24 Temmuz 2013 Çarşamba

BURASI; 179 ÜLKE ARASINDA "BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ"NDE 154. SIRADA OLAN; TÜRKİYE!.. PARDOOON, BUGÜN "24 TEMMUZ GAZETECİLER GÜNÜ" MÜ DEMİŞTİNİZ?..

Tarih: 24 TEMMUZ 1908'di... 2. Abdülhamid'in elinde 33 yıl boyunca inim inim inleyen Osmanlı son demlerine doğru giderken 2. Meşrutiyet'in ilanıyla bir anda özgürlük rüzgarının içinde bulmuştu kendini. Abdülhamit basını susturmuş, müthiş bir baskı ve sansür düzeni kurmuştu 33 yılı bulan padişahlığı boyunca. Bu anlamda en fazla acı çeken alanların başında da, mizah dergileri ve gazeteler yer alır. Mizah dergileri Osmanlı sınırları içinde tam 30 yıl boyunca yayımlanamamıştır Abdülhamit'in baskı döneminde... 24 Temmuz 1908'de ilan edilen 2. Meşrutiyetle yeniden soluk alan basın bu anlamlı günü "Gazeteciler Günü" olarak kutlar yıllardır. Ancak 11 yılı bulan bir başka baskı ve sansür dönemi yaşıyor gene aynı coğrafya. O yüzden "Gazeteciler Günü" olan 24 Temmuz'u da epeydir kutlayamaz halde bu ülke!.. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2013 yılı verilerine göre dünya üzerindeki 179 ülke arasında "Basın Özgürlüğü" anlamında Türkiye 154. sırada.  2012'de 148. sıradaydı örneğin. 2005 yılında ise 98. sıradaymış. AKP iktidarının basını-medyayı kendine bağladığı, 3Y ile; yalaka-yalama-yandaş hale getirdiği iğrenç bir süreç yaşıyor Türkiye Medyası... Ülkede 31 Mayıs'tan bugüne, 33-34 yıldır yaşanmamış tarihi günler yaşanıyor. Bir halk başkaldırısı, bir halk isyanı yaşanıyor ama yalaka-yalama-yandaş medya bize bu ülkeden değil Mısır'dan haber veriyor, Penguen belgeselleri yayınlıyor, ülkede olan-bitenlerin dışında ne varsa onu veriyor. Tutuklu Gazeteciler Raporuna göre şu anda; cezaevlerinde 65 tutuklu gazeteci bulunuyor. Bu ülkede "düşünce" hala en ağır suç!.. Sadece 27 Mayıs 2013 tarihinden bu yana 59 gazeteci-basın emekçisi ya işinden atılmış ya da zorunlu izne ayrılmak durumunda kalmış. Size bu satırları yazan kişi de, son olarak Cumhuriyet gazetesinde mizah sayfası hazırlayan ekipte çalışırken, muhalif mizah sayfasının iktidar korkusu nedeniyle gazete yönetimi tarafından bitirilmesi nedeniyle  2011 yılının Ekim ayı başından beri işsiz bir yazar-çizerdir. Durum bu kadar acıdır ve ortalık artık iktidarın kıçını yalayan, göt kılı haline gelen, benim yıllar önce yaptığım bir tanımlamayla kaza eseri gazeteci olan "KAZA-TECİ"lerle doludur. Gerçek gazeteciler ya işsizdir, ya ölmektedir ya da hapistedir... 24 Temmuz 1908'in 105. yılında AKP DİKTATÖRLÜĞÜNÜN altında inim inin inleyen ülkedeki acı tablo budur!..

Cihan Demirci-MİZAHHABER


İŞTE BUGÜNÜN 3Y (YALAKA-YALAMA-YANDAŞ) KAZA-TECİ TİPİ...