Muzaffer ağabeyi fiziken ilk kez 80'li yılların ortalarında tanımıştım, 30 yılı çoktan devirmiş bir dostluğumuz vardı. Özellikle 90'lı yıllarla birlikte başlayan bir süreçte onunla pek çok kez birlikte oldum, söyleşilerde, imza günlerinde, aynı jürilerde bir araya geldik. Son olarak TRT-Okul kanalının İzmir Tüyap'ta ikimizi ağırladığı bir programda bir araya gelmiş, kahkahalarımızı koyvermiştik karşılıklı...
Ortak son söyleşimizi de 2013 yılı Eylül ayında Foça'da sevgili Semih Poroy arkadaşımın da konuşmacı olarak katıldığı bir etkinlikte gerçekleştirmiştik. Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz geleneğinin son halkası olarak çocuk yaşta tanıdığım bu sevimli yazar giderek kendini çocuklara ve çocuk kitaplarına verdi.
An geldi aynı yayınevinin yazarı olduk, yanyana kitap imzaladık ama adı satan bir kitabı çok basmakla ünlenmiş o yayınevine ben sadece bir kitaplık dayanabildim.
Bu durum ve bazı konularda farklı düşünüyor olmamız, örneğin onun "gülmece" benim "mizah" sözcüğünü kullanmamız dostuğumuzu etkilemedi. Bu arada aradan geçen yıllar içinde kimler, kimler dökülmedi ki o dostluk görüntüsü altındaki delik kevgirden... Zira mizah samimi insanların işidir, samimiyetsizlik sadece mizahı değil mizahçıyı da bitirir.
İlginçtir o da karşılaşmalarımızda, tıpkı sevgili editörüm Tarık Dursun K. ağabeyim gibi beni "En iyi mizahçım" diyerek pek çok kez onore etti. Yetenek fukarası oldukları için sadece bir yerlere kapağı atıp, önünüzü kesmek üzere yazar-çizerlik yapanların ağırlıkta olduğu bir coğrafyada bu tür sözcükler daha da bir kıymet taşır. Kast ettiği aslında kendilerinin ardından gelen kuşakta mizahı ciddiye alan ender isimlerden biri olmamdı.
Onun artık çocuk kitaplarına ağırlık verdiği bir dönemde ben henüz gençlere ve yetişkinlere seslenen siyasi-toplumsal ya da absürd mizah kitapları üretiyordum ama bir süre sonra kendiliğinden oluşan doğal ve samimi bir süreçle ağırlıklı olarak "çocuk" kitapları üreten bir yazar-çizer haline geldim. Bu anlamda bu türün maraton koşusunda kadın yazar olarak Gülten Dayıoğlu, erkek yazar olarak Muzaffer İzgü geçmişte pek de ciddiye alınmayan çocuk kitaplarının yoğun bir emekle sıkı üreticisi oldular ve en önemlisi okul-okul gezerek okullardaki çocuklarla söyleşi ve imza günlerinin yaygınlaşmasına ciddi anlamda öncülük ettiler.
Son 30 yılda benim de katıldığım bu okul maratonu, yazarlığa ve hayata bakış açımı yeniledi, değiştirdi, içinden geçtiğimiz şu çok zor günlerde uçurumun kenarındaki bir dala tutunmamı sağladı ta ki 3 yıl öncesine dek..
Sevgili Muzaffer ağabeyin hastaneye yattığını duyduğum günlerde ben de sağlık sorunları için koşturuyordum ve içimden bir şeyler yazmak gelmemişti. Muzaffer ağabey eşini çok seviyordu. Onun hastalığı ve sonrasındaki ölümü sırasında çok yıpranmıştı ve biliyorum ki onu hastaneye taşıdığı dönemde hastanenin yanında bir daire aldı onu daha rahat ve daha çabuk hastaneye ulaştırabilmek için. Aynı hastaneye yattığında müthiş koşturmacalı o yılların yorgunluğu olarak gördüğüm ya da öyle zannettiğim durumun çok daha ciddi olduğu anlaşıldı ve o kemoterapiyi de reddederek sevgili eşinin yanına gitti...
Yazarlıkta çok uzun bir maratonun koşucusu olan, çocuk yaşta elime aldığım Akbaba dergilerindeki mizah öyküleriyle adını ilk kez duyduğum sevgili Muzaffer İzgü, ürettiği 154 kitap ve binlerce etkinliğe imza atarak, kitaplarıyla şehir-şehir koşturduğu bu ülkede bir yazarın ulaşabileceği tepe noktaya ulaşmış, yaşarken onore edilmiş, değer bulmuş, itibar görmüş, sevilmiş, okunmuş, benimsenmiş bir yazardır.
Yoğun emek vermiş olması benim için ayrı bir değerdir. Onu 4 yıl önce ölümünün 2. yılında o çok sevdiği ve yaz aylarını geçirdiği Kuşadasında Kuakmer'de sevgiyle anmıştık. 3 yıl önce gene Kuşadası'nda bu kez adını taşıyan çocuk parkının açılışında andık...
Sevgili Muzaffer İzgü usta bundan 6 yıl önce, 84 yaşında bugün veda etmişti dünyaya... Sevgili oğlu Ahmet Şahin İzgü, babasını ardından bulduğu her fırsatta anmaya devam ediyor...
30 yılı aşan bir dostlukta; mizah, çocuk ve gençlik edebiyatı serüvenimiz içinde pek çok anı paylaştık onunla, sevimli, üretken bir kalem olarak son anına dek hep koşturdu ve üretti, çocuklara ve okul etkinliklerine ömrünü verdi, güleryüzlü anısına sevgiyle...
Cihan Demirci (26 Ağustos 2023-Foça)
MUZAFFER İZGÜ'LÜ ANILARDAN...