26 Temmuz 2020 Pazar

ÇİZGİNİN GENÇ USTASI DOĞA KAYGISIZ'I ERKEN YAŞTA YİTİRİŞİMİZİN 1. YILINDA SEVGİYLE ANIYORUZ...



DOĞA KAYGISIZ... Yıl 1996... Aylardan Nisan... Gecemin-gündüzümün kalmadığı uykusuz günlerde, arkadaşlarla binbir emekle bir mizah dergisi çıkartmıştık Kadıköy'de... İsim babası olduğum bu talihsiz derginin adı: "Panik"ti. Çocukluk hayalim olan dergiyi çıkartmayı bir grup arkadaşla rahmetli işadamı Mehmet Sadık Efe'nin desteği sayesinde başarmıştık ama pek çok sorun yaşayıp, 8 sayılık bir kabusa dönüşen bu derginin elbette güzel yanları da oldu. İşte bunlardan biri de, derginin ilk sayısının çıktığı günlerde kapımızı çalan çizerlerden biri olan sevgili Doğa Kaygısız arkadaşımızdı. Doğa ile bu dergi sayesinde tanıştık. Çizgileri ve esprileriyle kendine özgü bir dünyayı kurabilmiş, biraz çekingen, biraz utangaç gibi duran ama içinde bir fırlama gizli olan gencecik bir çizer vardı karşımızda. 


1973 doğumlu olduğuna göre o zaman henüz 23 yaşındaymış. Doğaya 2. sayıdan itibaren yarım sayfadan daha büyük bir köşe verdik karikatürleri için. 3. sayıda köşesinin isim babası olup "Doğa'çlama" ismini önerdim, çok hoşuna gitti ve köşesi "Doğa'çlama" oldu.8 sayılık bu kısa macerada, tertemiz yürekli ve yetenekli bir çizer arkadaş kazanmıştık. Kapanmak zorunda kalan derginin bendeki yıkımı ağır olunca Doğa'dan da koptuk bir süre.



Sonra Kadıköy'de zaman zaman karşılaştık. Doğa kendini çizgi roman, çizgi öykü üretimiyle özellikle de story-board'çuluğa verdi. İşinin ehli oldu. Tüm ustalığına rağmen hep naif bir yüreği vardı. Zamanın insanlarından değildi. Bazen bizim sokakta, bazen Kadıköy'ün herhangi bir sokağında karşılaşıp sohbet ettik.. Sonra geçen yıl benim burnumun dibine geldi kiracı olarak. Bir kaç yüz metre ötemdeydi ama iyi değildi. Henüz 46 yaşındaki Doğa arkadaşımız birden bire kanserle boğuşmaya başladı. 

Geçen yıl evinin önünden sabah çok erken saatte geçerken onunla son sohbetimi yapmışım meğerse. Bir anma söyleşisi için Kuşadası'na gitmiştim ve orada Doğa'nın ölüm haberini aldım, cenazesinde de bulunamadım. Çok erken, çok acı bir kayıptı. Doğa daha çizecek çok hikayesi olan bir genç ustaydı. O da bir Temmuz yitiği oldu, çizerleri-mizahçıları hiç sevmeyen bir ay olan Temmuz'da Oğuz Aral ustamız ve Sadık Şendil ağabeyimizle aynı günde 26 Temmuz'da gitti. Doğa'nın yok edildiği bir ülkede insani anlamda da Doğa'sız da kaldık!.. Ölümünün birinci yılında çok erken giden sevgili arkadaşım Doğa Kaygısız'ı hüzünle, sevgiyle anıyorum... Ruhu şad olsun...  

Cihan Demirci-MİZAHHABER (26 Temmuz 2020) 



DOĞA KAYGISIZ'IN 1996 YILINDAN PANİK DERGİSİNDEN ÇİZİMLERİ...