28 Aralık 2013 Cumartesi

ÖLÜMÜNÜN 6. YILINDA BAŞBAKANI SIRTINDAN ATMAYI BİLMİŞ ONURLU AT CİHAN'I SEVGİYLE ANIYORUZ!...

ONURLU AT CİHAN!.. Bir kocamış halkın yapamadığını yapabilmiş, cesur yürekli bir at'tı o... Bu ülkenin, binbir zulme rağmen 12 yıldır sırtında taşıdığı bir Başbakanı bir kaç dakikalığına bile tutmadı sırtında!.. Başbakanı sırtından attığı için, dışlandı, damgalandı ve bu atıştan kısa bir süre sonra 28 Aralık 2007 tarihinde şaibeli bir şekilde öldü!.. At'ların bile karanlık cinayetlere kurban gittiği bir ülke burası... Mizahhaber olarak, Onurlu At Cihan'ı unutmuyor, 28 Aralık 2007'deki ölümü ardından adaşı Cihan Demirci'nin Şiirzofren adlı şiir bloğunda yazdığı şiirle onu bir kez daha sevgiyle anıyoruz...


ATIMIN ADI CİHAN


Atları severim

Sırtından Başbakan atan atları

Sırtından Başbakan atamayan

Halklardan daha çok severim

Sırtından Başbakan atan

O atın adı Cihan'sa

O atı daha da çok severim...


Cihan Demirci 

(2 Ocak 2008-Şiirzofren)


ŞİİRİN LİNK ADRESİ: http://siirzofren.blogspot.com/2008/01/cihan-adli-at-iin.html

İLKİN DENİZ DUVARA ÇİZİYOR...



DUVARDA BİR "BABA!"

KARİKATÜRİST POLAT NAHABAŞ'I 77 YAŞINDA YİTİRDİK...

Karikatürist Polat Nahabaş'ı 77 yaşında yitirdik. Cenazesi 28 Aralık 2013 Cumartesi günü, öğle namazı sonrasında Karacaahmet'teki Şakirin Camii'nden kalkacaktır. Sevgiyle anıyoruz. Ruhu şad olsun... 

SERDAR GÜNBİLEN ÇİZİYOR...

SERDAR GÜNBİLEN (28 Aralık 2013-Yurt)

SAİT MUNZUR ÇİZİYOR...

SAİT MUNZUR (27 Aralık 2013-SOL)

MURAT SAYIN ÇİZİYOR...


23 Aralık 2013 Pazartesi

MİZAHIN BÜYÜK USTASI AZİZ NESİN, 98. YAŞINDA DOĞUM YERİ HEYBELİADA'DA İLK KEZ ANILDI...

MİZAHHABER ÖZEL HABER- Mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin, 21 Aralık 2013 Cumartesi günü, Adalar Belediyesinin, Heybeliada'da Halki Palas Otel'de düzenlediği anma etkinliğinde 98. yaşında doğum yeri Heybeliada'da ilk kez anılmış oldu. Aziz Nesin’i anma programı Heybeliada İskele Meydanı’nda Teyfur Erdoğdu Tarih Atölyesi (TETA) ekibinin Aziz Nesin kitaplarından öyküler okumasıyla başladı. Ardından etkinliğe katılan konuklara karanfiller dağıtılarak deniz kıyısında toplanıldı ve Aziz Nesin anısına denize karanfiller bırakıldı.

Heybeliada Halki Palas'da saat: 14'te başlayan anma etkinliğinde Aziz Nesin belgeselinden çok kısa görüntüler gösterilmesinin ardından, anma programının sunuculuğunu üstlenen, basın danışmanı Yasemin Arpa'nın sunumuyla süren etkinliğin açılış konuşmalarını; Adalar Belediye başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu ile Aziz Nesin'in ilk oğlu olan yazar Ateş Nesin yaptılar. Ateş Nesin bu etkinlik öncesinde sokakta gerçekleşen öykü okuma etkinliğinde de babasının kitabından bir öyküyü seslendirdi. 


Ardından anma konuşmalarına geçildi. Programda adı olmasına rağmen aynı anda tiyatro oyunu olduğu için Heybeliadaya gelemeyen sanatçı Müjdat Gezen, telefonla katılarak ilk konuşmayı canlı telefon bağlantısıyla gerçekleştirdi. Sonrasında söz alan Emekli müsteşar S. Kamil Yüceoral, Aziz Nesin'in doğum yeri "Heğbeliada" da geçen günlerini (Aziz Nesin'in yazış ve söyleyiş şekli ile Heybeli değil Heğbeliada) anlattı. Ardından Nesin Vakfından yetişen çocuklardan biri olan, bugünün Nesin Vakfı Genel Müdürü Süleyman Cihangiroğlu söz alarak Nesin Vakfı ağırlıklı bir konuşma yaptı, Aziz Nesin'le vakıf anılarından bahsetti. Sonrasında Dil Derneği Genel Yazmanı Hülya Küçükaras "Türk Dili ve Aziz Nesin" başlığı altında konuştu. TYS üyesi yazar Gülsüm Cengiz ise Aziz Nesin'in kurucusu olduğu TYS yıllarını, örgütçü yönlerini anlattı. 


Yazar Zeynep Aliye'nin  "Aziz Nesin'e dair" başlıklı konuşmasının ardından söz alan mizah yazarı Cihan Demirci, "mizah yazarı" olmanın farklı yanlarından ve mizah yazarının "yalnız" halinden bahsederek, Aziz Nesin'le tanıştığı ve sonrasında birlikte çalıştığı dönemden anılarını aktardı izleyenlere. "Aziz Nesin'i Anmak ve Anlamak" üst başlığı altında gerçekleşen bu anlamlı etkinlikte son sözü alan PEN Yazarlar Örgütü Türkiye Başkanı yazar Tarık Günersel de "Dünya Yazarı Aziz Nesin" başlığı altında konuşarak noktaladı. Anma etkinliği Halki Palas Otelde verilen bir kokteyl ile sona erdi.  



Mizahımızın ve direncimizin büyük ustası Aziz Nesin 2015 yılında 100 yaşında olacak, dileriz 2015 yılı Aziz Nesin'in tüm yıl boyunca pek çok etkinlikle yeniden anımsanacağı bir yıl olsun. Ancak, bu ülkenin zamanında "yakmaya" ve "yok etmeye" çalıştığı böylesine büyük bir ustanın doğduğu yerde bile yıllar yıllar sonra ilk kez anıldığını düşünecek olursanız, "gerici" düzene yenik düşmüş bir ülkede bunun hiçte kolay olmadığını hemen anlayacaksınız. 


Heybeliada Halki Palas Otel'de gerçekleşen "Aziz Nesin 98 Yaşında" etkinliğinden görüntüler... 

MUSA KART ÇİZİYOR...

MUSA KART (23 Aralık 2013-Cumhuriyet)

20 Aralık 2013 Cuma

SEFER SELVİ ÇİZİYOR...

SEFER SELVİ (20 Aralık 2013-Evrensel)

VAHİT AKÇA'DAN İKİ KARİKATÜR...



TURGAY TÜYSÜZ ÇİZİYOR...


ZAFER TEMOÇİN ÇİZİYOR...

ZAFER TEMOÇİN (Cumhuriyet)

SAİT MUNZUR ÇİZİYOR...

SAİT MUNZUR (20 Aralık 2013-Sol)

ERCAN AKYOL ÇİZİYOR...

ERCAN AKYOL (20 Aralık 2013-Milliyet)

LATİF DEMİRCİ ÇİZİYOR...

LATİF DEMİRCİ (20 Aralık 2013-Hürriyet)

CİHAN DEMİRCİ'NİN KALEMİNDEN; KUTUYA ÇOK MERAKLI BİR MİLLET OLDUĞUMUZU BİR KEZ DAHA GÖRDÜĞÜMÜZ GÜNLERİN YAZISI...


Bu ülke insanı "kutu"yu pek sever... Sanki içine kurt yerine kutu düşmüştür zamanında... Her anlamda "kutu"cudur... Hele hele ülkenin iktidar eliyle peşkeş çekilen en büyük kamu bankalarından birinin genel müdürünün 1.5 milyon doları ayakkabı kutusundan çıkınca bu "kutu" sevgisi son bir kaç gündür tavan yaptı, tavan arasındaki kutulara kadar yükseldi... Birbirine şimdiden "Yeni yılınız kutulu olsun" diyenler çıkmaya başladı. Bu ülke insanı kutucudur ne de olsa. 


70'li yıllardaki seks filmleri furyasındaki filmlerden birinin adı boşu boşuna: "Bu Kutu Başka Kutu" olmamıştı... Aslında biliyorduk ama "Kutulu Doğum Haftası" geleneğinden gelenlerdeki "kutu" düşkünlüğünü, fakat bu kez ülke çapında bizzat görmüş olduk.... Açıkta bir şey bırakmaktan tırsan, hep kapatmayı, örtmeyi, saklamayı ve gömmeyi seven bu toplum en çok da Kutulara gömmeyi sever, hani neyi varsa... Kimisi parasını, kimisi mücevherini, kimisi ıvır zıvırını, kimisi de hayatını... 


Kutu gibi evlerde yaşarız... Kutular aklımızdan hiç çıkmaz... Bir kutuya ki, hani onun adına "sandık" deriz, gider gider oyumuzu atar ama genellikle de hep hata yaparız... "Açtırtma kutuyu, söyletme kötüyü" deyişi boşu boşuna çıkmamıştır... Kutumuzun açılmasına dayanamayız... Bir zamanlar bu ülkenin en çok sevilen ve izlenen yarışmasını sunan rahmetli Cenk Koray abimiz, o hin gülüşüyle "Kutunuzu açiim mi" derdi sık sık... Gülüşürdük ekran başında... En büyük zenginliğini bu tür anlam kaymalarıyla yaşayan dilimiz sayesinde kimseler kutucu olmakta bir sakınca görmezdi ne de olsa... 

Bir zamanlar posta kutularımız vardı... Artık o kutulara pek bir şey atılmıyor faturadan başka... Sahi, şu Pandora'nın kutusu kaç kez açıldı tarih boyunca, sayısı bilinemiyor... Açılan Pandora kutu sayısı ile bu ülkedeki geçerli sahte oylar arasındaki ilişki nedir mesela?.. Açılan ve orta yere saçılan kutu kutu penselerin ülkesidir ne de olsa burası... Çok değer verilen o kutuyu koruyamayanlar her zaman sıradan insanlar olmaz elbet... Bazen böyle banka genel müdürlerinin de, bakan çocuklarının da kutusu açılır ve içinden 11 yılın şımarıklığının zehri saçılır...

Siz siz olun, kutunuzun kapasitesini aşmayın ve en önemlisi kutunuza başkalarının hakkını doldurmayın. Bunu yaparsanız, gün gelir, devran döner, sizin sandığınız o kutuları, sizin en yakınınız sandığınız insanlar ardına dek açar!.. Öylesine açılır ki alimallah kutunuz, bir daha toparlamanız asla mümkün olmaz... 

Cihan Demirci (20 Aralık 2013-MİZAHHABER)


(Yazıdaki görsel materyaller facebook'tan alınmıştır...)