TARİH: 25 NİSAN 2013... CİHAN DEMİRCİ, İZMİR TÜYAP KİTAP FUARININ BAHÇESİNDE "TRT-OKUL" KANALININ "EY OKUR" ADLI PROGRAMININ ÇEKİMİ SIRASINDA MUZAFFER İZGÜ İLE...

Muzaffer ağabeyi fiziken ilk kez 80'li yılların ortalarında tanıdığıma göre 30 yılı çoktan devirmiş bir tanışıklığımız vardı. Mizahı çocuk yaşta Hüseyin Rahmi Gürpınar ve ardından Aziz Nesin kitaplarıyla sevmiş bir çocuktum. 70'li yıllarda önce okuru olduğum, ne denli zorluklar içinde bir hayattan geldiğini kitaplarından öğrendiğim Muzaffer İzgü'nün büyürken yaşadığı bu zorlu hayata rağmen ağır dramlar yazmak yerine insanları bilinçlendirmeye yönelik bir mizahla, onları gülümsetme, güldürme peşinde olması en çok dikkatimi çeken özelliğiydi. Erken yaşta atıldığım mizahçılıkta zamanla şunu öğrenecek ve görecektim ki, bir derdi, bir sıkıntısı, bir isyanı olmayanın zaten mizahla-gülmeceyle uzun sürecek yazar-çizer yolculuğu olamazdı. Muzaffer ağabeyle özellikle 90'lı yıllarla birlikte başlayan bir süreçte onunla pek çok kez etkinliklerde birlikte oldum, söyleşilerde, imza günlerinde, aynı jürilerde bir araya geldik. Sıcak, samimi sohbetler paylaştık. Son olarak bundan bir kaç yıl önce TRT-Okul kanalının İzmir Tüyap'ta ikimizi ağırladığı bir programda bir araya gelmiş, gene kahkahalarımızı koyvermiştik karşılıklı...
31 MAYIS 1996 TARİHİNDE İZMİR BORNOVA ANADOLU LİSESİNDE MUZAFFER İZGÜ İLE ORTAK OKUL ETKİNLİĞİMİZDE...
İlginçtir o da karşılaşmalarımızda, tıpkı sevgili editörüm Tarık Dursun K. ağabeyim gibi beni "En iyi mizahçım" diyerek ve ardından "En sevdiğim mizahçı" diye de ekleyerek pek çok kez onore etti. Yetenek fukarası oldukları için sadece bir yerlere kapağı atıp, önünüzü kesmek üzere yazar-çizerlik yapan kompleks sahiplerinin ağırlıkta olduğu bir coğrafyada bu tür sözcükler daha da bir kıymet taşır. Kast ettiği aslında kendilerinin ardından gelen kuşakta mizahı ciddiye alan ender isimlerden biri olmamdı. Onun artık çocuk kitaplarına ağırlık verdiği bir dönemde ben henüz gençlere ve yetişkinlere seslenen siyasi-toplumsal ya da absürd mizah kitapları üretiyordum ama bir süre sonra kendiliğinden oluşan doğal ve samimi bir süreçle ağırlıklı olarak "çocuk" kitapları üreten bir yazar-çizer haline geldim. Bu anlamda bu türün maraton koşusunda kadın yazar olarak Gülten Dayıoğlu, erkek yazar olarak Muzaffer İzgü geçmişte pek de ciddiye alınmayan çocuk kitaplarının yoğun bir emekle sıkı üreticisi oldular ve en önemlisi okul-okul gezerek okullardaki çocuklarla söyleşi ve imza günlerinin yaygınlaşmasına ciddi anlamda öncülük ettiler.

Son 26 yılda benim de katıldığım bu okul maratonu, yazarlığa ve hayata bakış açımı yeniledi, değiştirdi, içinden geçtiğimiz şu çok zor günlerde uçurumun kenarındaki bir dala tutunmamı sağladı.
26 NİSAN 2003... CİHAN DEMİRCİ'NİN DE KONUŞMACI OLARAK KATILDIĞI "MUZAFFER İZGÜ 70 YAŞINDA" SÖYLEŞİSİ SONRASINDA İZMİR TÜYAP'TA...
12 EYLÜL 2013... FOÇA BEŞKAPILAR KALESİNDE GERÇEKLEŞEN "GÜLMECE VE YAŞAM" BAŞLIKLI SÖYLEŞİ SONUNDA; CİHAN DEMİRCİ, FOÇA BELEDİYE BAŞKANI, MUZAFFER İZGÜ VE SEMİH POROY...
Yazarlıkta çok uzun bir maratonun koşucusu olan, çocuk yaşta elime aldığım Akbaba dergilerindeki mizah öyküleriyle adını ilk kez duyduğum, sonrasında dostluğunu paylaştığım sevgili Muzaffer İzgü, ürettiği 154 kitap ve binlerce etkinliğe imza atarak, kitaplarıyla şehir-şehir koşturduğu bu ülkede bir yazarın ulaşabileceği en tepe noktaya ulaşmış, yaşarken onore edilmiş, değer bulmuş, itibar görmüş, sevilmiş, okunmuş, benimsenmiş gülmecesinde de toplumcu, muhalif bir yazardır. Son anlarına dek, okul-okul koşturup çocuk edebiyatına ömrünü verdi. Onun gidişiyle mizah edebiyatımızda da bir dönem noktalandı adeta... Ölümünün 3. yılında, edebiyatımıza kattıklarına, yoğun emeğine, direncine, üretimine ve her daim o sevimli, tonton haline kısacası anısına "gülmece" dolusu sevgiyle...
Cihan Demirci-MİZAHHABER
MUZAFFER İZGÜ'LÜ ANILARDAN ANLAR...
OCAK 2002... KONAK BELEDİYESİ İZMİR ÖYKÜ GÜNLERİNDE...