ÇAKIN'DAN
PORTRE
KARİKATÜR
ALBÜMÜ:
"KARİKATÜRCÜLER"
Özellikle portre karikatürüne yıllardır yoğun emekler veren karikatürist Lütfü Çakın, "Karikatürcüler" adını verdiği karikatür albümünü geçtiğimiz aylarda İzmir'in üretken yayınevlerinden Etki Yayınları'ndan çıkarmıştı. Bu 1962 doğumlu sanatçı Lütfü Çakın'ın 3. kitabı oluyor. Geçtiğimiz hafta sonu albümü ileten sevgili Lütfü Çakın; yazdığı notta albümün istediği gibi olmadığını, amatör ruhla aceleye geldiğini söylüyor az rastlanır bir içtenlikle...
Lüftü Çakın, zor bir işe kalkışmış. Zira bu kitaptaki portre karikatürlerin hepsi karikatürcülere ait. Yani tereciye tere satma gibi bir durum olunca işin içinde iş baştan zorlaşıyor. Sevgili Lütfü'nün sanırız asıl zorluğu bu portrelerin çok büyük bir kısmını yüzyüze çizme şansı bulamamış olması. Zira portre çizerliğinin de kendi içinde özellikleri var. Lütfü uzun yıllardır, karşısında oturttuğu insanların portrelerini gayet başarılı bir şekilde benzeterek çizer. Ancak sadece küçücük bir fotoğrafa bakarak, o kişiyi görmeden ya da yeterince tanımadan çizilen portre işin başından belli bir zorluk yaratıyor. Lütfü Çakın'ın içtenlikle yaptığı özeleştiri bu durumdan kaynaklanıyor. Zira Lütfü yüzyüze çizimde ustadır. Turizm beldelerinde yıllardır yüzyüze portre karikatür çizmektedir. Şahsen benim çalışma masamın duvarında onun ilk çizdiği portrem durur uzun yıllardır. Şu an bu yazıyı yazarken o portreye bakıyorum, üzerinde "25-04-1998 İZMİR" yazıyor...Yani bundan 11 yıl önce çizilmiş, gayet de başarılı bir portre... Lütfü bu portreyi İzmirdeki Tüyap Kitap fuarı sırasında çizmişti. Yani yüzyüze çizilmişti.
Sevgili Lütfü Çakın yolladığı notu "Karikatürcü dostlarıma keşke daha iyi bir kitap armağan edebilseydim" diye bitirmiş. Üzülme sevgili Lütfü, herkesin kendini dev aynasında gördüğü günümüzde bu içten duruş da çok önemli. Çizer portrelerinin kronolojik olarak sıralandığı kitap, doğum tarihi bilinemeyen ancak 1919'da ölen, bilinen ilk Türk karikatüristi Ali Fuat Bey'in portresiyle başlıyor ve 1992 doğumlu en genç karikatürist Sinan Arık'ın portresiyle bitiyor. Kitapta 245 karikatürcünün portresi var, çok benzeyenler de var, pek benzemeyenler de ama ortada ciddi bir emek ve iyi niyet var. Eğer Lütfü bu portreleri yüzyüze çizebilseydi sanırım içine çok daha sinen bir kitap olacaktı ama ben onun mücadeleci yapısını İzmir'den, Kuşadası'ndan biliyorum, bundan daha iyisini yapmak için kolları çoktan sıvamış olduğunu da... Emeğine sağlık sevgili Lütfü Çakın, yeni albümlerde görüşmek dileğiyle...
CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER