15 Şubat 2016 Pazartesi

CİHAN DEMİRCİ'DEN, HÜRRİYET-PAZAR EKİNDEKİ "TÜRKİYE'NİN KAHKAHA HARİTASI"NA DAİR NOTLAR...

Mizah yazarlığı ve karikatürcülüğümün ötesinde çok uzun yıllardır mizahın tarihine, pratiğine ve teorisine de kafa yoran, bu anlamda pek çok dergi ve gazetede hem mizahımız hem de mizahçılarımız üzerine kapsamlı yazılar yazmış biri olarak, gazetelerde zaman zaman "MİZAH" üzerine gerçekleşen baştan savma, şişirme, özensiz yayınlar beni üzer, onca yoğun emeğimin, mesleki ciddiyetten yoksun bu coğrafyada heba olduğunu düşünürüm hep. Ama tüm bunlar beni üretmekten vazgeçirmez gene de

Hürriyet özellikle 1 Kasım sonrasında artık okumaya bile katlanamadığım bir gazete oldu, ama bugün almak gafletinde bulundum. Tam da Pazar ekine yakışacak "şişirme"likte bir çalışma yapmışlar ve Türkiye'nin 50 adımlık sözde kahkaha haritasını hazırlamışlar. Danıştıkları kişilerin çoğunluğu tahmin edeceğiniz gibi kendilerine yakın gördükleri, ünlü, popüler isimlerden oluşuyor. Bu özensiz çalışmada bakın mizah yazarı arkadaşımız Vedat Özdemiroğlu ki kendisi aynı zamanda stand-up'çıdır) 50 kahkaha figüründen biri olan "Muhlis Bey ve Yavlum Mithat"ı seçerken ne demiş: "Absürt mizahı halkla tanıştıran başlı başına bir ekol oldu..."

Muhlis Bey benim de sevdiğim, güldüğüm iyi bir absürt mizah örneğidir gerçekten ama bu anlamda öncü müdür?, başlı başına bir ekol olmuş mudur?.. Absürt mizahın bu ülkedeki gerçek öncüsü, 1999'da hayatını kapsamlı bir kitapla anlatmaya çalıştığım, ustam Suavi Süalp'tir. Yaşarken de çok haksızlığa uğramış, çok hakkı yenmiş olan bir mizah ustası olan Suavi Süalp ta 50'li yıllarda mizahımıza halkın absürt sıcaklığını sokmuş, seçme saçma sözleriyle Gırgır mizahının da temel taşı olmuştur. 80'lerin çizgi tiplemesi Muhlis Bey ise sadece güzel bir figürdür. Halkla absürt mizahı ilk kez buluşturan ve geniş kitlelere sevdiren öncü mizahçı Suavi Süalp'tir.

Bir başka üzücü bilgi eksikliği ise araştırmacı Gökhan Akçura'nın söylediklerinde ne yazık ki. Karikatürümüzün kurucu ismi diyebileceğimiz, büyük ustası Cemal Nadir Güler'i seçen Akçura, onun güçlü etkisinden bahsediyor ki doğrudur ama ardından şu cümleyi kuruyor; "Ne yazık ki hâlâ bütün çalışmalarını toplayan bir yayın yapılmadı!.." Demek ki araştırmacı Gökhan Akçura, 2002 yılında, Cemal Nadir ustanın 100. yaşı nedeniyle Karikatürcüler Derneği tarafından yayınlanmış "Cemal Nadir 100 Yaşında" adlı, ciddi bir emek içeren, kapsamlı, tuğla gibi biyografi kitabımızı da fark etmemiş, görmemiş, üzüldüm... Bu tür çalışmalar medyanın yüz vermediği görmezden geldiği çalışmalardır ama bugün ülkenin pek çok kütüphanesinde (eğer atılmadıysa) hala bulunabilir. Bu kitapta Cemal Nadir'in pek çok karikatürü de birarada yayınlanmıştır üstelik. Emek vermekten gurur duyduğum bir kitaptır. Üstelik bunun dışında Kamil Yavuz arkadaşımız da "Cemal Nadir Caddesi" adlı bir başka kitap yayınlamıştır.

Neyse ki yaşadığımız cehennemin adı artık "Yeni Türkiye" ve burada insan emeği gibi, gelişmiş ülkelere özgü bir dert kalmadı artık. Sadece günü yaşarsınız bu ülkede. O anda kimler ön plandaysa onların adı geçer, onların sözüne değer verilir. Yakın geçmişteki çalışmalar bile görülmez, bilinmez...Biraz geç oldu ama öğrendim. Mizahın tam anlamıyla "başucu kitabı" olacak kapsamda bir çalışmayı 1988'den beri tam 28 yıldır sürdüren ve bir kaç cilde sığacak bu külliyatı artık yayınlamayı bile düşünmekten uzaklaşan biri olarak artık bu tür şeyleri dert etmemeyi öğrendim. Hürriyet de kendine yakışanı yapıyor aslında... 2003 yılında ciddi bir emekle "Mizahın Ustaları" adlı güzel bir ek hazırlayabilen bu gazete bu yılın yani 2016'nın başında öylesine şişirme bir mizah eki verdi ki, evlere şenlik özensizlikte idi... Birileri görmese de, bilmese de, araştırmasa da, öğrenmese de, birisi mizah yazınında, diğeri karikatürde öncü olmuş, ufkumuzu açmış, bu iki büyük usta hakkında, önemli 2 çalışması bulunan biri olarak benim daha fazla söyleyecek bir sözüm yok...Karikatürü ilk kez halkla buluşturan Cemal Nadir ustaya da, tanıma olanağı bulduğum absürt mizahı ilk kez halkla buluşturan Suavi Süalp ustaya da, yani bu "öncü" iki mizah ustasına da bu yazı vesilesiyle bir kez daha selam olsun...

Cihan Demirci (14 Şubat 2016)