31 Ağustos 2009 Pazartesi

YEŞİLÇAM'DA YÜZÜMÜZÜ
GÜLDÜRENLERE
SAYGI GECESİ
31 AĞUSTOS PAZARTESİ
GECESİ, SAAT:21'DE
BEŞİKTAŞ ABBASAĞA
PARKINDA...

Beşiktaş Belediyesi tarafından düzenlenen “Ustalara Saygı” toplantısı, 31 Ağustos Pazartesi gecesi yıllarca ülkemizde sinemaseverlerin neşesi olan komedi sanatçılarımız için gerçekleştirilecek. Faruk Şüyün tarafından hazırlanan “Yeşilçam’da Yüzümüzü Güldürenlere Saygı” gecesi, Beşiktaş'ta Abbasağa Parkı’nda saat 21.00’den itibaren takip edilebilecek.

“Ustalara Saygı” gecesinde sanatseverler, en sevilen yerli komedi filmlerinden bölümlerin yanı sıra keyifli bir sohbeti de izleme olanağı bulacak. Geceye konuşmacı olarak; gazeteci Arda Uskan, yönetmen Ülkü Erakalın, oyuncu Zihni Göktay, mizah yazarı Cihan Demirci katılacak. Konuklar sinema arşivcisi Yahya Karadaş’la birlikte kolajları izleyecek, yorumlayacak, anılarını aktaracak. “Yeşilçam’da Yüzümüzü Güldürenlere Saygı” gecesinde, Ülkü Erakalın’ın komedi sanatçılarımız için hazırladığı mini bir belgesel de seyircilere sunulacak...


28 Ağustos 2009 Cuma

İnternet emek hırsızlığı merkezi haline geldi!

MİZAHHABER'İN LOGOSUNU,
İŞLERİNİ, YAZILARINI
KOPLAYAN EMEK HIRSIZI
BİR BLOG: E-MİZAH!


İnternetteki kontrolsüzlük ve varolan yasal boşluklar interneti emek hırsızlarının merkezi haline getirdi. Gün geçmiyor ki yeni hırsızlık- yeni bir taklitçilik olayıyla karşılaşılmasın... Mizah dünyasının gözü-kulağı olan ve bu işi ilk günden beri ciddi bir şekilde pek çok kişinin emeğiyle, profesyonelce bir şekilde yapan MİZAHHABER de yayına başladığı 1 Temmuz 2007'den beri emek hırsızlarının sıkça saldırısına uğruyor.

Bir okurumuz haber vermese gene haberimiz olmayacaktı. Daha dün öğrendik ki, internette adına "E-MİZAH" denen bir blog var ve bu blog başta logosu, düzeni, her şeyiyle MİZAHHABER'in adeta KOPYASI... Çünkü bu blogu yapan ve o bloga adını bile yazma yüreği olmayan zat ya da zatlar MİZAHHABER'in özenle seçip, haberli bir şekilde kullandığı işleri babalarının malı gibi kopyalamış bloga koymuşlar. Bununla da yetinmemişler. MİZAHHABER'in Facebook'taki grubunu da birebir kopyalayıp, orada yazan bilgileri de aynen kopyalamış, sadece "MİZAHHABER" yazan yere "E-MİZAH" yazmışlar... Grubun sahibi olarak gözüken Uğur Sekmen isimli kişiye bir uyarı yazısı yolladık ama henüz yanıt bile alamadık.

MİZAHHABER 2 yılı aşkın ömründe internet mizahı dünyasında en çok taklit edilen, ismine-logosuna kadar kopyalanan bir blog oldu. Bizim Logomuz özgündür, kendi ürünümüzdür, haberlerimiz de öyle bir yerlerden rastgele kopyalanmış işler değildir. Ortada ciddi bir emek söz konusudur. Bu blog hırsızlarını buradan ilan ediyoruz. Bunlar gibilerini emeğe saygınız ölçüsünde bize bildiriniz.

Blog adresleri: http://e-mizah.blogspot.com/ olan facebook'ta kopya grupları da olan, mailleri de; mizah.blog@gmail.com olarak geçen bu EMEK HIRSIZLARINA siz de tepkinizi gösterin, biz elimizden gelen tepkiyi göstereceğiz, yazıklar olsun başkalarının, emeğini sömüren, başkalarının sırtından yaşamaya çalışan internet asalaklarına!!!!

MİZAHHABER

Mizah dünyasının özgür, bağımsız, muhalif sesi...

-----------------------------------------------------------------------------

SAHİP ÇIKAN DOSTLARA TEŞEKKÜRLER....

Sevgili MİZAHHABER dostları, okurları, mizahçı-karikatürcü arkadaşlar... Yukardaki haberin yayınlanmasından sonra; gerek bizzat arayan, gerek CartoonistTurkey grubundan mesaj yollayan, gerek Facebook adreslerimize, mail adreslerimize şu ana kadar tepkilerini ileten; Semih Poroy, Levent Elpen, Köksal Çiftçi, Raşit Yakalı, Akdağ Saydut, İsmail Doğan, Harun Baki, Dilek Keskin, Ömer Fikret Şen, M.Ertan Tart, Tülin Dursun, Cihan Kural, Cenk Yayla, Ayşe Müge Gerdan, Ömür E. Kurum, Yakup Aksoy ve burada ismini sayamadığımız okurlar, dostlar, meslektaşlar; dayanışmanız için çok teşekkürler... MİZAHHABER, ilk günden beri sadece yoğun bir mizah sevgisiyle hazırlanıyor, maddi herhangi bir karşılığı olmayan, manevi pek çok götürüsü olan bu blogta işi-gücü bıraktık böyle rezil EMEK HIRSIZLARIYLA uğraşıyoruz... Bu arada fazla ilgilenemediğimiz Facebook grubumuza da bu olaydan sonra bir kaç saat içinde 33 kişi üye olmuş, çok teşekkür ederiz... Ülkenin her alanı, her meydanı HIRSIZLARIN elinde, hiç olmazsa samimi bir alan olarak soluk almaya çalıştığımız MİZAHI ONLARI KAPTIRMAYALIM...

M İ Z A H H A B E R

27 Ağustos 2009 Perşembe

İ. BÜLENT ÇELİK ÇİZİYOR

İ. Bülent Çelik'in 26 Ağustos 2009 tarihinde Vatan gazetesinde yayınlanan karikatürü...

26 Ağustos 2009 Çarşamba

MUSA KART ÇİZİYOR
Savcılık talimatıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden burs alan kız çocukları hakkında “terör incelemesi” yapılmış.

Musa Kart'ın 26 Ağustos 2009 Çarşamba günü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan karikatüründe, İş çağdaş yaşam açılımına gelince sürekli sınıfta kalan AKP iktidarının yol açtığı yeni bir cinslik konu edilmiş...

UYKUSUZ
DERGİSİ
2 YAŞINA
BASTI!
Penguen dergisinden ayrılan mizahçıların 2007 yılının Eylül ayında ilk sayısını çıkardığı Uykusuz mizah dergisi, 27 Ağustos 2009 tarihli sayısıyla 2 yaşına bastı. 2 yıl içersinde anne dergi denilebilecek Leman'ı ve asıl rakibi Penguen'i satış grafiğinde sollayarak ülkenin en çok satan mizah dergisi haline gelen Uykusuz'un bu başarısının ardında dergi kadrosunun dönemin rüzgarını yakalamış olmasının yanı sıra, daha önce Leman'a ve Penguen'e aynı satış başarısını yaşatmış olan okurun pek de bilmediği gizli kahramanlar; Nuri ve Orhan Açar kardeşler de bulunuyor. Satış ve idare müdürü kısmını önemsemeyen sadece çizer-yazar kadrosuna güvenen mizah dergilerinin ömürlerinin ne kadar kısa sürdüğünü son yıllarda pek çok örnekle gördük.
"Cici"yi çıkaran kadrodan Alpay Erdem de Uykusuz da...
Ağustos ayı başında "Tayyipsiz Mizah Dergisi" sloganıyla çıkan, mizahı "Cici" birşey zanneden "Cici" dergisinin en bilinen ismi Alpay Erdem de, mizahın pek "Cici-Bici" birşey olmadığını 3 sayı içersinde anlamış olacak ki , o da artık Uykusuz kadrosuna katılmış bulunuyor. Mizahhaber'i okuyanlar anımsar, MİZAHHABER'de "Cici" dergisi çıkarken "Mizah ne cici ne de öcü birşeydir" diye uyarımızı yapmıştık... Okumak isteyenler için yazının link adresi: http://mizahhaber.blogspot.com/2009/08/siyasi-mizaha-uzak-duracak-cici-bir.html

Derginin 2 yaşındaki sayısı olan 104. sayısında bu yolculukla ilgili olarak; dergi ekibinin en deneyimli ismi Yılmaz Aslantürk'ün "Uykusuz 2 Yaşında Ya ben?" başlıklı çizgi hikayesi yer alıyor. Bu arada derginin bir numaralı imzası Yiğit Özgür'ün karikatürlerinden bu sayıda da henüz haber alınamıyor...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

LÜTFÜ
ÇAKIN'DAN
PORTRE
KARİKATÜR
ALBÜMÜ:
"KARİKATÜRCÜLER"

Özellikle portre karikatürüne yıllardır yoğun emekler veren karikatürist Lütfü Çakın, "Karikatürcüler" adını verdiği karikatür albümünü geçtiğimiz aylarda İzmir'in üretken yayınevlerinden Etki Yayınları'ndan çıkarmıştı. Bu 1962 doğumlu sanatçı Lütfü Çakın'ın 3. kitabı oluyor. Geçtiğimiz hafta sonu albümü ileten sevgili Lütfü Çakın; yazdığı notta albümün istediği gibi olmadığını, amatör ruhla aceleye geldiğini söylüyor az rastlanır bir içtenlikle...

Lüftü Çakın, zor bir işe kalkışmış. Zira bu kitaptaki portre karikatürlerin hepsi karikatürcülere ait. Yani tereciye tere satma gibi bir durum olunca işin içinde iş baştan zorlaşıyor. Sevgili Lütfü'nün sanırız asıl zorluğu bu portrelerin çok büyük bir kısmını yüzyüze çizme şansı bulamamış olması. Zira portre çizerliğinin de kendi içinde özellikleri var. Lütfü uzun yıllardır, karşısında oturttuğu insanların portrelerini gayet başarılı bir şekilde benzeterek çizer. Ancak sadece küçücük bir fotoğrafa bakarak, o kişiyi görmeden ya da yeterince tanımadan çizilen portre işin başından belli bir zorluk yaratıyor. Lütfü Çakın'ın içtenlikle yaptığı özeleştiri bu durumdan kaynaklanıyor. Zira Lütfü yüzyüze çizimde ustadır. Turizm beldelerinde yıllardır yüzyüze portre karikatür çizmektedir. Şahsen benim çalışma masamın duvarında onun ilk çizdiği portrem durur uzun yıllardır. Şu an bu yazıyı yazarken o portreye bakıyorum, üzerinde "25-04-1998 İZMİR" yazıyor...Yani bundan 11 yıl önce çizilmiş, gayet de başarılı bir portre... Lütfü bu portreyi İzmirdeki Tüyap Kitap fuarı sırasında çizmişti. Yani yüzyüze çizilmişti.

Sevgili Lütfü Çakın yolladığı notu "Karikatürcü dostlarıma keşke daha iyi bir kitap armağan edebilseydim" diye bitirmiş. Üzülme sevgili Lütfü, herkesin kendini dev aynasında gördüğü günümüzde bu içten duruş da çok önemli. Çizer portrelerinin kronolojik olarak sıralandığı kitap, doğum tarihi bilinemeyen ancak 1919'da ölen, bilinen ilk Türk karikatüristi Ali Fuat Bey'in portresiyle başlıyor ve 1992 doğumlu en genç karikatürist Sinan Arık'ın portresiyle bitiyor. Kitapta 245 karikatürcünün portresi var, çok benzeyenler de var, pek benzemeyenler de ama ortada ciddi bir emek ve iyi niyet var. Eğer Lütfü bu portreleri yüzyüze çizebilseydi sanırım içine çok daha sinen bir kitap olacaktı ama ben onun mücadeleci yapısını İzmir'den, Kuşadası'ndan biliyorum, bundan daha iyisini yapmak için kolları çoktan sıvamış olduğunu da... Emeğine sağlık sevgili Lütfü Çakın, yeni albümlerde görüşmek dileğiyle...

CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER





23 Ağustos 2009 Pazar

İ. BÜLENT ÇELİK ÇİZİYOR

İ. Bülent Çelik'in 22 Ağustos 2009 tarihinde Vatan gazetesinde yayınlanan karikatüründe dediği gibi, günlerdir "AÇILIM" tantanasıyla bir arpa boyu yol giden bir ülke... Zihniyeti "KAPALIM" üzerine kurulu, dinbaz ve tutucu bir iktidarın yapacağı açılımdan medet umanlar bir yana, bu açılımı AKP'ye bırakmak durumunda kalanların orta yerdeki zavallı trajedisi bir yana... Dostlar bu ülkede artık doğru yapan yok, iki zihniyet varsa kapışan ikisi de YANLIŞ, bunu bir görsek de sürekli olarak her hareket karşısında iki ayrı kampa balıklama dalmasak, ama asıl amaç zaten kamplara bölünmek mi yoksa, bu akla ziyan, sade suya tirit insan kalabalığından oluşan ülke hiçbir haltı beceremeyecek mi?..

21 Ağustos 2009 Cuma

(DİNTATÖR ÖZEL-Cihan Demirci-21 Ağustos 2009)


GÜRCAN GÜNAYDIN
İZMİR'DE SON
YOLCULUĞUNA
UĞURLANDI...

İzmir'in sevilen kitapçı ve yayıncılarından, Ege bölgesindeki karikatür ve mizah etkinliklerine pek çok katkısı olmuş Ercan Günaydın'ın, henüz 46 yaşındaki sevgili kardeşi Gürcan Günaydın, uzun yıllardır yurt dışındaki gemilerde aşçıbaşılık yapıyordu. Eski bir kitapçı da olan Gürcan Günaydın, Çin'de Şanghay'da çalıştığı gemide talihsiz bir kaza geçirip 25 metreden asansör boşluğuna düşerek, 4 Ağustos 2009 tarihinde yaşamını yitirmişti. Gürcan Günaydın'ın Çin'den 15 günde İzmir'e getirebilen cenazesi, 19 Ağustos Çarşamba günü, yetiştiği ve yaşadığı semt olan Kahramanlar'dan alınıp, Karşıyaka Doğançay Mezarlığında toprağa verildi. Çok büyük bir kalabalığın katıldığı cenazede, cenazeye gelenler camiye sığmadı. Cenazede İzmir'in kültür-sanat ve eğitim dünyasından pek çok yazar, gazeteci, yayıncı, sanatçı, karikatürcü de ailesi ve dostlarıyla birlikte hazır bulundu. Başka şehirlerden de pek çok kişinin katıldığı cenazeye karikatür ve mizah dünyasından; İstanbul'dan gelen; Semih Poroy ve Cihan Demirci ile İzmir'den; Mustafa Yıldız, Lütfü Çakın ve Savaş Ünlü de katılanlar arasındaydı.

(HABER: YAKUP YAZICI-MİZAHHABER)
GÖLCÜK'TE "DEPREMİ
SALLIYORUZ,
DEPREMİ
SOLLUYORUZ"
ETKİNLİĞİ...


17 Ağustos 1999 depremini unutturmamak ve deprem konusunu depremin 10. yılında gündeme getirmek üzere; HOMUR Mizah Karikatür Grubu, TMMOB'a bağlı odalar ve diğer sanat kuruluşları ile birlikte etkinlikler düzenlendi. Bu etkinliğe katılan arkadaşımız Vahit Akça, depremin ana merkezi Gölcük'te düzenlenen etkinliklerden bize fotograf izlenimlerini sunuyor...Foto-kolajın üzerine tıklayıp büyütürek izleyebilirsiniz...

MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE
EFLATUN NURİ ERKOÇ

17 Ağustos 2009 Pazartesi

MUSA KART ÇİZİYOR

Musa Kart'ın 17 -08- 2009'da Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...

(CİHAN DEMİRCİ - DİNTATÖR-NO:3)



ÖKÜZ NE DİYOLOGLARI

-Kardeşim 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 10 yıl geçti ama bu ülke depremden zerre kadar ders almadı... Bizim burda treni beklediğimiz gibi şimdi yeni ve daha büyük bir depremi öylesine bekliyor...

- Öylesine olur mu a benim Öküz kardeşim... O deprem sayesinde 24 katrilyon yardım toplanmış ama bugün o paranın nereye gittiği bile belli değil... Ayrıca o depremden sonra cep telefonundan tut pek çok şeye "geçici" vergi kondu ama hala ödenen bu vergiler artık geçici değil geçirici oldu. Yani bu deprem sayesinde gene devleti elinde tutanlar gıkı çıkmayan bir halkın ölüsünün sırtından bile vurgunu vurdular... Eeeh yeni vurgunun yani yeni depremin zamanı da yaklaşıyor...

CEM KOÇ ÇİZİYOR

KARABURUN ŞENLİĞİNDE
"EFLATUN NURİ" ANISINA
KARİKATÜR SERGİSİ

Geçen yıl yitirdiğimiz karikatür ustası Eflatun Nuri'yi yaşatmak ve saygıyla anmak için oluşturulan sergi bu kez Karaburun'daki Karikatürlü Ev'de açıldı. Karaburun Şenliğinde açılan sergi ilgiyle izlendi. İzmir Vali Yardımcısı Nevzat Ergun, Karaburun Kaymakamı İlker Özerk Özcan, Belediye Başkanı Serdar Yasa ve birçok gazeteci, aydın, sanatsever açılışta hazır bulundu. Açılış konuşmasını yapan karikatürcü Mustafa Yıldız; "Hocamız Eflatun Nuri'den çok şey öğrendik. Onu her alanda, her zaman yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yıllarca bir çok genç çizerin yetişmesi için çabaladı. Bizlerde bıraktığı yerden devam ediyoruz. Onun için Karaburun'dayım. Buradaki çocuklarla karikatür ve mizah adına birşeyler yaptıysam ne mutlu bana" dedi. Karikatürlü Ev'deki sergi 30 Ağustosa kadar açık kalacak...

15 Ağustos 2009 Cumartesi

MİZAHHABER'İ LOGOSUNA VE İÇERİĞİNE KADAR KOPYALAYAN EMEK HIRSIZLARININ UTANMAZ BLOĞU: E-MİZAH!..

Geçen hafta gelen bir ihbarla öğrenmiştik. "E-MİZAH" adıyla hem bir blog hem de facebook grubu, MİZAHHABER'in özgün logosundaki yazıyı ve içeriğini HIRSIZLAMA bir şekilde kopyalamıştı. Yolladığımız mesajlara-maillere, bu hırsız blogta işleri kopyalanmış bir şekilde yayınlanan çizerlerin tepkilerine yüzsüz emek hırsızlarından ses gelmedi. Blog ve grup henüz öylece duruyor... Elimizden gelen şikayetleri yapıyoruz, bu blog ve grup silinene kadar uğraşacağız. Tepkilerinizi bu yüzsüzlerin mail adresi olan; "mailto:mizah.blog@gmail.com" adresine iletebilirsiniz... 


Sevgili MİZAHHABER dostları, okurları, mizahçı-karikatürcü arkadaşlar... Daha önce de yazdığımız gibi bu hırsızlık olayının ortaya çıkmasından sonra; gerek bizzat arayan, gerek CartoonistTurkey grubundan mesaj yollayan, gerek Facebook adreslerimize, mail adreslerimize şu ana kadar tepkilerini ileten; Semih Poroy, Levent Elpen, Köksal Çiftçi, Raşit Yakalı, Akdağ Saydut, İsmail Doğan, Harun Baki, Dilek Keskin, Ömer Fikret Şen, M.Ertan Tart, Tülin Dursun, Cihan Kural, Cenk Yayla, Ayşe Müge Gerdan, Ömür E. Kurum, Yakup Aksoy, Cemil Açıkkol, Kürşat Coşgun, Güney Taşçıoğlu, Mizah ve Şiir blogu (Sevdakar Çelik), ÇROP (Ümit Kireççi), Hasan Efe, Eyyüp Yıldırmış ve burada ismini sayamadığımız okurlar, dostlar, meslektaşlar, blog hazırlayıcısı arkadaşlar; dayanışmanız için çok teşekkürler...


Bakın onca mesaj arasından şimdi karikatür sanatçısı Köksal Çiftçi'nin CartoonistTurkey grubuna yazdığı mesajı okuyalım: "Beğeni ve ilgiyle izlediğim Mizahhaber internet sitesiyle ilgili mail aldım. Konu, sitenin hırsızlık yoluyla taklit edildiği idi. İnceledim ve gerçekten şaşkınlığa düştüm. Meslektaşlarım bağışlasın, hırsıza/hırsızlara hitaben sokak diliyle konuşmak zorundayım: Oha be kardeşim, bu kadarı da olur mu? Deveyi havutuyla yutmuşsunuz. Eski meslektaşlarınız utanır, çaldıklarını gizlerlerdi. Gaspettiklerini sergileyen hırsıza ilk kez rastladım. Ne diyeyim, ar damarınız çatlamış..." Hem http://e-mizah.blogspot.com adresinde blog olarak, hem de Facebook'ta "E-MİZAH" grubu olarak gözüken bu yüzsüz-arsız hırsızları afişe etmeye devam edeceğiz... (E-mizah'ın devamında Karikatür Haberleri adını da eklemişler. Karikatür Haber adlı blogun bundan haberi var mı acaba?)


MİZAHHABER, ilk günden beri sadece yoğun bir mizah sevgisiyle hazırlanıyor, maddi herhangi bir karşılığı olmayan, manevi pek çok götürüsü olan bu blogta işi-gücü bıraktık böyle rezil EMEK HIRSIZLARIYLA uğraşıyoruz... Bu arada fazla ilgilenemediğimiz Facebook grubumuza da bu olaydan sonra şu ana dek 70 kişi üye olmuş, çok teşekkür ederiz... Daha önce de dediğimiz gibi; Ülkenin her alanı, her meydanı HIRSIZLARIN elinde, hiç olmazsa samimi bir alan olarak soluk almaya çalıştığımız MİZAHI ONLARI KAPTIRMAYALIM...

MİZAHHABER
Mizah Dünyasının Özgür, Bağımsız ve Muhalif Sesi...


ALİAĞA
ŞENLİKLERİNDE
"EMEK VE BARIŞ"
KARİKATÜRLERİ
SERGİSİ AÇILDI...

Aliağa Belediyesi 5 yıl aradan sonra "Emek Şenlikleri"ne yeniden kavuştu. Bu hafta sonu Aliağa'da gerçekleşen Emek ve Barış Şenliklerinde pek çok etkinliğin yanı sıra karikatür sergisi de açıldı...

Sergiye katılan İzmirli karikatürcülerden bir grup açılış sırasında...

Beş yıl aradan sonra, bu yıl 20. kez düzenlenen ve 14–15–16 Ağustos tarihlerini kapsayacak Emek ve Barış Şenlikleri 14 ağustos 2009 da başladı. Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği tarafından düzenlenen “Emek ve Barış” karikatürleri sergisi, 1 mayıs afişleri sergisi ile birlikte Demokrasi meydanında açıldı. Siyasetçiler ve sanatçıların da katıldığı açılışa ve sergiye yoğun bir ilgi gösterildi. Şenlik kapsamında birçok panel düzenlenecek, konser verilecek, yarışmalar yapılacak. Karikatür sergisi şenlik süresince izlenebilecek. Şenliklerin ilk gününde İzmir’li çizerler; Sadık Öztürk, Zeynep Gargi, Sezer Odabaşıoğlu, Baki Murat Top, İbrahim Tunçer, Ozan Soydan, Şeref Güzel, Ayten Köse ve Birol Çün de hazır bulundular.



MORDOĞAN BELEDİYESİ
2. ULUSAL KARİKATÜR
YARIŞMASINDA
BİRİNCİLİK AHMET
AYKANAT'IN OLDU...

Bu yıl 2.’si yapılan Mordoğan Belediyesi “Su altı yaşamı, Balıkadam, Batıklar” konulu ulusal karikatür yarışmasında kesin sonuçlar belli oldu. Toplanan jüri üyeleri; Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Kültür ve sanat müdürü Cem Liman, yazar- etnolog Sabiha Tansuğ, Gazeteci- yazar A. Nedim Atilla, karikatürcüler; Mustafa Yıldız, Ömer Çam, Sadık Pala ve Zafer Güven, 154 çizerin 270 karikatürünü değerlendirdiler. Yetişkinler dalında 5 karikatür ödüllendirilirken, 3 karikatürü de 18 yaş altı kategorisinde ödüllendirdi. Ödül töreni Mordoğan’ın kurtuluş günü olan 16 Eylül'de sergi ile birlikte yapılacak.

ÖDÜLLER:
1. Ahmet Aykanat, 2. İsmail Kar, 3. Mehmet Kahraman

ÖZEL ÖDÜLLER: (plaket, sertifika) Akşam Gazetesi Ege Ödülü- Burak Ergin, Saat Kulesi Özel Ödülü- Kenan Böğürcü

18 yaş altı ödül alanlar: Özgün Abay, Hilal Yıldız, Güneş HacıHalil





13 Ağustos 2009 Perşembe

29. ULUSLARARASI
NASREDDİN HOCA
KARİKATÜR YARIŞMASINDA
BÜYÜK ÖDÜL GATTO'NUN...

Bu yıl Karikatürcüler Derneği tarafından 29. kez düzenlenen Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışmasında büyük ödülü son yıllarda bu tür yarışmalarda birinciliklerine fazlasıyla alışık olduğumuz İtalyan çizer Alessandro Gatto kazandı.

Uluslararası Karikatür Yarışmalarında belli isimlerin birincilikleri sürüyor. Son yıllarda ülkemizde düzenlenen pek çok yarışmada mutlaka bir ödülü bulunan İtalyan çizer Alessandro Gatto 2009 yılının Nasreddin Hoca birincisi oldu... Karikatürcüler Derneğinin sitesinde açıklanan sonuçları ve ödül alan tüm karikatürleri görmek için link adresi: http://www.karikaturculerdernegi.org/detay.asp?id=7705

MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE
CAN YÜCEL...

12 Ağustos 2009 Çarşamba

AYKUT ORAY'A
VEDA...
CADDEBOSTAN
KÜLTÜR
MERKEZİNDE...
Dün Köyceğiz'de kaldığı otel odasında ölü bulunan, 67 yaşında yitirdiğimiz tiyatro ve sinema oyuncusu Aykut Oray için, 13 Ağustos Perşembe günü saat:10'da, Kadıköy Belediyesinin Caddebostan Kültür Merkezi'nde bir tören düzenlenecek. Tören sonrasında, öğlen namazını müteakip Altunizade'deki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camiinden kalkacak cenaze Çengelköy mezarlığına defnedilecek...
"CAN BABA"SIZ
10 YIL GEÇTİ!

Türk şiirinin "küfür küfür" esen aykırı sesi, Can Yücel'i bundan tam 10 yıl önce bugün, 12 Ağustos 1999'da İzmir'de yitirmiştik... Bugün son yıllarını geçirdiği Datça'da ve İzmir'de çeşitli etkinliklerle anılıyor Can Yücel... Bir özel adamdı Can Yücel... Şiiriyle, çevirileriyle, müthiş mizah duygusuyla ve sözünü esirgemez yapısıyla Türk edebiyatına, Türk şiirine damgasını vuran "CAN BABA"yı sevgiyle anıyor "ŞEREFİNE BABA" diyoruz... Yandaki fotoğraf 22 Nisan 1995 tarihinde Ankara'da çekilmiş, Can Yücel, Ankara Tüyap Kitap Fuarında aynı yayınevinin yazarı olarak Cihan Demirci ile beraber imza gününde görülüyor... (Tahmin edeceğiniz gibi bu fotoğrafın promil ölçüsü yüksektir!..)
MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE
AYKUT ORAY...
YAŞAR FIRAT'IN ÇİZGİSİYLE
AYKUT ORAY...

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR

Ercan Akyol'un 12 Ağustos 2009 tarihinde Milliyet'te yayınlanan karikatürü...

MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE
CİHAN DEMİRCİ

Muharrem Akten'in Cihan Demirci portresini özellikle bugün kullandık... Bugün 12 Ağustos 2009, Cihan Demirci 47 YAŞINDA... Gerçi kendisi şöyle diyor bu konuda: "İnsanın KIRKI ÇIKINCA, 46'ya mı basmış, 47'ye mi pek fark etmiyor sevgili dostlar...Son yıllarda epeyce hüzünlü geçmekte olan bir ömre sahip biri olarak "YAŞ GÜNÜ" şiirimle bu güne noktayı koyuyorum:

Yaşımı göstermiyor olsam

Ne yazar

Gözlerimin yaşı

Benden büyüktür...

(Cihan Demirci)

11 Ağustos 2009 Salı

"KATİL"SİZ DE
KALDIK!..
BU KEZ
VEDA EDEN:
AYKUT ORAY...

Değerler birbiri ardına gidiyor... Bu kez iyi bir komedyeni yitirdik... AYKUT ORAY da veda etti dünyaya... Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde 4. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivaline katılan ve bu festivalde Türk sinemasına katkıları nedeniyle plaket alan Aykut Oray, kaldığı otel odasında ölü bulundu...

1942 İstanbul Üsküdar doğumluydu Aykut Oray... Ancak o kendini Ödemişli gibi görürdü. Ödemiş'te okumuş, orda büyümüştü. 1960 yılında tiyatro oyunculuğuna başlamış, 1963'te profesyonel oyunculuğa adım atmıştı. Pek çok tiyatro oyununda, sinema filminde ve televizyon dizisinde oynadı ama akıllarda hep "Bizimkiler" adlı televizyon dizisinin Horozcu KATİL'i olarak kaldı. İyi bir komedyeni, iyi bir karakter oyuncusunu daha yitirdi Türkiye...67 yaşında aramızdan ayrılan Aykut Oray da, geçtiğimiz ay vefat eden yazar Demirtaş Ceyhun gibi, 1996 yılında yayınlanan PANİK mizah dergisinde mizah yazıları yazmıştı. Ömrü kısa süren Panik dergisi böylece iki renkli yazarını arka arkaya yitirmiş oldu. Ailesine ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz... Sevgili Aykut ağabey yakın dostluk kurduğum insanlardan biriydi. Onunla güzel memleketi Ödemiş'te yapılan festivalde bir kaç birlikte olduk. Tüyap kitap fuarında yaptığımız söyleşi gözümün önünde. Biraz zorlamamla böyle bir kaç söyleşide beni kırmadı.Dediğim gibi Panik dergisinde yazarımız da olmuştu. hayat adamıydı, iyi içerdi, o ilginç sesiyle içki sofralarının muhabbet yüzüydü. Sağlığına pek de dikkat etmeyenlerdendi pek çoğumuz gibi...

"KATİL"lerin en berbatlarını yetiştiren Türkiye, onun gibi keyifli ve sevimli bir "KATİL"i çok ama çok arayacak... Güle güle sevgili Aykut ağabey...

MİZAHHABER- CİHAN DEMİRCİ

AYKUT ORAY'LI BİR

TÜYAP ANISI...

Fotoğrafın tarihi: 9 Kasım 2001...İstanbul Tüyap Kitap Fuarı o yıl pek çok söyleşisini "Mizah ve Gülmece Edebiyatı" başlığı altında gerçekleştiriyor. Cihan Demirci'nin düzenleyip yönettiği "HAYAT MİZAHI KAÇ GEÇİYOR" başlıklı söyleşide, soldan sağa; Bizimkiler dizisinin yazarı-senarist Umur Bugay, Cihan Demirci, Aykut Oray ve gazeteci-yazar Yalçın Pekşen...

EMRE ULAŞ'TAN "TAŞ DEVRİ"

Emre Ulaş'ın 11 Ağustos 2009 tarihli Taş Devri çizgi bantı...

10 Ağustos 2009 Pazartesi

9 Ağustos 2009 Pazar

Aşağıda okuyacağınız; "Cihan Demirci'den LAFORİZMALAR" 9 Ağustos 2009 Pazar günü, VATAN gazetesinde Can Ataklı'nın köşesinde yayınlanmıştır...


- Ülkedeki karanlık tabloya bakan akıl tutulması yaşamamış insanlar: “Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner” tekerlemesini tekrarlıyorlar son günlerde... Oysa cinnet durumundaki vatandaş keseri çoktan bıraktı, aldı eline baltayı ve aile fertlerine kesiyor şimdilik hesabı!..
- Ülke hem tutuculukta hem de işyerleri anlamında kapandıkça kapanırken, gündemle sürekli oynamayı seven iktidar “Açılım” peşinde... “Açıl susam açıl” diyen Ali Baba ve Kırk Haramiler geliyor insanın aklına... Kendinden geçmiş halde, kendi geleceğiyle ilgili olan biten her şeyi en donuk haliyle izleyen halka diyor ki bir Baba: “Açıl artık ey susan halkım açııııııııııııııl!”
- Tarihi Florya Plajı tesettürlüye, haşemalıya açık ama kapalı olmayan vatandaşa kapalı!.. Eeeee idare edeceksiniz artık, “Açılım” şimdilik sadece Kürt sorununda canım kardeşim!..
- Geçen gün önünden geçtiğim bir dilenci gündeme uygun dileniyordu, dedi ki: “Abicim, at şöyle ortaya bir açılım da yolumuzu bulalım beeee!..”
- Bütün ülkelerle “ticari” anlamda çok iyi anlaşan, ülkedeki her şeyi çok uluslu şirketlere satan bir iktidara sahibiz... Ne demiş işini bilen büyüklerimiz: “Ülkenizi pazarlamakla mükellefseniz anlaşmanız pek zor olmazmış...”
- 12 Eylül’ün 29’uncu yılına yaklaştığımız günlere denk düşen bir laforizma: “Askeri darbeler de gün geldi özelleştirildi bu ülkede, o yüzden bundan göreceğiniz her darbe sivil darbedir!..” (Önemli olan ayrım yapmadan ikisine de karşı durabiliyor mu yüreğin?)
- Erkekliği oluşturan Y kromozomu 300 milyon yıl önce 1400 adet gen içeriyorken, bugün gen sayısı 45’e düşmüş... Kaybettikçe erkeklik gen, amcan oluyor yengen!..
- Deniz Feneri’nin çevirisi, kuzu çevirme kapsamına alınıp mangalda yapıldığı için dosya yanmış diyorlar, doğru mu beyler?
- Gün gelir, devran döner, şimdilerde kendini çok mühim gören birileri de mühim-mat olur çıkar bu ülkede elbet!..
- Türkiye’nin güneyi görgüsüz yabancı zenginlerin lüks oteller doldurduğu bir peşkeş alanı oldu... Kendi ülkende yabancısın, yabancı ülkede zaten yabancısın... Türk insanının bir uzaylı gördüğünde artık şöyle demesi gerekmez mi: “Heeey Uzaylı dostum, sen buralara yabancısın ama ben de her yere yabancı Türküm, nabeeer?..”
- Cezaevlerindekilerin yüzde 60’ı “tutuklu” olarak yargılanmayı bekliyormuş. Yani bu insanlardan birçoğu suçlu bile olmayabilir. Yargılamanın uzaması nedeniyle adaletin sürekli geciktiği bir ülkedeyiz... Artık mahkemelerde duvara şu yazı yazılsa, ülkedeki vaziyete daha uygun olmaz mı: “Her tutuklu bir gün mutlaka adaleti tadacaktır!..”
- Bakmayın GSM şirketlerine... Doğumla-ölüm arasında sıkışan, hayatı yaşayamayan Türk insanının gerçek 3G’si şöyle oluyor: “Geldim... Gördüm... Gömüldüm...”
- Teknoloji insanı sollayan bir hızla gidiyor... Daha birbirimizin “G” noktasını bulamadan bir de baktık ki; 3G’yi buluvermişiz!..
- En az 3 çocuk isteyen Başbakan yakında “En az 3G isterim” de demesin!..
- Mübarek üç aylarda 3G’ye geçen bir toplum cami minarelerine Ramazan’da şu mahyayı neden yazmasın: “Hoşgeldin ya mübarek 3G!”
***
MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE GİTARİST
BAHADIR AKKUZU

Bir kaç gün önce henüz 54 yaşındayken, kalp krizinden yitirdiğimiz, Kurtalan Ekspres'in unutulmaz gitaristi, besteci-müzisyen, gerçek bir müzik emekçisi: BAHADIR AKKUZU'yu, Muharrem Akten'in çizgilerinde sevgiyle anıyoruz...
---------------------------------------------------
MUSA KART ÇİZİYOR


Musa Kart'ın 9 Ağustos 2009 Pazar günü Cumhuriyet'te yayınlanan karikatürü...

8 Ağustos 2009 Cumartesi

ÖKÜZ NE DİYOLOGLARI

- Yaaaa kardeşim bir "AÇILIM"dır gidiyor... Ortada bişey olduğu filan da yok...Gene milleti iyi yiyo bunlar haaaa!..Sen ne diyo'sun bu duruma usta?..

- Bilader, tarihinin en büyük ekonomik küçülmesini yaşayan bir ülkede, eğer HALK HALK OLABİLSEYDİ, bırak herhangi bir açılımı, ülkeyi her anlamda rezil rüsva eden şu AKP iktidarının çoktan "KAÇILIMI" olurdu beeeee!..

SEFER SELVİ ÇİZİYOR

Meclisin yeni başkanı M. Ali Şahin’e verildiği iddia edilen villanın tapusu, sevgilisine aldığı hediye arabayı vinçle dördüncü kata çıkarmasıyla gündeme gelen Enes Yıldız’ın evinde...

Sefer Selvi'nin 8 Ağustos 2009 Cumartesi günü Evrensel'de yayınlanan karikatürü...

7 Ağustos 2009 Cuma

MUHARREM AKTEN'İN
ÇİZGİSİYLE
ESKİŞEHİRLİ KARİKATÜRCÜ
PERTEV ERTÜN

PERTEV ERTÜN (1922-2009)

6 Ağustos 2009 Perşembe

ESKİŞEHİR'İN
DUAYEN
KARİKATÜRCÜSÜ
PERTEV ERTÜN’Ü
YİTİRDİK...

Eskişehir’de karikatür denince akla gelen ilk isim; Pertev ERTÜN’dür. 60 yıldan fazla karikatürleriyle herkesi güldüren Pertev ustayı 87 yaşında yitirdik.

6 Ağustos 2009 Perşembe günü sabah 05 sularında hayata gözlerini yuman, duayen karikatürcü Pertev ERTÜN: 1922 Eskişehir doğumluydu. Karikatürleri önce (1947) Eskişehir basınında görülmeye başladı. O yıllarda Eskişehir Halkevi salonunda açtığı kişisel sergisi çok beğeni topladı. Daha sonra Necmi Rıza Ayça’nın desteği ile ulusal basında ilk karikatürü haftalık mizah dergisi Şaka’da yayımlandı (1948). Eskişehir halkına karikatür sanatını hem tanıttı, hem sevdirdi. 1953’de Yılmaz Büyükerşen ve Beytullah Heper ile birlikte Eskişehir’de “Saksağan” adlı mizah gazetesini çıkardı. 1955 yılından itibaren Sakarya gazetesinde düzenli olarak günlük karikatürleri yayımlandı; yerel ve ulusal politik karikatürleri ilgiyle izlendi. “Pertev’den Çizgiler” adında bir albümü yayımlandı. Ayrıca Pertev ERTÜN’ün portre çizerliği de çok ünlüydü.

Okul yıllıkları için, çeşitli kongre ve toplantılar için pek çok portre çizdi. Eskişehir’de halk tarafından tanınan ya da tanınmayan avukat, eczacı, gazeteci, bürokrat, doktor, kebapçı, kasap, bakkal binlerce kişinin duvarında Pertev imzalı bir karikatür mutlaka vardır. Son sergisini Beytullah Heper’le birlikte Aralık 2007 de Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi’nde açtı. (HABER: ATİLA ÖZER-ESKİŞEHİR)

Pertev Ertün ustanın cenazesi 7 Ağustos 2009 Cuma günü öğle namazından sonra Eskişehir Alaaddin Camiinden kaldırılacak. Yakınlarına ve karikatür camiasına başsağlığı diliyoruz...



5 Ağustos 2009 Çarşamba

İRANLI
KARİKATÜRCÜLERDEN
9. TAHRAN
KARİKATÜR
FESTİVALİNE
BOYKOT!

MİZAHHABER'e Nezih Danyal dostumuzun Karikatür Vakfından ulaştı bu haber. İrandan 107 karikatürist yayınladıkları ortak bildiride, 10. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra yaşanan olayları eleştirerek, İran milletinin acılarını içten paylaştıklarını ve 2 senede bir düzenlenen 9. Tahran uluslararası karikatür festivaline katılmayacaklarını açıkladılar.


Bildirinin tam metni şöyle:

“İran Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasındaki yaşanan olayların yansıması uluslar arası boyut kazandığı için, az kimseler bunlardan habersizdir. Bilindiği gibi iran halkı eşi benzerine az raslanacak bir katılımile, ülkenin ve toplumun durumunun düzelmesini istedi. Ama ondan sonra yaşanan üzücü olaylar, herkesin rencide olmasına neden oldu. Olayların gelişme süreci öyleki, hiçbir özgür ruhlu insanın bunlara göz yumması ve ses çıkarmaması mümkün değil. Karikatüristler ki her zaman halkın yanında onların çektiği eziyetleri, yaşadıkları eksikliklerini, şiddetin övülmesini görüntülemeye çalışıyorlar ve her zaman barış isteği sloganını dillerinden düşürmemektedirler, bu günkü koşullarda da eskiden olduğu gibi kendilerini sevgisizliğe uğramış halkın yanında görüyorlar. Biz karikatüristler her zaman eserlerimizle türlü türlü sorunlar ve zorluklarla mücadele eden insanları biraz olsun güldürmeye çalıştık. Ama kardeşlerimizin öldüğünü görünce, nasıl gülebiliriz? Nasıl güldürebiliriz? Bu koşullar içersinde tahran uluslar arası karikatür festivalininde zamanı gelmek üzere.Toplumdaki kültürel eylencenin bu günlerdeki durgunluklardan sonra yok olduğu için bizler bu koşullarda böyle bir festivalin düzenlenmesini uygun görmüyor ve gülmenin ve güldürmenin sorumluluk ile bağdaşmadığını düşünmekteyiz. Onun için bu bildiriyi imzalayan bizler, bu yılki büyük ve iftiharlı Tahran karikatür festivalinde ki geçmişte bu bildiride imzası bulunan profesyonel karikatüristlerinin çabaları ile güzel başarılar elde etmiş, katılmama ve bu organizasyona herhangi bir katkıda bulunmama kararı almış bulunmaktayız.”

Bildiriyi imzalayan İranlı karikatürcüler:

1- Arvin, 2-Nahideh Asiabi, 3-Mahdi Aghajani, 4- Mojtaba Adibi,5- Majid Adibi, 6- Ali Asadi, 7- Leyla Afsari, 8- Reza Amirriahi, 9- Sepideh Anjomrooz, 10- Roya Anooshe 11- Mehran Iranlou, 12- Mohsen Izadi, 13- Sadegh Bagheri, 14- Hamed Bazrafkan, 15- Rahim Baghal Asghari, 16- Saied Behdad,17- Hamid Bahrami,18- Vajihe Pari Zangane,19- Payam Pourfallah, 20- Naeem Tadayon, 21- Yahya Tadayon, 22- Abdolebad Taghavi, 23- Mahdi Tamizi, 24- Abdolhadi Sanaie, 25- Saied Janghorban, 26- Shahb Jafarnejad, 27- Javad Jafarian, 28- Mahmoud Javadi, 29- Bozorgmehr Hosseinpour, 30- Hadi Heidari, 31- Sasan Khadem, 32- Nazanin Khami, 33- Mohammad Khodadadi, 34- Hossein Khosrojerdi, 35- Morteza Khosravi, 36- Hamid Kholghi, 37- Behnam Khamisi, 38- Mohammad Ali Khoshkam, 39- Hamideh Khiabani, 40- Hesam Dadkhah, 41- Rahman Dadgostar, 42- Behtash Davarpanah, 43- Saied Davari, 44- Hamidreza Davoudi, 45- Ali Derakhshi, 46- Paria Dehghan, 47- Khashayar Radafshar, 48- Farshid Rajabali, 49- Jamal Rahmati, 50- Maryam Rahimi, 51- Hadi Rahimi, 52- Saied Razzaghi, 53- Ardeshir Rostami, 54- Dariush Rmezani, 55- Kianoosh Ramezani, 56- Shiva Zamanfar, 57- Kiyarash Zandi, 58- Keyvan Zargari, 59- Afshin Sabouki, 60- Pouya Seyedkazemi, 61- Fateme Shakool, 62- Hooman Shahbandi, 63- Mahdi Sadeghi, 64- Hamid Sadeghian, 65- Hossein Safi, 66- Majid Salehi, 67- Mohsen Zarifian, 68- Ahmad Abdollahinia, 69- Ahmad Arabani, 70- Mahdi Alibeigi, 71- Faez Alidoosti, 72- Javad Alizadeh, 73- Amin Alinia, 74- Nooshin Omrahi, 75- Arash Farrokhi, 76- Hesam Fetrati, 77- Mohammad Feizabadi, 78- Shirin Gholipour, 79- Majid Kazemi, 80- Mahdi Karimzadeh, 81- Ehsan Ganji, 82- Ghasem Lotfi, 83- Firoozeh Mozaffari, 84- Bahar Movahhed Bashiri, 85- Amin Moayedi, 86- Shahnaz Mohi, 87- Ali Miraee, 88- Ayat Naderi, 89- Mahnam Najafi, 90- Alireza Nosrati, 91- Maryam Noormohammadzadeh, 92- Saeid Noroozi, 93- Mana Neyestani, 94- Vahid Nikgoo, 95- Pantea Vaeznia, 96- Hooman Hadizadeh, 97- Ali Honarvar, 98- Mohammad Sadjad Taheri, 99- Mahmood Mohammad Tabrizi, 100- Saeid Nemati, 101- Salman Raeis Abdollahi, 102- Peyman Rezaee, 103- Bijan Asadipour, 104- Hossein Shishegar, 105- Saeid Ahrabi, 106- Ali Mohammadi, 107- Mohammad Tahani, 108- Hamidreza Pournasiri,109- Masoud Mahini, 110- Ali Tajaddod, 111- Mahdi Mohammadi Roozbahani, 112- Rafat Hashemi Sisakht, 113- Saleh Tasbihi, 114- Nima Jamali.

MUHİTTİN
KÖROĞLU
VE ŞEVKET
YALAZ'A
BAŞSAĞLIĞI...

Karikatür dünyasının iki üretken kaleminin yaşadığı acılar arka arkaya geldi. Karikatürist Muhittin Köroğlu ağabeyi Mehmet Köroğlu'nu, karikatürist Şevket Yalaz ise geçtiğimiz Pazartesi günü annesi Nimet hanımı yitirdi. MİZAHHABER olarak karikatürcü arkadaşlarımızın acısını paylaşıyor, dayanma gücü ve başsağlığı diliyoruz...