subuk, akla ziyan bir coğrafyada zekaya seslenen bir mizah yapmanın da pek bir anlamı kalmadı!.. Mizahçının hayal dünyasını sollayan, ona tur üstüne tur bindiren manyamış gerçekler öylesine bir hal aldı ki mizah geniş kitlelerden hızla uzaklaşıp giderek daralan bir alanın içine sıkışıp kaldı. Mizahçı da bu berbat durumda basılı yayınını boşlayıp stand-up tadında bir tarzın içine daldı!.. 2007 yılının 15 Eylül'ün de Penguen'den ayrılan o dönem için son kuşak diyebileceğimiz genç bir kadro Uykusuz dergisini yayınladığında bu tehlike çanları zaten en üst perdeden çalıyordu!.. Uykusuz ekibi, içinde çıktığı Leman gibi dergicilik dışında işlere, derin ticarete dalmadı!.. Naif bir yapı içinde kendini tamamen mizahın akışına bıraktı, ekibin başını çeken Yiğit Özgür benim yazıyla uzun yıllar yapıp "Geyik Muhabbetleri" adını taktığım bir tarzı adeta çoklu balonlarla, strip karikatürlere taşıyarak, keyifle izlediğimiz bir mecra yarattı!.. Fenomen hale gelen bu anlayış ekibe de sirayet edince Uykusuz uzun soluklu komik bir dergiye dönüştü. Ancak hayatın hem akla ziyan abuk hızı, hem de mizahın bu ağır dönem nedeniyle yaşadığı engeller, baskılar, zorluklar derken ne yazık ki basılı mizah yayıncılığının sürdürülebilir bir alanı da kalmadı. Bakın derginin dün kapanma kararı duyulduktan ve bizler de paylaştıktan sonra herkes ama herkes çok üzüldü ama acaba üzülenlerin kaç tanesi Uykusuz'u en azından epeyce bir süre okudu, aldı, takip etti... Ne yazık ki son yıllarda tirajlar yerlerde gezer hale gelmişti. Kalan diğer dergi Leman'ı zaten "ölü halde" gördüğüm için saymıyorum bile...  

Bakın isim vermekten korkmayalım Leman'ın da yayıncılığın bu hale gelmesinde büyük günahları, suçları olmuştur ne yazık ki, ben bunun 1995'lerden sonra kavgasını verdim, yanlışları çekinmeden seslendirmiş biri olarak yemediğim hakaret kalmadı ve bunun da en ağır şekilde BEDELİNİ ÖDEDİM!.. Uykusuz ticarete yenik düşmemiş son GERÇEK dergi olarak saygın bir isim bırakacak geride ama derin bir ticarete yenik düşüp Oğuz ustamızın bıraktığı mirasa ihanet ederek, bayrağı yere düşürenleri de, şunun şurasında dert edinen bir kaç kişi kalmış olsak da bizler asla UNUTMAYACAĞIZ!!!!!!

Tarih: 23 Aralık 1869'tu... Osmanlı'da ilk mizah dergisi Diyojen bu tarihte yayınlanmaya başladı... Yani 154 yıl önce başladı bu serüven... Ancak daha işin başında büyük zorluklar yaşadı... Henüz 1878 yılıydı ve 9 yılı zor bulmuş mizah yayıncılığı tam 30 yıl yasaklandı Osmanlı topraklarında!.. 1908'de 2. Meşrutiyetin ilanıyla özgürlük ortamı oluşunca da sadece İstanbul'da çoğu kısa ömürlü olsa da 40'a yakın mizah yayını çıktı!.. Cumhuriyet'le birlikte soluk alan mizah yayıncılığını ülkenin en uzun ömürlü mizah dergisi olan Akbaba (1922-1977) tam 55 yıl sürükledi 70'lere dek... 68 sonrasında değişmeye başlayan hayatlar 70'lerde Akbaba'yı bitirdi ve onun yerini benim de yetiştiğim Gırgır aldı ta ki 1989'a dek Oğuz Aral ustamızın elinden zorla alınana dek sürdü mizahın en zirvedeki yılları... 1991'de Leman ve sonrası dönemle son kulvara girildi, özellikle 1995'lerden sonra mizaha ve mizahçıya yatırım yapmaktan çok başka alanlara yatırım yapmayı tercih edenlerin de büyük katkısıyla mizah dergiciliği ne yazık ki topallamaya başladı!.. Hem hayatın abuk hızı, hem de dergicilik anlamında yapılan hatalar bu işe çok fazla zarar verdi!.. Leman'ın içinden iki dergi çıktı, önce Penguen, sonra da Uykusuz, ikisi de artık yok... Leman ise dergiden çok başka boyutlarda yoluna devam eden bir şirket olarak var sadece... 

Sonuçta 154 yıllık upuzun bir serüvenin en zor günlerindeyiz... Ülkenin can çekiştiği ve 100. yılında en tarihi makus seçimini yaşayacağı 2023 yılına ne yazık ki kalan en genç derginin yayınına son verme haberiyle başladık... Mizah elbette bitmez ama mizahı bitmiş ülke örnekleri az değil ve bunlar da hep geri ülkeler, son 21 yılda adeta 500 yıl geri giden Türkiye öylesine derin bir ortaçağ karanlığı içine düştü ki mizah gibi akla seslenen bir aydınlığın işi çok ama çok zor, bu acı gerçeği de görmek gerek!.. 

CİHAN DEMİRCİ (MİZAHHABER) 25 Ocak 2023 


#UykusuzKapandı #UykusuzMizahDergisi 






14 Ocak 2023 Cumartesi

CİHAN DEMİRCİ YAZDI: "GIRGIR’IN “ÇİÇEĞİ BURNUNDA” KARİKATÜRCÜLERİ 48 YAŞINDA!.."


Hemen yanda ilk sayısının kapağını gördüğünüz, 13 Ağustos 1972 tarihinde yayın hayatına başlayan, mizah dergiciliğimizin seyrini değiştirmiş Gırgır mizah dergisi ve onu yaratan büyük usta Oğuz Aral, mizah dergiciliğinin ve karikatürün seyrini derinden değiştiren benzersiz bir oluşumu gerçekleştirerek, “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler” başlığı altında müthiş bir emeğe imzasını atmıştı.

Oğuz Aral ustamızın, “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler” adını verdiği önce köşe, sonra sayfa olarak süren bu müthiş oluşumdan pek çok karikatürcü çıktı ortaya. Karikatürümüzde böylesi bir karikatürcü yetiştirme hareketinin benzeri yoktur. Daha önce 40’lı yıllarda Cemal Nadir Güler’in biraz olsun denemeye kalktığı ve birkaç amatör genç çizere ağabeylik yaptığı bir dönem olmuştur ama Güler ustanın çok erken yaşta (45 yaşında) yaşamını yitirmesiyle bu girişimi tam olarak gerçekleşememiştir. Ustam Oğuz Aral, 2002 yılında Cemal Nadir’in 100. Doğum yılı anısına birlikte Taksim’de gerçekleştirdiğimiz benim için unutulmaz o söyleşide tüm bu konulara değinmiş ve bu işi ilk deneyenin Cemal Nadir Güler olduğunu ve ilk gençlik yıllarında ondan bir ışık aldığını belirtmişti.

Bizler bırakın uzak geçmişi daha yakın tarihine bile sahip çıkabilen bir toplum asla olamadık. Yıllardır mizah dergiciliği tarihi, mizah ve karikatür tarihi üzerine araştırmalar yapan, bu konuda pek çok yazı yazıp yayınlayan biri olarak yıllar önce kafama takılan bir durum vardı. Gırgır’ın çıkış döneminde uzun süre derginin künyesinde yayın tarihi yazmadığı için kimse tarihi tam olarak bilemezdi. Bu tam da bize özgü bir vaziyetti. Oğuz abiye 2000’li yılların başlarında evine yaptığım bir ziyarette bu tarihi sorduğumda, bana gülmüş “Bunu da sen bul bakalım” demişti... 1972’nin Ağustos ayında çıktığını biliyordum ama Gırgır zaten klasik anlamda direkt bir “dergi” olarak çıkmamıştı malumunuz. O yüzden ilk sayılarında “Gün Gazetesinin Mizah İlavesinden Seçmeler” yazardı. Kısacası Gırgır dergi olarak çıkmadı, sonradan dergi oldu. Oğuz abinin bu gazıyla elimde tarih yazan ilk Gırgır’ı bulup, o sayıdan geriye doğru giderek ilk sayının tarihini bulmak için bir çalışma yapmış ve sonuçta: 13 AĞUSTOS 1972 tarihine ulaşmıştım. Bu tarihi bulunca çocuk gibi sevinmiştim, çünkü o ana kadar hiçbir yerde yazmıyordu ve benim gibi bir tarih delisinden başka pek kimse kafaya takmamıştı belli ki… Sonra bu doğru tarihi pek çok yerde yazdım, Gırgır'ı ve Oğuz Aral'ı anlattığım belgesel sunumda kullandım ama hala özellikle de Sosyal Medya üzerinde yanlış tarihlerin yazıldığını gördüğüm için bu yazıda bir kez daha altını çizmek istedim, özellikle de mizah dergilerinin tarihine meraklı genç arkadaşlarımız için… Sonuçta geçtiğimiz 2022 yılı GIRGIR dergisinin de 50. yılıydı.. Bu anlamda hazırladığım özel-görsel-belgesel sunumlu 50. yıl söyleşim "Gırgır 50 Yaşında ve Oğuz Aral" ne yazık ki yıl boyunca, o da yılın tam sonlarında 24 Aralık 2022 tarihinde sadece İzmir Mizah Festivali'nde gerçekleşebildi... İstanbul'da bile henüz kısmet olmadı böylesi bir söyleşi yapabilmek!!!!!

GIRGIR 51. YILINDA, ÇİÇEĞİ BURNUNDALAR İSE 48'İ GERİDE BIRAKTI!..

Ama bilinmesi gereken, bugüne kadar kimsenin üstünde pek de durmadığı bizim için bir önemli tarih daha vardı… “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler”in tam olarak hangi tarihte başladığını da merak ediyorduk. Bundan 9 yıl önce Facebook’ta Yakup Karahan arkadaşımızın “Eski Gırgır” grubunda bu tarihi tam olarak bulmaya çalışırken Çetin Ceylan arkadaşımızın katkısıyla bu konuda da bir sayıya ve bir tarihe ulaşmıştık. Evet… O tarih: 12 Ocak 1975’ti… 

13 Ağustos 1972 tarihinde çıkan ilk sayı ile Gırgır serüvenine başlayan Oğuz Aral ustamız, “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler”e ilk kez bir köşe olarak Gırgır’ın 127. Sayısında başlamıştı. Bu sayının tarihi de: 12 OCAK 1975’ti… Yani 12 OCAK 2023 tarihinde Gırgır dergisinin “ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLERİ” 48. yaşına girmiş oluyor… 

Sayıları binlere ulaşan, yüzlerce karikatürcünün geçtiği tabelasız bir okuldur: “Çiçeği Burnunda Karikatürcüler” köşesi ve sayfası… Abimiz, ustamız Oğuz Aral gideli 19 yıl oluyor… Onu gidişinin ardından her fırsatta anmaya çalıştım. Ancak ülkenin ve insan malzemesinin perişan hali nedeniyle son yıllarda ne yazık ki hakkıyla anamadık... Malumunuz karikatürün ve mizahın çok yoğun bir baskı altında yaşadığı berbat bir dönemin içindeyiz uzun yıllardır. Ustamız bizi bir yerlerden hala izliyor ve gözlüyor… Onun attığı bir tohum bugün 48 YAŞINDA!..  

Oğuz Aral ustamızın "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler"e verdiği bu yoğun emeğin önemi şu yaşadığımız dönemde daha iyi anlaşılıyor. Ne yazık ki onun dergicilik döneminin ardından özellikle 90'lı yılların ikinci yarısından itibaren başlayan bir süreçte mizah dergileri bu geleneği sağlıklı bir şekilde sürdüremediler ve Oğuz Aral ustamızın mirasını hoyratça harcayıp, yok ettiler... İçine düştüğümüz dönemde karikatürün sosyal medyada yaşadığı dram da bunun son örneğidir!.. Dünya üzerinde basılı tarihi 193 yıla ulaşan karikatür sanatı çok önemli tarihi bir dönemecin içindeyken bizleri yetiştiren sevgili Oğuz abimizi ve yaptıklarını daha fazla anımsamamız gerekiyor. Eğer onun verdiği emek onun sonrasında da devam ettirilebilseydi bugün can çekişmekte olan mizah dergiciliğimizde bambaşka bir tablo olurdu. "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler" 40'lı, 50'li yaşları çoktan aştılar... Bundan yıllar önce bir kaç kez Adana'da buluşmanın keyfini de yaşadık ve o günleri anlamlı etkinliklerle andık. 

O halde uzun lafın kısası: ÇİÇEĞİ BURNUNDA KARİKATÜRCÜLERİN 48. YAŞI HEPİMİZE KUTLU OLSUN ARKADAŞLAR!..

Cihan Demirci (12 Ocak 2023)


#ÇiçeğiBurnundaKarikatürcüler #OğuzAral #GırgırDergisi

8 Aralık 2022 Perşembe

6. İZMİR ULUSLARARASI MİZAH FESTİVALİ 20-26 ARALIK TARİHLERİ ARASINDA GERÇEKLEŞİYOR...

İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği ve bu yıl 6. kez gerçekleşecek olan Uluslararası İzmir Mizah Festivali, 20-26 Aralık 2022 tarihleri arasında tam 7 gün sürecek... İzmir'in farklı kültürel mekanlarında pek çok söyleşi, anma, sergi ve etkinlikle gerçekleşecek bu renkli festival, mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin'in doğum günü olan 20 Aralık'ta başlıyor. 20 Aralık akşamı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezinde açılış töreninde "Azizname" oyunundan bir bölüm sahnelenecek ve açılış töreni sunumunu Metin Uca yapacak. Aziz Nesin 2022 Mizah Ödülleri; Eray Özbek, Ahmet Gülhan ve Nezih Danyal'a verilecek. "Siyaset ve Mizah" paneline; Zeki Coşkun, Turgut Çeviker ve Seçkin Selvi katılacak. Panelin moderatörlüğünü Raşit Çavaş yapacak. Vecdi Sayar'ın moderatörlüğündeki "Tiyatroda Siyasi Mizah" başlıklı panele Eren Aysan, Semih Çelenk ve Haluk Işık katılacak. 
 
Bu yıl yitirdiğimiz usta çizer Latif Demirci'nin de "Eyy Siyaset" başlıklı sergisiyle anılacağı festivalde, efsane mizah dergisi Gırgır'da yayınlanışının 50. yılında "Gırgır 50 Yaşında" başlıklı, Cihan Demirci'nin gerçekleştireceği görsel bir söyleşiyle yaratıcısı Oğuz Aral'la birlikte anılacak."Siyasi Mizah ve Aziz Nesin" başlıklı söyleşiyi Feridun Andaç gerçekleştirecek. "Tiyatromuzda Siyasi Mizah ve Haldun Taner" başlıklı söyleşide Zeynep Oral konuşmacı olacak. Çağdaş Karikatürümüzün kurucusu sayılan öncü çizer Cemal Nadir Güler de, Kamil Yavuz ve Cihan Demirci'nin konuşmacı olarak katılacağı "Cemal Nadir 120 Yaşında" başlıklı görsel söyleşide anılacak. Daha pek çok söyleşinin gerçekleşeceği festival 26 Aralık Pazartesi akşamı "Zübük" filminin gösterimiyle noktalanacak. 

ÖZETLEDİĞİMİZ FESTİVAL PROGRAMININ TAMAMI: 




7 Aralık 2022 Çarşamba

CİHAN DEMİRCİ YAZDI: "MİZAH TARİHİMİZİN EN UZUN ÖMÜRLÜ DERGİSİ OLAN 'AKBABA' 100 YAŞINDA!.."

Mizah dergiciliği serüvenimizin 23 Aralık 1869'da yayınlanan Diyojen'le başladığını kabul edersek, 2022'de mizah yayıncılığımızda 153 yıl geride kalmış oluyor... Bu uzun serüvenin en uzun ömürlü mizah dergisi ise Akbaba dergisidir... Bugün 7 Aralık 2022... 7 Aralık 1922'de ilk sayısı yayınlanan ve 1977 yılının sonuna dek tam 55 yıl yayınlanan Akbaba dergisi eğer yaşıyor olsaydı bugün 100. yaşına girecekti... 

AKBABA'yı anlayabilmek için biraz geriye giderek başlayalım anlatmaya... Başta da belirttiğim gibi mizah yayıncılığımız 1969'un sonunda başlar ama 1878'de Abdülhamit döneminde tam 30 yıllık bir yasak dönemi yaşar ve 1908'e dek dergicilik bir şekilde yok edilir. Bu arada yurt dışında basılan bazı dergilerin Osmanlı'ya sokulduğunu biliyoruz ama bu karanlık süreç 1908'de ilan edilen 2. Meşrutiyetle biterken mizah yayıncılığı bir patlama yaşar. Sadece İstanbul'da çoğunun ömrü kısa süreli olsa da 40'a yakın mizah dergisi-gazetesi çıkar!..



Kurtuluş Savaşı dönemine geldiğimizde de ilginç bir durum görürüz. Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara hükümetini tutan ve Mustafa Kemal'e ve Kurtuluş Savaşı’na destek veren mizah dergisi “Güleryüz”ü (1921) Sedat Simavi çıkarır. İşte bu dergiye karşı İstanbul merkezli Osmanlı hükümetini tutan ve Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan bir mizah dergisi olan “Aydede” yi de Refik Halit Karay çıkarır. 

Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci devletlerden yana tavır alan “Aydede” dergisi Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasıyla kapanmak zorunda kalır ama bu dergi aşağı-yukarı aynı kadro ile 7 Aralık 1922’de yeni bir dergiye dönüşür. İşte sadece adı değişen Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhon tarafından çıkarılan bu dergi de 20. yüzyılın en uzun ömürlü dergisi olan “Akbaba”dan başkası değildir...
Akbaba dergisi uzun yayın hayatı boyunca bir kaç kez kapansa da, yayını bir kaç kesintiye uğrasa da 1922’de başlayan yolculuğunu 1977 yılı sonunda noktalar yani 55 yıllık bir ömür sürer. Hiç unutmam henüz 14 yaşlarındaydım, o dönem Erenköy'de oturuyoruz... Mizah dergilerinin tutkunuyum... Her hafta Akbaba’yı satın aldığım Erenköy tren istasyonundaki bayiiye gittiğimde Akbaba’yı uzatan bayii; 

“Bak bu Akbaba’nın son sayısı” demişti… Akbaba’nın üzerindeki tarih 28 Aralık 1977’ydi ve ilerde yakın dost olup, birlikte de çalışacağım sevgili Cafer Zorlu ağabeyin imzalı kapak karikatüründe Noel Baba kaçırılmış ve fidye isteniyordu hatırladığım kadarıyla!.. O dönemlerde uzunca bir süredir uzatmaları oynayan ve bir kaç kişinin çabasıyla yayınını zorlukla sürdüren yaşlı ve iktidar yorgunu Akbaba tahtını çoktan Gırgır’a kaptırmıştı zaten o günlerde…

20. yüzyılın bir başka uzun ömürlü dergisi Gırgır’ın sadece 17 yıl süren bir ömrü olduğunu düşünürsek Akbaba’nın 55 yılının ne denli uzun olduğunu daha iyi anlarız.

İlginç olan 2022 yılı, benim de yetiştiğim dergi olan Gırgır dergisinin de 50. yılı!.. Yani Gırgır, Akbaba'dan tam 50 yıl sonra yayınlanmış... Çok farklı iki ayrı mizah anlayışı!.. 

AKBABA, bu kadar uzun ömürlü olmasını doğrusu patronu Yusuf Ziya Ortaç'a borçludur!.. Çok zeki bir yayıncı ve edebiyatçı olan Ortaç, Akbaba'yı dönem dönem muhalif, dönem dönem dönem de iktidara yakın bir dergi olarak, çok kurnaz bir şekilde yayınlayarak, bir şekilde her devrin dergisine dönüştürmüştür. Onun ölümünden sonra oğlu Ergin Ortaç, dergiyi biraz yenileyip, atağa kaldırmaya çalışsa da 60'ların sonlarından itibaren Akbaba devrini tamamlamış bir dergi olarak, o eski ve güçlü etkisini kaybetmiştir. 1972'de Gırgır gibi "genç" beyinli bir derginin fırtına gibi esmeye başlamasıyla Akbaba, Gırgır dönemine sadece 5 yıl dayanabilmiş ve 1977'nin sonundaki yılbaşı sayısıyla tarihe karışmıştır. Anlayacağınız 7 Aralık 1922'de yayın hayatına başlayan AKBABA, gene bir Aralık ayının 28'inde son sayısıyla 55 yıllık upuzun bir serüveni noktalamıştır. 


Bu ilginç ve en uzun ömürlü dergiyi son 60'ların ortasından kapanana dek iki emekçi ve özel yetenekli çizer; Cafer Zorlu ve Zeki Beyner sırtlamış, bu iki büyük usta son sayısına dek bu dergiye emek vermiştir. 

Akbaba'nın kapaklarıyla şöhret olan, ömrünün son 20 yılında yakın dostluğunu paylaştığım, kendisiyle uzun röportajlar yaptığım ve hayatını anlatan biyografik kitabına katkı verdiğim sevgili Necmi Rıza Ayça da Akbaba'nın efsane çizeri olarak tarihteki yerini almıştır... 

100. YILINDA BU İLGİNÇ VE EN UZUN ÖMÜRLÜ DERGİYİ SEVGİYLE VE KATTIĞI RENKLE ANIYORUM... 

Cihan Demirci (7 ARALIK 2022) 



55 yıl yayınlanmış AKBABA mizah dergisinin 1977 yılı sonlarında 28 Aralık 1977 tarihinde yayınlanan son sayısının kapağı... (CİHAN DEMİRCİ ÖZEL ARŞİVİ) 

 

6 Aralık 2022 Salı

HAFTANIN UYKUSUZ KAPAĞI...


 UYKUSUZ MİZAH DERGİSİ KAPAĞI... 

(Sayı: 794 - 7 Aralık 2022)

17 Ekim 2022 Pazartesi

ORHAN ÖNAL... BALONDAN YAZARLARIN CİRİT ATTIĞI BİR ÜLKEDE GERÇEK BİR BALON YAZARI HAYATA BUGÜN SESSİZCE VEDA ETTİ...

MİZAHHABER - Onu bundan 40 yıl önce, 1982 yılında İbrahim Tapa ile çalıştığım dönemde tanımıştım... Dönemin çok büyük kadro ve reklamla çıkmış olan Güneş gazetesine "Gölge" adlı bir mizah eki hazırlayan kadronun içindeydim. Bu mizah eki 10 ayı bulan bir süre hazırlandı, bir sürü provaları basıldı, Orhan ağabey gece yarısı bu prova öncesinde derginin balonlarını yazmak için Tapa ağabey tarafından "Nöbetçi Balon yazarı" olarak evden çağrıldığında altında pijamasıyla gelip bu balonları yazdı ama bizim "Gölge" asla çıkmamış bir mizah eki olarak tarihteki yerini de alamadı!..

Orhan Önal ağabey de karikatür ve çizgi romanların balon yazarıydı!.. Balon yazarı olarak öne çıkmıştı ama o aynı zamanda karikatürcüydü. Özellikle spor karikatürcüsüydü. Babıali yıllarımız henüz sürüyordu... Güneş gazetesinin sonrasında 90'lı yıllarda Milliyet Yayınlarında da çalıştık...

Orhan Önal özgün biriydi. Çok konuşan, sohbeti seven, çocukça bir tavrını son yıllarına dek sürdüren, mütevazı bir yürekti... İşin tuhafı, bu renkli insanla İLK RÖPORTAJI yapan kişi oldum ve bu röportaj sonrasında Orhan ağabeyin biraz farkına varıldı, Karikatürcüler Derneği sitesinde ve Kadıköy'ün yerel gazetelerinde onunla konuşanlar oldu.

2009 yılının sonlarında onunla Kadıköy'de yaptığım röportajı 2010 başlarında MİZAHHABER'de yayınladıktan sonra ona yeniden çizme hevesi gelmişti.

Onunla ve eşiyle Kadıköy'de Moda Çay bahçesinde, Akdeniz Kafe'de keyifli buluşmalar yaşadık. Her buluşmaya sanki karikatürü yeni başlamış bir gencin, çocuğun heyecanı içinde çizdiği yeni karikatürlerle gelir, bunları bana göstererek, "Bunları sence nerede değerlendirebiliriz Cihan?" derdi...

Sonrasında Orhan ağabey sağlık sorunlarıyla boğuşmaya başladı, yürüme zorluğu çekiyordu, düştü, tekerlekli sandalyeye mahkum oldu ama bundan 4 yıl kadar önce son sergisini Kadıköy Karikatür evinde açtı. Son dönemi demans hastası olarak geçti. Virüsle başlayan sürecin öncesinde görebilmiştim onu son kez... Hepimiz için çok kötü geçen son 3-4 yılda o da yaşam savaşı verdi... 


1 Ekim'de kızından bir mesaj geldi, babası yoğun bakımdaydı ve direniyordu. Bu sabah kızı ölüm haberini iletti... Babamla aynı yıl, 1930'da doğmuş olan Orhan Önal da hayata 92 yaşında veda etti...

Balondan yazarların cirit attığı bir ülkede gerçek bir balon yazarı ve çizer Orhan Önal da anılar denizindeki yerini aldı... Ruhu şad olsun... 

Cihan Demirci


Arzu edenler alttaki Mizahhaber linkine tıklayarak Cihan Demirci'nin Orhan Önal'la 12 yıl önce yaptığı röportajı okuyabilir...



ORHAN ÖNAL'LI ANILAR, FOTOĞRAFLAR, ÇİZGİLER...










Orhan Önal son sergisinin açılışında...








 ORHAN ÖNAL (1930-17 EKİM 2022)

7 Ekim 2022 Cuma

"CİHAN DEMİRCİ İLE MİZAH KÜLTÜRÜ ATÖLYESİ" EKİM AYINDA İZMİR'DE GERÇEKLEŞİYOR!..


İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği: "CİHAN DEMİRCİ İLE MİZAH KÜLTÜRÜ ATÖLYESİ" 12-13-19-20 EKİM 2022 tarihlerinde; (Saat: 18.30-20.30 saat arasında) İzmir'de Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Araştırma Kütüphanesi'nde gerçekleşiyor...


ÜCRETSİZ OLAN ATÖLYE, 25 KİŞİ İLE SINIRLIDIR...

DETAYLI BİLGİ VE KATILIM İÇİN: izmir.art

Mizah Edebiyatına, yayın ve medya dünyasına 45 yıldır yazar-çizer, zaman zaman da eğitmen olarak emek veren Cihan Demirci daha önce özel bir sanat okulunda verdiği “MİZAH KÜLTÜRÜ” adlı özel dersi bu kez İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesinin Alsancak'taki Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Araştırma Kütüphanesi'nde düzenlediği Atölye etkinliğinde; 12-13 Ekim ve 19-20 Ekim 2022 tarihlerinde (Saat:18.30-20.30 arasında) her bir günü 2 saat olmak üzere, toplam 8 saatte, 4 gün süren atölye çalışmasıyla gerçekleştiriyor…

Mizahın pratiğine olduğu kadar teorisine ve tarihine de yıllardır kafa yoran Cihan Demirci bu 4 günlük atölye çalışmasında okumanın ötesinde yazmaya da; mizah yazarlığına, komedi oyunculuğuna, standup'çılığa ilgi duyan katılımcıları mizahın ne olduğundan, ne işe yaradığından yola çıkarak, edebiyat-mizah ilişkisine, mizah yayıncılığımızın tarihine, mizah ustalarımızdan renkli anılar ve bilgilere, yazar-çizerliğin inceliklerine, mizah duygusu sahibi olmanın önemine değin pek çok bilgi, anı ve deneyim içeren mizah yüklü bir yolculuğa çıkaracak…



30 Eylül 2022 Cuma

CİHAN DEMİRCİ, 2 EKİM PAZAR GÜNÜ "DAMDAKİ MİZAHÇI İLE DAMARDAN MUHABBET" SÖYLEŞİSİ VE İMZA GÜNÜYLE FOÇA'DA GRAMOFON KAFE'DE...

MİZAHHABER - "Damdaki Mizahçı" Cihan Demirci, önce virüsün, ardından ekonomik çöküşün yaşandığı, yayın dünyasının da, kültür-sanat dünyasının da epeyce sarsıldığı bir süreçte son 3 yıldır etkinliklerini yapamaz hale gelmişti.

17 Eylül'de İzmir Narlıdere'deki söyleşi ve imza günüyle başlayan yeni bir süreçle, ardından İstanbul'da 24 ve 25 Eylül tarihlerinde Kadıköy Çizgi Festivali'ne imza günleriyle katılan Cihan Demirci, 1.5 yılı bulan bir süredir, geçici de olsa yaşamını sürdürdüğü Foça'da bu yılın ilk söyleşisini ve imza gününü 2 Ekim 2022 Pazar günü, Foça Gramofon Kafe'de gerçekleştirecek... "Damdaki Mizahçı Cihan Demirci ile Damardan Muhabbet" başlıklı stand-up tadındaki söyleşinin ardından Foçalı mizahseverlere kitaplarını imzalayacak...


26 Eylül 2022 Pazartesi

CİHAN DEMİRCİ, UZUN ZAMAN SONRA ÇİZGİ FESTİVALİ SAYESİNDE KADIKÖY'DE OKURLARIYLA İMZA GÜNLERİNDE BULUŞTU!..

MİZAHHABER'İN HAZIRLAYICISI, NAM-I DİĞER "DAMDAKİ MİZAHÇI" CİHAN DEMİRCİ, UZUN ZAMAN SONRA KADIKÖY ÇİZGİ FESTİVALİ SAYESİNDE KADIKÖY'DE YOĞURTÇU PARKINDA, 24 EYLÜL CUMARTESİ VE 25 EYLÜL PAZAR GÜNÜ İMZA GÜNLERİNDE OKURLARIYLA BULUŞTU!..


ETKİNLİĞE DAİR HABER YAZISI VE FOTOĞRAFLAR İÇİN "DAMDAKİ MİZAHÇI LİNK ADRESİNE TIKLAYINIZ:


22 Eylül 2022 Perşembe

CİHAN DEMİRCİ, 24 EYLÜL CUMARTESİ VE 25 EYLÜL PAZAR GÜNLERİ YOĞURTÇU PARKINDAKİ KADIKÖY ÇİZGİ FESTİVALİNDE KİTAPLARINI İMZALIYOR...


MİZAHHABER'in yayıncısı,nam-ı diğer "Damdaki Mizahçı" Cihan Demirci yeniden ilçesi Kadıköy'de... 45 yıllık ilçem Kadıköy'e giderek yabancı hale geldiğim son 3 yıllık süreçte, kadim çizer arkadaşım Kamil Yavuz'un verdiği gazla, 3 yılı bulan bir aradan sonra epeydir uzağında olduğum ilçemde, 23-24.25 Eylül 2022 tarihlerinde Yoğurtçu Parkında düzenlenen Kadıköy Çizgi Festivali'nde 24 Eylül Cumartesi ve 25 Eylül Pazar günleri imza gününe katılacağım...

Yoğurt mu dediniz?.. Hayır Yoğurtçu Parkı!.. Ben bir mizah ağacıyım Yoğurtçu Parkında, ne sen bunun farkındasın, ne de belediye farkında!!!!!


Kadıköylü mizahseverler, karikatür ve çizgi roman severler, gülmeyi, düşünmeyi ve tüm olumsuzluklara inat mizah duygusunu yitirmeyenler, mizah, karikatür ve çizgi roman hayatımızdan epeydir gerilere düştü, gelin son dakikada katıldığım bu etkinlikte biraz muhabbet edelim... (C.D.)




MUSA GÜMÜŞ KARİKATÜRÜ...


 MUSA GÜMÜŞ  #MusaGümüş 

 İran'da başı açık olduğu için katledilen Mahsa Amini'nin anısına...

21 Eylül 2022 Çarşamba

OĞUZ DEMİR KARİKATÜRÜ...


OĞUZ DEMİR   #OğuzDemir

“İnsanları zorla kendi cennetinize götüremezsiniz!”

İran'da kadınlar direniyor!..

20 Eylül 2022 Salı