26 Temmuz 2024 Cuma

BUGÜN OĞUZ ARAL'LA BİRLİKTE BİR BAŞKA BÜYÜK MİZAH USTASI SADIK ŞENDİL'İ DE 38. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SEVGİ VE ÖZLEMLE ANIYORUZ...



MİZAHÇI OLMAMDA, YAZAR-ÇİZER OLMAMDA EMEKLERİ GEÇMİŞ İKİ BÜYÜK MİZAH USTASINI DA 26 TEMMUZ TARİHİNDE YİTİRMİŞTİK... OĞUZ ARAL USTAMIZI ANARKEN SADIK ŞENDİL USTAMIZI DA UNUTMAYALIM... BİRİ GİDELİ 38 YIL, DİĞERİ GİDELİ 20 YIL OLDU...


Oğuz Aral'ı Gırgır'ı 1972'de çıkarmaya başladığı dönemde 10 yaşında bir çocuk olarak takip etmeye başlamış, 1978'de tüm cesaretimi toplayıp karşısına çiçeği burnunda olarak dikilmiştim. 1978-1981 arası amatörlük dönemim onun yanına gidip gelmekle geçti. 

1986-1987-1988 yıllarında bu kez yanında çalıştım. 2004'teki ölümünden bir kaç yıl önce yeniden yakınlaştığım, bir kaç kez evine gidip uzun söyleşiler yaptığım, bir onur ödülü almasına önayak olduğum çizgideki ustam, 46 yılı geride bırakan mizahçılığımda bana çok şey kattı.


Sadık Şendil
ağabeyle de ömrünün son 4 yılında birlikte çalıştım. 1982-1986 yılları arasında Güldürü Üretim Merkezi'nde çalışırken Sadık ağabeyden de çok şey öğrendim. 

An geldi MSÜ-Sinema TV bölümüne gireceğim, bu giriş öncesinde Sadık ağabeyden rica ettim, bana 4-5 kez "Senaryo" yazma tekniği konusunda GÜM'deki işyerimizde o müthiş babacan tavrı ve kibar haliyle ders verdi. Sayesinde film senaryosu yazmanın tüm inceliklerini öğrendim. O dönem bana armağan ettiği "Salak Milyoner" filmi senaryosunun bir kopyasını hala saklarım.

Sadık Şendil, ne yazık ki çok önemli bir mizah ustası, iyi bir oyun yazarı ve müthiş komedi filmlerine imza atmış bir senarist olmasına rağmen yıllardır özel yazılarla kimsenin andığını pek de görmediğim ve bu yüzden üzüldüğüm bir ustaydı. Hakkında anma yazıları yazmak benim için görevden çok içten ve yürekten bir sevgiyle gerçekleşti hep... Sadık Şendil bizi hala güldüren bir ustadır... Halkımız oyuncuları bilir ama onların bizi güldürdükleri filmlerin senaryolarını yazanları pek bilmez!.. Oysa Kemal Sunal'ın bugün bile hala tekrar tekrar izlediğimiz ve gözlerimizden yaşlar gelircesine güldüğümüz filmlerinin çoğunun senaristi Sadık Şendil'dir...

Ancak yıllar önce an geldi Isparta'dan Kadıköy'e gelen Sadık Şendil'i bitirme tezi olarak seçmiş bir üniversite öğrencisi beni aradı ve ona bitirme tezi için Sadık ağabey hakkında epeyce bilgi verme olanağım oldu. Bundan 8-10 yıl önceydi...Ölüm yıldönümünden 2 gün önce Yurt Gazetesinde sinema yazıları yazan Ali Rıza Özkan'la Kadıköy'de Sadık Şendil üzerine sohbet etmek için buluştuk. Sadık Şendil üzerine bir anma yazısı yazacağını söylemesi bile beni heyecanlandırmıştı. Sayesinde yeniden Sadık ağabeyli günlere geri döndüm.

Zira öldüğü yıldan beri hep anmaya çabaladığım bu önemli usta için az önce dediğim gibi bugüne dek sadece bir üniversite öğrencisi arkadaşımız tez çalışması yapmış ve ben de ona epeyce yardımcı olmuştum. Bilir misiniz ki, uzun yıllar koca Sadık Şendil ustanın bir tek fotoğrafı bile yoktu bu sanal alemde. Uzun yıllar önce, daha Facebook bile yokken sevgili Müjdat Gezen ağabeyinin Miyatro Yayınlarından yayınladığı Sadık Şendil kitabının arka kapağından fotoğrafını alıp sanal aleme koyduğum bu fotoğraf Sadık Şendil dendiği zaman yıllarca ortaya çıkan neredeyse tek fotoğraftı.

Ama bu yıl çok güzel bir gelişme oldu ve sevgili oğlu Cem Şendil'in katkılarıyla, Numan Aydınoğlu bir Sadık Şendil kitabı yayınladı: "HAYATIN GÜLDÜREN YÜZÜ"... Böylesi önemli bir usta için böylece nihayet kapsamlı bir çalışma gerçekleşmiş oldu. Emek verenleri kutluyorum... 

1988 yılından beri kapsamlı bir çalışma yürütüyorum. Bu çalışma hacimli bir mizah başucu kitabı olacak, tek bir cilde de sığmayacak gibi, bu çalışmamda mizah denen müthiş gücü; teorisi, tarihi, pratiği ve mizah ustası portreleriyle anlatacağım, derdim mizah üzerine araştırma yapacakların her türlü bilgiye ulaşacağı kapsamlı bir çalışma. Lakin ülke son yıllarda yaşadığım fırtınalar sayesinde benim için çok kıymetli olan bu çalışmanın tamamlanmasına bir türlü izin vermedi ama umarım başarırım ve bu ülkede asla hak ettiği gibi anımsanmamış, yüzümüzü güldürmüş, bizi düşündürmüş, aklımızı kaşımış mizah ustalarının hak ettiği ölçüde bir işi başarmak kısmet olur, tek dileğim bu...


1984 yılından bir anı... Aziz Nesin'in GÜM'e katılma kokteylinde, GÜM kadrosundan bir kesit... Sevgili Sadık Şendil ağabey de aramızda... 

Sadık Şen Sadık ağabey gerçek bir İstanbul beyefendisiydi... Hatta bu anlamda, Akbaba mizah dergisinin unutulmaz çizeri Necmi Rıza Ayça ağabey ile, onlar benim tanıdığım son İstanbul beyefendileriydiler... Sadık ağabeyin "Yedi Kocalı Hürmüz" oyunu unutulmaz... 

Geleneksel Türk Tiyatrosunun yazar olarak en önemli yazarlarından olmasına rağmen dünya tatlısı bir babacanlığa sahip çok mütevazı bir yürekti o... Geride çok güzel anılar bıraktı bana... 

Bu akla ziyan çile ülkesinde bu yaşa kadar gelebildiysem bu özel ustalardan aldığım güzel insan soluğu sayesindedir diyerek iki büyük ustayı; SADIK ŞENDİL'i ve OĞUZ ARAL'ı bir kez daha sevgi ve özlemle anıyorum...

Cihan Demirci