Kadıköy'de tramvayın geçtiği bu daracık Moda sokağına gidip, oradan geçenlere bir sorun bakalım "Cem" deyince bir kişi de çıkıp "Cemil Cem" diyebilecek midir?.. Eski belediye başkanı Selami Öztürk döneminde sayısız girişimimiz olmuştur. Cemil Cem, ömrünün son yıllarını bu sokaktaki bir evde geçirdiği için sokağa adı verilmiştir ama o isim verilmesi sırasında sokağın adı "Karikatürcü Cemil Cem Sokağı" ya da "Cemil Cem Sokağı" olması gerekirken sokak "Cem Sokağı" adını almıştır. Hangi Cem gel de anla. Hani sokak girişlerinde iki satır bir bilgi olsa, çok mu zordur bu, evet ülkemizdeki belediyecilik anlayışı içinde çok zordur...
Selami Öztürk döneminde ısrarlı çabalarımız sonucunda sokağın adının "Cemil Cem" olacağını sandığımız bir girişim oldu, Karikatürcüler Derneği üyeleri olarak, sokakta Cemil Cem'in zamanında yaşadığı şimdilerde Restaurant olan mekanın bahçesine dolduk ama baktık ki, yapılan tören sadece binanın girişine "Cemil Cem Bu Evde Yaşadı" gibi bir yazıdan ibaretmiş. Üstelik mekan bahçeli ve sokaktan geçen hiç kimsenin bu yazıyı görmesine olanak bile yok. Yani tamamen Selami Öztürk dönemine uygun göstermelik bir hareketti. Gelelim bugüne... Geçen yıl yeni başkanımız daha göreve gelmeden kendisine bu konuda bilgi verdim. Göreve geldikten sonra da karikatür ve mizahla ilgili pek çok konuda önerilerim olduğu gibi bu konuda da oldu. Hatta bu öneriyi ciddiye alan Belediye Kültür Komisyonu başkanı Ümit Demirtaş da iyi niyetle hemen bu konuda çalışmaya da başladı. Çok basit bir işti. Sokağın adı, hak ettiği gibi "Cemil Cem Sokağı" olacaktı. Cemil Cem'le ilgili iki satır bilginin yer aldığı bir plaket sokağın girişine asılacaktı. Ama yapılamadı, pek çok şey gibi bu da öylece kalakaldı.
O yüzden karikatürümüzün kurucusu sayılacak özelliklere sahip bu büyük ustanın 65. ölüm yıldönümünde pek başka bir şey söylemek yazmak ve paylaşmak istemiyorum. Zira canım sıkkın... Giderek karikatürcülere cehennem haline gelen, karikatürcünün insan yerine bile konulmadığı, düşünceye düşman bir ülkede böylesi bir durumun iktidardan da değil üstelik muhalefetten gelmesi insanı üzüyor, yaralıyor. İçimizde zaten her konuda bir yara var bu ülkede...
Selami Öztürk döneminde ısrarlı çabalarımız sonucunda sokağın adının "Cemil Cem" olacağını sandığımız bir girişim oldu, Karikatürcüler Derneği üyeleri olarak, sokakta Cemil Cem'in zamanında yaşadığı şimdilerde Restaurant olan mekanın bahçesine dolduk ama baktık ki, yapılan tören sadece binanın girişine "Cemil Cem Bu Evde Yaşadı" gibi bir yazıdan ibaretmiş. Üstelik mekan bahçeli ve sokaktan geçen hiç kimsenin bu yazıyı görmesine olanak bile yok. Yani tamamen Selami Öztürk dönemine uygun göstermelik bir hareketti. Gelelim bugüne... Geçen yıl yeni başkanımız daha göreve gelmeden kendisine bu konuda bilgi verdim. Göreve geldikten sonra da karikatür ve mizahla ilgili pek çok konuda önerilerim olduğu gibi bu konuda da oldu. Hatta bu öneriyi ciddiye alan Belediye Kültür Komisyonu başkanı Ümit Demirtaş da iyi niyetle hemen bu konuda çalışmaya da başladı. Çok basit bir işti. Sokağın adı, hak ettiği gibi "Cemil Cem Sokağı" olacaktı. Cemil Cem'le ilgili iki satır bilginin yer aldığı bir plaket sokağın girişine asılacaktı. Ama yapılamadı, pek çok şey gibi bu da öylece kalakaldı.
O yüzden karikatürümüzün kurucusu sayılacak özelliklere sahip bu büyük ustanın 65. ölüm yıldönümünde pek başka bir şey söylemek yazmak ve paylaşmak istemiyorum. Zira canım sıkkın... Giderek karikatürcülere cehennem haline gelen, karikatürcünün insan yerine bile konulmadığı, düşünceye düşman bir ülkede böylesi bir durumun iktidardan da değil üstelik muhalefetten gelmesi insanı üzüyor, yaralıyor. İçimizde zaten her konuda bir yara var bu ülkede...
Benim gibi bir delinin de bunlar belki son çabaları, zira gerçekten artık boşa kürek sallamaktan yorgun ve bitkin haldeyim... Bu ülke mizahçısını-karikatürcüsünü asla dikkate almadı, sevmedi, sevmiyor, bu çok açık, ama gidecek başka bir yerimiz de yok... Talihsizliğimiz böyle bir ülkede dünyaya gelmemiz, Bu sadece Cemil Cem'in değil, mizahı ciddiye almış tüm gerçek mizah ustalarının talihsizliğidir...
9 Nisan 1950 tarihinde, 68 yaşındayken dünyaya veda eden 1882 doğumlu Cemil Cem ustayı ölümünün 65. yılında bir kez daha buruk bir şekilde anıyorum... Ruhu şad olsun... Tabii bu şekilde ne kadar olabilirse?..
Cihan Demirci-MİZAHHABER
Cihan Demirci-MİZAHHABER