+portre+001.jpg) Cumhuriyet gazetesinin 2 Ekim 2013 tarihli sayısının kültür sayfasında, Aslı Uluşahin imzasıyla mizah edebiyatımızın büyük ustası Hüseyin Rahmi Gürpınar ile ilgili pek de hoş olmayan bir haber... Şimdilerde adı epeyce unutulmuş, unutturulmuş büyük ustalardan biridir Hüseyin Rahmi Gürpınar. Mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin'in "Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı" adlı kapsamlı antolojisi Hüseyin Rahmi Gürpınar ustayla başlar. Bu anlamda Cumhuriyet döneminin mizah yazınındaki ilk büyük mizah ustasıdır o. Aziz Nesin ve hemen sonrası kuşağın mizah yazarlarını fazlasıyla etkilemiş bir yazardır. İçten, yalın, sıcak, mahalle kokan romanlarında, hikayelerinde bu ülkenin kenar mahalleleri, o mahallelerdeki insanların küçük dertleri, günlük yaşamları, sıkıntıları, mutlulukları, tuhaflıkları vardır. 70'li yılların başlarından başlayarak, benim sıkı bir kitap okuru olarak mizahı sevmemdeki ilk büyük usta da o'dur işin doğrusu... Özellikle ilkokul ardından ortaokul ve lise yıllarının başlangıç döneminde onun tüm kitaplarını okumuş, ardından Aziz Nesin'e geçmiştim. Hüseyin Rahmi, mizah yazarı olmamda, mizahı bana sevdiren yönüyle, ciddi anlamda etkisi olmuş bir yazardır... (Cihan Demirci)
Cumhuriyet gazetesinin 2 Ekim 2013 tarihli sayısının kültür sayfasında, Aslı Uluşahin imzasıyla mizah edebiyatımızın büyük ustası Hüseyin Rahmi Gürpınar ile ilgili pek de hoş olmayan bir haber... Şimdilerde adı epeyce unutulmuş, unutturulmuş büyük ustalardan biridir Hüseyin Rahmi Gürpınar. Mizahımızın büyük ustası Aziz Nesin'in "Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı" adlı kapsamlı antolojisi Hüseyin Rahmi Gürpınar ustayla başlar. Bu anlamda Cumhuriyet döneminin mizah yazınındaki ilk büyük mizah ustasıdır o. Aziz Nesin ve hemen sonrası kuşağın mizah yazarlarını fazlasıyla etkilemiş bir yazardır. İçten, yalın, sıcak, mahalle kokan romanlarında, hikayelerinde bu ülkenin kenar mahalleleri, o mahallelerdeki insanların küçük dertleri, günlük yaşamları, sıkıntıları, mutlulukları, tuhaflıkları vardır. 70'li yılların başlarından başlayarak, benim sıkı bir kitap okuru olarak mizahı sevmemdeki ilk büyük usta da o'dur işin doğrusu... Özellikle ilkokul ardından ortaokul ve lise yıllarının başlangıç döneminde onun tüm kitaplarını okumuş, ardından Aziz Nesin'e geçmiştim. Hüseyin Rahmi, mizah yazarı olmamda, mizahı bana sevdiren yönüyle, ciddi anlamda etkisi olmuş bir yazardır... (Cihan Demirci)
Gelin şimdi, ustanın Heybeliada'da müzeye dönüştürülmüş eviyle ilgili bu haberi okuyalım... 
.jpg) Edebiyatımızın usta isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın uzun süre yaşadığı, 2000 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi, Adalar Kaymakamlığı ile Adalar Vakfı işbirliğiyle müzeye dönüştürülen Heybeliada’daki evi, akıbetinin netleşmesini bekliyor. İstanbul İl Özel İdaresi’ne “müze yapılması” için Gürpınar’ın vârisleri tarafından tahsis edilen ev, bir süre önce Özel İdare’den alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verildi. Müzenin kapatılarak yerine İBB’nin mesleki eğitim kursları açacağı konuşulurken, Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği bir açıklama yapıp bakanlık ve İl Özel İdaresi’nden konuyla ilgili acil bilgi talep ettiklerini duyurdu. Adalar Vakfı ise Bakanlık Müsteşarı Özgür Özaslan’a haftalar önce bir yazı gönderdi ve gelişmeleri aktardı. Ancak her iki taraftan da henüz bir yanıt gelmedi.
Edebiyatımızın usta isimlerinden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın uzun süre yaşadığı, 2000 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Özel İdaresi, Adalar Kaymakamlığı ile Adalar Vakfı işbirliğiyle müzeye dönüştürülen Heybeliada’daki evi, akıbetinin netleşmesini bekliyor. İstanbul İl Özel İdaresi’ne “müze yapılması” için Gürpınar’ın vârisleri tarafından tahsis edilen ev, bir süre önce Özel İdare’den alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verildi. Müzenin kapatılarak yerine İBB’nin mesleki eğitim kursları açacağı konuşulurken, Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği bir açıklama yapıp bakanlık ve İl Özel İdaresi’nden konuyla ilgili acil bilgi talep ettiklerini duyurdu. Adalar Vakfı ise Bakanlık Müsteşarı Özgür Özaslan’a haftalar önce bir yazı gönderdi ve gelişmeleri aktardı. Ancak her iki taraftan da henüz bir yanıt gelmedi.
Müzecilik Meslek Kuruluşu Derneği’nin açıklamasında, “Hüseyin Rahmi Müzesi’nin kapatılarak meslek kursu yapılmaya değil, etkinliklerle daha da zenginleştirilmeye ve yaşatılmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” denildi. Türkiye’de temalı müze eksikliği olduğu vurgulanan açıklamada, “özellikle son zamanlarda, birbirinden değerli müzelere yönelik kapatma çalışmaları, Türkiye kültürel mirası için endişe vericidir” ifadeleri yer aldı.
Adalar Vakfı’nın Müsteşar Özgür Özaslan’a gönderdiği yazıda ise vakfın kıt olanaklarıyla müze evini 13 yıldır ziyarete açık tuttuğu, İl Özel İdaresi’nden binanın onarımı için ödenek beklerken, İBB’ye tahsis edildiğini öğrendikleri kaydedildi. “Bu tahsis ve işlev değişikliğine kültür ve müzelerden sorumlu bakanlığımızın verdiği onaya inanamadık” denilen mektupta, “bir yanlış bilgilenme ve enformasyon olduğuna inanmak istiyor ve konuya acilen müdahale etmenizi diliyoruz” çağrısında bulunuldu.
Adalar Vakfı’nın Müsteşar Özgür Özaslan’a gönderdiği yazıda ise vakfın kıt olanaklarıyla müze evini 13 yıldır ziyarete açık tuttuğu, İl Özel İdaresi’nden binanın onarımı için ödenek beklerken, İBB’ye tahsis edildiğini öğrendikleri kaydedildi. “Bu tahsis ve işlev değişikliğine kültür ve müzelerden sorumlu bakanlığımızın verdiği onaya inanamadık” denilen mektupta, “bir yanlış bilgilenme ve enformasyon olduğuna inanmak istiyor ve konuya acilen müdahale etmenizi diliyoruz” çağrısında bulunuldu.
Sorularımızı yanıtlayan Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu ise “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görevinin edebiyatçılara sahip çıkmak; yenilerini yaratamıyorken en azından var olan müze evleri korumak” olduğunu söyledi. Bakanlığın “müze kapatan kültür bakanlığı” olarak anılmak istemeyeceğini düşündüğünü söyleyen Bulutoğlu, eğer söz konusu işlev değişikliği olursa buna herkesin, özellikle de Adalıların tepki göstereceğini belirtti.
