9 Kasım 2010 Salı

SENARYO YAZARLARI
"90 DAKİKALIK TV
DİZİLERİNE HAYIR" DEDİ!

Önce Facebook'ta bir grup kurarak biraraya geldiler. "90 DAKİKALIK DİZİLERE HAYIR" dediler... 90 dakikayı bile geçen, her geçen gün biraz daha uzayıp, toplumu biraz daha göçerten yerli dizilerin uzunluğuna senaryo yazarları olarak isyan ettiler... Senaristlerin bu isyanı 8 Kasım Pazartesi günü bir eylemle sesini Facebook'un da ötesine duyurdu. Senaryo Yazarları Derneği’nin (SENDER) çağrısıyla dizi sürelerinin uzunluğuna dikkat çekmek amacıyla sektör çalışanları 8 Kasım Pazartesi günü Galatasaray Meydanı’nda eylem yaptı. “Yerli Dizi Yersiz Uzun”, “Kuralsız Güvencesiz Çalıştırmaya Hayır”, “Dizilere Ayrılan Sürenin Sonuna Geldik” pankartları taşıyan grup Taksim Meydanı’na doğru yürüdü. Sine - Sen’in de desteğiyle aralarında Umur Bugay, Tomris Giritlioğlu, Atay Sözer, Işıl Özgentürk, Macit Koper, Kandemir Konduk ve Sender Başkanı Nilgün Öneş gibi isimlerin de bulunduğu senaristler daha sonra Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere devlet ve özel kurumlara, basın kuruluşlarına ve siyasi partilere, sektördeki hak ihlallerine karşı uluslararası sözleşmelere ve anayasaya dayanarak yazdıkları dilekçeyi yolladılar.

MİZAHHABER olarak bu harekete destek veriyor, dizilerin bir an önce kısalmasını diliyoruz... Kısalma sağlanırsa ardından gelecek olan yeni mücadele de; dizilerin nitelik mücadelesi olmalıdır...

"90 DAKİKAYA HAYIR" EYLEMİNE DESTEK VEREN, CİHAN DEMİRCİ'NİN FACEBOOK'TA KALEME ALDIĞI YAZI...

Televizyonun henüz siyah-beyaz olduğu 80'li yılların başlarında başlamıştım senaryo-parodi-skeç yazarlığına, önce alaylı yetiştim sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-Televizyon bölümünde okuyarak bu işin eğitimi de aldım, tam dizi senaristliği için kolları sıvadığım 90'lı yıllarda diziler çığrından çıkmaya başladı. 45 dakika bile sürmeyen diziler önce bir saate, sonra 1.5 saate şu anda özetti-zarttı-zurttu ile 2 saati bile geçmeye başladı. Araya girecek reklam kuşağının derdine düşen televizyon yöneticileri BU İŞİN BİR NUMARALI SORUMLUSUDUR!.. TV kanallarında sayısız projem PİYASA ÇARKLARININ DIŞINDA İNATLA DURDUĞUM için heba edildi. Televizyon dizi projesi ve programı anlamında başıma gelmeyen kalmadı. Kalın bir kitap çıkaracak kadar yazılacak şey yaşadım... Onca çaba, uğraş, emek ve gözü "reyting"ten başka bir halt görmeyen, paravan şirket sahibi kanal yöneticileri... Kirli mi kirli bir dünya!.. Dünya standartı 25 dakika olan sit-com'ları yazmak bize nasip edilmedi çünkü 25 dakika olması gereken sit-com'lar bizde 1.5 saate çıkarıldı, uzadıkça toplum yamuldu, uzadıkça toplumun beğeni düzeyi aşağı düştü, uzadıkça senaristlerin yeteneğini sollayan bu KİRLİ DÜZEN bu işi sadece PARA TUZAĞI haline getirdi. Uzayan diziler bize çekilmez senaryolar olarak geri geldi. Senaryo-senarist, oyun-oyuncu kalitesi düştü. Bezdiren, bıktıran, özellikle reklam manyaklığı nedeniyle son karesi asla izlenemeyen diziler doldu ekranlara... Nitelikli iş yapmak için zamanında çırpınmış bizim gibi biçareler en üretken oldukları çağda bu çarkın tamamen dışına itildiler... Ortalık reyting manyağı yapımcılara, gözü dönmüş tv yöneticilerine ve senaryosunun sahibi olamayan senaristlere kaldı.

Bakın şu anda bile Kadıköy'de yaşadığım sokakta kapımın önünde bir dizi çekiliyor 2-3 gündür, uzayan dizilerin derdini sadece senarist olarak değil bu anlamda bile çeken biriyim. Sokak dizi ekibinin babasının malı gibi, istediklerini kimseye sormadan yapabiliyorlar, çünkü tek dertleri var reyting getiren bir dizi yapıp kakalamak! Bu toplum bugün KALİTE anlamında yerlerde geziyorsa bunda TV DİZİLERİNİN çok büyük payı vardır. Yarattıkları sahte ve suni dünya sayesinde, cehaletini yenememiş Türk insanı hayat karşısında tam anlamıyla gerçeklikten kopmuş bir halde yaşamakta GERÇEKLERİ DİZİ, DİZİLERİ GERÇEK ZANNETMEKTEDİR... Contayı sıyırmış bu toplum, televizyonun esiri olarak ruhunu da yitirmiştir. Dünyada dizilere ve tv kanalarına bu kadar gereksiz yatırım yapan BİR ÜLKE DAHA YOK!.. Bu denli tv manyağı olmuş bir toplum da yok... Gerçekleri dizi olarak izleyen, dizileri gerçek sanıp yaşayan bu zavallı topluma kötü niyetliler istediklerini yaptırabilirler... Zaten yaptırıyorlar da... O YÜZDEN BU 90 DAKİKAYA KARŞI DURUŞTA SESLER DAHA DA YÜKSELMELİ, ASLINDA DİZİLER 90 DAKİKAYI BİLE GEÇMİŞ DURUMDA, 90 DAKİKA FUTBOLA YAKIŞIR DİZİLERE DEĞİL, SORUN SADECE SÜREDE ELBETTE AMA SÜRELER KISALIRSA, İÇERİK YOLUNDA DA BİR ADIM ATILMIŞ OLUR EN AZINDAN...Televizyon kanallarından çok çekmiş, tv senaristliği yok edilmiş bir yazar-çizer-senarist olarak duygularımı sizlerle paylaşmak istedim...

CİHAN DEMİRCİ