Sonunda olacağı buydu!.. Bu sabaha karşı "Terelel Devlet" de kuruldu!.. Uzun
yıllardır o dam senin, bu dam benim dolaşan ve hayata dam üstünden bakan,
yılların "Damdaki Mizahçı"sı Cihan Demirci, bu sabaha karşı
bilinmeyen bir damdan aşağıya fırlattığı bildiriyle, bu akla ziyan ülkede daha
fazla dayanamayıp kendi "TERELEL DEVLETİ"ni kurduğunu
açıkladı!.. Aşağıda okuyacağınız bildiri, Cihan Demirci'nin 1 Nolu bildirisidir... Devamı
gelecektir... Mizahhaber olarak şimdi size bu 1 nolu bildiriyi ilk kez biz
sunuyoruz:
"Şu
an saatin kaçı bilmiyorum... Ben kendimin kaçta kaçıyım onu hiç bilmiyorum...
Ama bildiğim bir şey var ki; akla ziyanlığın da ötesine geçmiş bu ülkeden çok sıkıldım kardeşler!.. Baktım ki kimse yalandan ölmüyor bu ülkede...Gidenler genellikle doğruları söyleyenler... Bu sıkıntıyla sabaha karşı gene uyku tutmadı ve kendimi bir dama atıp aniden bu
metni yazdım... Ani oldu... Kumpas yok, doğaçlama var!.. Şimdi aşağıya atıyorum... Aşağıda birileri bulup da okur
umuduyla...
Hukuk ve yasa tanımaz, sadece oğlunu tanır, insan hakları nedir bilmez,
baskıda, dayatmada, zorbalıkta dünya birincisi haline gelmiş, kendi savcısını, kendi polisini yaratmış, Muz
Cumhuriyetlerinden bile çok daha armut bir vaziyetteki adı bile belirsiz hale
düşmüş bu ülkede (!) insan kalmaya çalışanın işi çok ama çooook zoooor... İnsan kalmaya çalışanlar bunu bilir... Böylesi manyak bir coğrafyada, az manyak olmadığım için tam 36 yıldır mizahla uğraşıyorum... Akıl sağlığımı korumak için başlamıştım ama gün geldi şekeri bıraktım, tuzu bıraktım, mizahı bırakamadım... Sigara zaten yoktu!.. Hem de sadece yazarak değil aynı zamanda çizerek... Laf aramızda; iki kere koydu bana!.. Hem yazdım, hem çizdim ama en çok da bezdim kardeşim bezdim!.. Yok böyle bir ülke yaaaaaa????
İnsana bu kadar dert olan bir başka ülke dünya tarihinde olmadığı gibi dünya yörüngesinde de yoktur. Çok yörünge dışında bir durum var burda, sen hâla anlayama vaziyeti Uzaylıları bekle!.. Ama bu yeni de olmadı. Adım adım, yudum yudum, tadım tadım... Yıllarca bugünlere ulaşmak için yırtındı durdu bu coğrafya... Dibin dibine, daha da dibine, ama en dibe bir türlü ulaşılamadı, çünkü dibi yoktu bu ülkenin!!!!
Şöyle eski yazıp-çizdiklerime bakıyorum son 30 yılda bu durum budur diye hep bağırıp durmuşuz ama okuyanlar sadece "gülüp" geçmiş... Mizahın da sadece kaderi değil aynı zamanda kederidir bu!.. Yaptıklarından sadece çok küçük bir bölümü ortaya dökülenler son bir aydır ortalığı kasıp kavuruyor. Ülkede görevden alınmayan kimse kalmadı. Benim böyle bir endişem yok, zaten bu iktidar sayesinde bendeniz 26 aydır işsizim...
Şimdi fena halde sıkışan birileri "Paralel Devlet" masalıyla elde kalan "Hüloğcu"larını uyutmaya devam ediyor. Salla gitsin. Nasıl olsa karşında evde zor tutulan ama elde zor tutulmayan, ver kapısına torbayı, al oy'unu bir kesim var. Şimdi bu fasulyeden Paralel devletin karşısına bendeniz de şöyle İkizkenar bir devletle, ya da Asimetrik Paralel başka bir devletle de çıkabilirdim. Ama bu bize yakışmazdı... Yolsuzluğun içine batmışlar eğer düttürükten "Paralel Devlet" diyorsa, onların bu kirli düzeni sayesinde bizim gibi "yolsuz" kalmışlar da temelden bir devlete girmeliydi artık!.. Zaten öyle paralel-maralel işleri biz beceremeyiz... Zira ıvırmayız, kıvırmayız, yalanlara sarılmayız, hep direkt, hem bodoslamadan dalarız ne de olsa... Mizahın bize verdiği güçtür bu!..
Görüldüğü gibi epeydir devletsiz kaldık buralarda... O yüzden hababam devlet uyduruyor birileri ya... Madem artık ne Anayasa var, ne yargı var, ne Adalet var, ne de bir devlet var karşımızda, benim gibi "Damdaki Mizahçı"lara yakışan bu Paralel Devletin karşısına "Terelel Devlet"le çıkıp nanik yapmaktır!..
Badem beyler... Onların arkasındaki sıra sıra bağyanlar... Paralel ve asimetrik takılanlar... Biz zamanında kolları arkasına dönen o beyaz gömleğimizi giydik de çıktık bu yola ona göre... Sizin o dandik kefenlere beşbin basar bizim harbi deli gömleğimiz!..
Bakın, Damdaki Mizahçı Cihan
Demirci olarak, şu an sabaha karşı, 10 Ocak 2014 itibarıyla, tarihe not düşerek, kendi "Terelel
Devleti"mi bu 1 nolu bildiriyle ilan ediyorum... Aslında ayıptır
söylemesi, çok uzun yıllar önceden bugünleri gördüğüm için daha 90'lı yıllarda
yazdığım "Deli Gömleği Ütü İstemez" gibi kitaplarda bu işi yapmıştım
bir yerde. Sadece güncellenmesi gerekliydi...
Bu ülkenin elde kalan son tüm güzel delileri... Aklınıza mukayyet olmayın!.. Hep mukayyet ola ola bu hale geldiğimizi unutmayın!.. Zira artık bir Terelel Devletimiz var... Bu devlette Terelellinin dibine vuracağız!.. Doyasıya delireceğiz!.. Kafamıza göre huni takacağız!.. "HIRSIZ VAAAAR" diye bağıracağız!.. Yıllardır demekten yoruldum ama bir kez daha diyeyim; çünkü bu coğrafyada; her şey tersine işler... Eh bizim deliliği de bu şekilde görün... Şu an kendi Terelel Devletimin içindeyim... Sinirli değilim, çünkü sınırlı değilim... Sınırları olmayan, uçsuz-bucaksız, kafanıza göre, yapmacıksız, harbi mi harbi, hunili ama suni olmayan bir devlet burası... Oh beee missss!..
Madem yolsuzlukları örtmek, kapatmak, saklamak için aniden sallama bir Paralel Devlet uyduruluyor. Hani tıpkı bir kaç yıl önce "Ergenekon"u ve benzerlerini uydurdukları gibi, gene tırışkadan bir devlet... Paralel maralel gördüğünüz gibi dökülüyorlar aslında tel tel... Eh madem durum budur... Bizim de kafayı iyice yemeden "Terelel Devlet" dememizin zamanıdır o halde... Dedik bile...
Sahi, Terelel Devletin artık devlet olmaktan çıkmış bu coğrafyaya bakış açısı nedir, hayatı hangi dik açıdan ya da ters açıdan kesmektedir. Tüm bunlar aklımıza nerden esmektedir. Dış güçler bu kış da gelecek mi?.. Kumpasla Kumpir arasında bir ilişki var mıdır?.. Daha ne kadar ketenpereye geleceğiz?.. Silkin kardeşim... Aklında kalanları dök... Bundan sonra dam üstünden size ileteceğim çeşitli bildirilerle Terelel Devlet yoluna devam edecek elbet!.. Hadi bakalım, aklımızda hayırlısı olsun...Yeni bildirilerimi bekleyin...
Damdaki Mizahçı ve nam-ı diğer;
Terelel Devlet kurucu üyesi: Cihan Demirci