1 Mayıs 2014 Perşembe

MİZAHIMIZIN BÜYÜK USTASI ALTAN ERBULAK'I 26. ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE SEVGİYLE ANIYORUZ....

1 Mayıs 1988’de, bundan tam 26 yıl önce, çok erken bir yaştayken, henüz 59’undayken yitirdiğimiz o küçük dev adam!.. 1 Mayıs gibi bu ülke için epeyce elektrik yüklü bir günde aramızdan ayrıldığı için Altan ağabeyin ölüm yıldönümleri daha fazla karambole gidiyor sanki... Malum,1 MAYIS bu ülkede, devleti elinde tutanlar için korkulacak bir gün… Öylesine korkulan bir gün ki, o gün hayat bile karambole gidiyor. Her yıl yeni bir 1 Mayıs rezaleti yaşıyoruz bu ülkede… Geçen yılda böyle olmuştu. Şehirde hayat tümüyle duruyor 1 Mayıs'larda… Faşist diktatörlüklerde yaşanan görüntüler fazlasıyla yaşanıyor… Özellikle İstanbul 1 Mayıs'larda büyük bir hapishaneye dönüyor… İnsanlar zorla evlerine kapatılıyor, dışarı çıkıp Taksim'e yürümek, bayram kutlamak isteyen de yaşadığına pişman ediliyor...

İşte Altan ağabey de böylesi bir günde gitmişti bundan tam 26 yıl önce… Ama o 1 Mayıs karambolüne gidecek bir insan değildir...Sevgili Altan ağabeyle 70’li yılların sonlarında tanışmış, 1985-86 yıllarında da birlikte çalışmıştım. 1978-1988 arasında, 10 yıl süren sıkı bir dostluğumuz oldu. Onunla birlikte çalışmak büyük bir zevkti benim için. Altan abi benim bu ülkede tanıdığım bileği en güçlü çizerlerdendi… Öyle eskiz filan yapmaz, kurşunkalemle falan uğraşmazdı, eline aldığı rapido kalemiyle anında yerleştirirdi bir karikatürü kağıda, müthiş bir desen ustasıydı aynı zamanda…Altan Erbulak aslında bu ülke için oldukça ‘erken’ gelmiş ve oldukça ‘lüks’ bir insandı. Bunu o zamanda fark etmiştim ama şimdilerde daha da iyi anlıyorum. Bağrından tembellik fışkıran, insanlarının çoğunun haybeye oksijen tükettiği bir ülkede sevgili Altan ağabey ‘meslek fazlasına’ sahip müthiş enerjik, müthiş çalışkan, yerinde duramaz bir insandı…

Sayısız mesleğin ustasıydı

Kimseler pek bilmez ama, ülkemizin BBC’den diplomalı ilk kameramanı o’dur örneğin. Mesleklerini bu yazıya sığdırmak çok zor ama öncelikle bir karikatür ustasıydı ve her yerde altını çize çize; “Benim ilk işim karikatüristlik” derdi… Müthiş derecede sahne sıcaklığı olan, özgün bir tiyatro oyuncusuydu… O sıcaklığı perdeye taşıyan bir film oyuncusuydu… Usta bir komedyendi… İyi bir yönetmendi… Renkli bir şovmendi… Harika bir sunucuydu… Mizah duygusu doruklarda gezen bir gazeteciydi… Sıkı bir mizah yazarıydı… Sağlam bir senaristti… Diplomalı bir kameramandı… Kimse bilgisayar nedir bilmezken o bilgisayar uzmanıydı… Tam bir hiperaktif enerji küpüydü… Ama hepsinden öte o bir ‘İnsanlık uzmanıydı’ işin gerçeği… Bu saydığım işleri öylesine yapanlardan da değildi üstelik, hepsini hakkıyla yapardı ama ortalıkta “Ben her şeyi bilirim” havasıyla da dolaşmazdı asla… 

Sevgili Altan Erbulak ağabeyi ölümü sonrasında her fırsatta anıyorum. Son yıllarda onu ailesiyle birlikte İstanbul'da Karikatür Müzesinde, Karikatürcüler Derneğinde, Beşiktaş'ta "Ustalara Saygı" gecesinde olmak üzere 3 kez andık. Ayrıca 2010 yılında Balıkesir Üniversitesinde tüm Erbulak ailesinin katıldığı harika bir etkinlik gerçekleştirdik. Bunların dışında Altan ağabeyi 2012 yılında da Antalya'da anma olanağım oldu. Umarım bu anmalar devam eder. Bu anlamda "Altan Erbulak"ı tüm yönleriyle anlatmaya çalıştığım "Bir Sıcak Kahkaha: Altan Erbulak" başlıklı görsel-belgesel sunumum yeni malzemelerle geliştikçe gelişiyor.

Bu çok renkli, sıcak kahkahalı, enerjik ustayı bir kez daha sevgi ve özlemle anarken onun için Facebook'ta 6 yıl önce açtığım "Altan Erbulak" grubunun adresini de size bir kez daha iletiyorum... Bu grup Altan Erbulak dostlarının, ya da onu tanımak isteyenlerin üye olmasını bekliyor: https://www.facebook.com/groups/8363148033/

Cihan Demirci- MİZAHHABER 



Altan Erbulak'tan iki karikatür örneği...