27 Kasım 2025 Perşembe

CİHAN DEMİRCİ YAZDI: "ERDEM BELİĞ ZAMAN’IN “KEŞKE BENİ DE TAŞLASA” KİTABI ÜZERİNE…"


Erdem Beliğ Zaman kardeşim özgeçmişindeki deyişle: “Çocuk yaştan itibaren tiyatronun ve şiirin büyüsüne kapılmış” yetkin bir kalem… Geçtiğimiz ay sonlarına doğru bana geçen yıl yayınlanmış olan “Keşke Beni de Taşlasa” adlı taşlama şiirlerden oluşan kitabını yollamıştı. Kitabını nihayet keyifle okudum.

Sevgili Erdem, bundan birkaç yıl önce Kadıköy Çizgi Festivali’ndeki imza günüme gelmiş ve onunla ilk kez sohbet etme fırsatım olmuştu. Adını duyduğum bu genç kalemin, yaşıtlarına göre duyarlı ve farklı hali dikkatimi fazlasıyla çekmişti. O günden beri onu daha da dikkatli izliyorum. İstanbul'dan uzaklara gitmiş olsam da arada bir telefonla sohbet edip, dertleşiyoruz...

Öncelikle günümüzde ne yazık ki, üstelik en gerekli dönemde ortalarda pek de gözükmeyen çok köklü bir şiir türüdür taşlama!.. Yürek ister, ince zeka ister, dahası yaşanan yanlışlara, hatalara, kötülüklere isyan ederek, güzel günlere duyulan güçlü bir özlem ister!.. Aslında, eski deyişle; “Hiciv” şiiri bizde kökleri çok derinlere giden, Osmanlı’da şairlerinin hayatları karşılığı çok ağır bedeller ödediği bir şiir türüdür. Geçtiğimiz hafta bir söyleşide Siyasi Mizahın ve Hicvin 620 yılı aşan tarihini anlatırken Hiciv şairlerinin başlarına gelenleri de özetlemiştim.

Çocuk yaşta yazmaya başladığım dönemde benim yola çıkışım da taşlama şiirlerle olmuştu. İlk taşlama şiirlerim dönemin müthiş dergisi Gırgır’da yayınlanmıştı. 

Bundan tam 40 yıl önce yayınladığım ilk kitabım, taşlama şiirlerden oluşan “Çıkışlar Arka Kapıdan”dı. İlk kitabımın önsözünü yazan sevgili Kandemir Konduk ağabeydi. Erdem’in kitabının arka kapağında onun yazdığı satırlara takıldı özellikle gözüm. Erdem, gerçekten de eski Türkçe’ye hakim oluşu, zarif dokunuşlarıyla, geniş bir yelpazede seçtiği konu başlıkları altındaki taşlama şiirleriyle bizi bir taşlama şöleninde gezdiriyor kitap boyu…

Ülkemizde özellikle 80 sonrası oluşan bir süreçte şiir içeriğinden uzaklaşıp ağır imgelerle yüklü gemilere dönüştü lakin bu ağır imge yüklü gemiler öylesine su aldı ve öylesine battı ki, anlaşılmaz şiirler yazmak uğruna şiirin içeriği heba edildi!.. Şimdi Erdem Beliğ Zaman, böylesi bir zamanda bu kitabıyla ve taşlama şiirleriyle; içeriğin ve dilin gücünün de ne denli önemli olduğunu gösteriyor bize!..

Erdem’in “Keşke Beni de Taşlasa” adlı kitabını okurken 40 yıl öncesine gittim birden… O dönem henüz taşlama şiirimiz bu denli yok olmamıştı ama 12 Eylül 1980 darbesi sonrası o da epeyce azalmış, adeta bir köşeye sinmişti. Erdem Beliğ Zaman, yazıdaki ustası olarak, sinemamızın duayen senaristi Safa Önal’ı, şiirdeki ustası olarak da taşlama şiir ustası Mukadder Özakman’ı örnek almış kendisine. İkisini de tanımış biri olarak yerinde örnekler diyebilirim. İzmir’de pek çok kez sohbet ettiğim Mukadder ağabey klasik anlamda taşlama yazan son ustalardan biriydi. Belli ki Erdem’i bu tür içinde yüreklendiren bir kalem olmuş Mukadder ağabey. Beni de; birlikte çalışma onuru yaşadığım Ümit Yaşar Oğuzcan ağabey yüreklendirmişti zamanında...

Bu uzun hiciv yolculuğunda aklıma beni epeyce etkilemiş; Şair Eşref, Neyzen Tevfik, Orhan Veli Kanık, Tevfik Fikret, Namık Kemal ve Can Yücel düşüyor şimdi aklıma… Daha çok yazarlıkları öne çıksa da; Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz ustaları da unutmadan elbet... Akbaba sonrası Hiciv şiirimize yer veren mizah dergileri; Gırgır ve Çarşaf olmuştu ancak onlar da terk ettiler bir süre sonra bu yüzyıllarca öncesinden köklü bir geleneği olan cesur yürekli, ince zekalı şiir türünü…

Şiiri hiç terk etmemiş ama günümüzdeki şiir anlayışı nedeniyle mizahçılığının arka planında sessizce ve ince bir şekilde sürdüren bir kalem olarak Erdem Beliğ Zaman kardeşimin, dil zenginliği taşıyan taşlama şiirleriyle, epeyce yok edilmiş bu yürekli türe sahip çıkması alkışı fazlasıyla hak ediyor ama ne yazık ki özellikle son 45 yılda içi boşaltılan toplum yapımız taşlama şiirden de öylesine uzaklaştı ki, o da dizeler boyu taşlanmayı fazlasıyla hak ediyor!.. Emeğine, yüreğine, kalemine sağlık sevgili Erdem…

Cihan Demirci (27 Kasım 2025-Foça)

#ErdemBeliğZaman #KeşkeBeniDeTaşlasa #EverestYayınları #TaşlamaŞiirler #CihanDemirci #Mizahhaber