4 Ekim 2009 Pazar

AKDENİZ
KARİKATÜR
YARIŞMASINDAN
ALINMASI
GEREKEN JÜRİ
DERSLERİ

Bu yıl Alanya'da 9. kez düzenlenmesi ve sonuçlarının da 3 Ekim 2009 tarihinde açıklanması gereken Uluslararası Akdeniz Karikatür Yarışması, Temmuz ayında yarışma jürisinin yarışmadan çekilmesi nedeniyle bu yıl yapılamıyor. Aynı jüri geçen yılda birincilik ve ikincilik ödüllerini benzerleri çıktığı için cesur bir kararla iptal etmiş böylece bu tür durumlarda tepkisiz kalanlara örnek olmuş, hem de sürekli spekülasyon peşinde koşanlara iyi bir ders vermişti...

29. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür yarışmasının Ağustos ayında sonuçlanmasıyla birlikte ödül alan karikatürler hakkında DonQuichotte sitesi tarafından "benzer" karikatür tartışması başlatıldı. Bilindiği gibi bu site bu konuda "uzman" bir sitedir. Benzer karikatür olayı aslında karikatür yarışmalarının çok uzun yıllardır süregelen sorunu. Ancak internetin hayatımızda olmadığı yıllarda bu denli hızlı ve etkili gündeme gelme olanağı yoktu.
MİZAHHABER olarak bu tür tartışmalarda çizerlerin sürekli olarak iki kutba bölünmesinden hep rahatsızlık duyduk. İki ayrı cephe yaratıp tartışmakla bu sorunların çözülmesine olanak yok zira. Aradan geçen bir aylık sürede bu konuyu sadece izlemekle yetindik. Deyim yerindeyse topa girmedik.
Pek çok konuda sessiz kalması eleştirilebilecek olan Karikatürcüler Derneği Nasreddin Hoca Karikatür Yarışmasıyla ve Karikatür Müzesiyle ilgili konularda eleştirilirken bir de baktık ki olay her zaman ki gibi şirazesinden çıkarak yanlışları ve doğrularıyla 40 yıldır öyle ya da böyle var olmaya çalışan bir derneğin LOGOSUNA VURMAYA KADAR geldi dayandı. Hayatlarında Karikatürcüler Derneğinin kapısından bir kere içeri girmemiş karikatürcü arkadaşlar bile derneğin üç kurucusundan biri olan Turhan Selçuk ustaya ait o güzelim kaktüslü logo yoluyla derneği eleştirmekten çok bir logoyu aşağılama yoluna gittiler. Kimisi belki yurt dışında yaşadığı için bu dernek hakkında çok fazla bilgi sahibi bile olmayan çizer arkadaşlar hakim olmadıkları, yeterince bilgi sahibi olmadıkları bir konuda eleştiri yaparken işi sadece logoya indirgeyerek bizce ciddi bir yanlış içine girdiler. Derneğe ve müzeye dernek logosuna vuran bu karikatürlerle mi sahip çıkılacak???
Bu satırları yazan Cihan Demirci, bu yıl 40. yılına ulaşan bu derneğin pek çok etkinliğine yıllarca yoğun emekler vermiş, yayınlarına katkı sağlamış, an gelmiş genel sekreterliğini yapmış bir üyesidir. Yeri geldiğinde bu derneği en yüreklice eleştirenlerin arasında yer almıştır. Hatta dergi kökenli bir çizer-yazar olarak mizah dergilerine kuruluşundan başlayarak genellikle hep uzak durmuş, başlangıç yıllarından özellikle yarışma ve sergi çizerlerine kucak açmış bu derneğe mesleğe adım attığı dönemin 14. yılında yani 1992'lerde oldukça geç üye olmuştur. Derneğin karikatürcülerle ilgili pek çok sorun karşısında sessiz kaldığı anlarda gene bu derneği üyesi olarak eleştirmeyi de, an geldiğinde övmeyi de bilmişizdir. Bunları yaparken dernek üyesi çizerlerden kimilerinin onca saldırısına, hakaretine maruz kalmamıza rağmen gene de yıkıcı değil, yapıcı olmaya özen gösterdik.
Nasreddin Hoca karikatür yarışmasının sonrasında kopartılan gürültü sırasında derneğin sessiz kalmasını da elbette eleştiriyoruz. Sadece bu konuda değil, karikatürde yaşanan pek çok sorunda dernek sessiz kalmakta, internette sesi gür çıkanların yarattığı karambole kurban gitmektedir. Biz eleştirimizi; sadece Nasreddin Hoca için değil bunu bu ülkenin en büyük yarışması olarak sunulan ama her yıl benzer karikatürleri ödüllendiren ama oluşan tepkilere zerre kadar ses vermeyen Aydın Doğan Karikatür Yarışması için de, başka yarışmalar için de yapıyoruz. Bir karikatürcünün sadece yarışmalarla beslenmesini, sadece yarışmalarla varolmasını da anlayamıyoruz...Bu anlamda birbirinden bu denli kopuk iki ayrı karikatür dünyası oluşmasını da (dergilerde çizenler ve sadece yarışmalarla varolanlar) zenginlikten çok giderek derinleşen bir "sorun" olarak görüyoruz..
JÜRİLER DAHA CESUR OLMALI!..
Yarışma jürilerinin daha cesur kararlar alması gereken, kirli bir dönem yaşıyoruz. 8 yıl boyunca Alanya'da yapılan Uluslararası Akdeniz Karikatür Yarışması bu yıl 9.kez gerçekleşecekti. Bu yarışmanın jüri üyelerinden biri olarak bizler bu yarışmada son iki yılda örnek alınması gereken cesur kararlar aldık. Geçen yılın birinci ve ikincisinin benzer karikatürlerinin ortaya çıkması üzerine geçen yıl birincilik ve ikincilik ödüllerini iptal ettik. Bu yıl yarışmaya destek veren Alanya belediye başkanının yerel seçimlere başka partiden girip, sonra Temmuz ayında iktidar partisine geçmesi üzerine bütün jüri üyeleri anlamını yitiren bu yarışmadan çekilme kararı aldık.

Yarışmanın organizatörü Alanya Tanıtım Vakfı (ALTAV) Başkanı Faik Kaptanoğlu geçen ay, yarışmanın yeni jüri oluşturulamadığı için bu yıl iptal edildiğini açıkladı.
Kaptanoğlu, basına şunları söyledi: "Jüri üyeleri, ‘AKP’li bir başkan olduğu şehir için çalışmak istemiyoruz' demişlerdi. Sayın Sipahioğlu'nun kararı nasıl ki kendine aitse, jüri üyelerinki de aynı şekilde kendilerine ait. İstifaların ardından jüri arayışına girdik, ancak yeterli süremiz olmadığı için jüri bulamadık. Çünkü eylül ayı başında eser alma işlemini tamamlayıp jürinin değerlendirmesine sunmayı planlamıştık. Tabi biz bunun böyle olmasını istemezdik, Alanya için önemli bir organizasyonu bu sene için iptal etmek zorunda kaldık. Elimize 100'ü aşkın eser ulaşmıştı. Hepsini iade edeceğiz. Önümüzdeki yıl ise yarışmayı yapacağız.”

Bu yarışmanın jürisi olarak Alanya'da tartışmaya zemin yaratacak sonuçlardan uzak durmaya hep dikkat ettik, sonuçta belediye başkanının piyonu da olmayıp bu yarışmayla olan maceramızı noktaladık. Yarışmalara pek de sıcak bakmayan bir çizer-yazar olarak hayatını bu yarışmalardan gelecek ödüllere ve ödül paralarına endekslemiş çizer arkadaşları da zaten pek anlayabildiğimiz söylenemez. Bunların içinde ödül alamayınca jüri üyesine telefon açıp, hesap soran da vardır ama iş karikatür etiğine gelince öylesine etikleşirler ki arkadaşların etiklerinde adeta taş durmaz.

Sonuçta bu olayda ve benzer diğer olaylarda; hem suçlayanların, hem de suçlananların hataları olduğunu düşünerek; iki cephenin de adamı olmayı reddediyoruz. Alanya'daki gibi cesaret göstererek üçüncü bir yolun her zaman açılabileceğine inanıyoruz. Tabii başta da dediğimiz gibi; tüm bu sorunlar ne yazık ki bir derneğin logosunun üstüne adam oturtarak ya da kaktüsü hıyar şeklinde çizerek hallolmayacak arkadaşlar. Batılı çizerler birbirlerine güç veriyor, destek veriyor, biz ise birbirimizin gözünü oyuyoruz diyerek, üçüncü bir yol aramayıp işin her daim kolayına kaçarak göz oyanlar içinde yer almak tabii ki bir tercih meselesidir.

Biz MİZAHHABER olarak ayrım yapmadan yanlış yapanı eleştirmeye, sesimizi öyle uzaklardan değil en yakından çıkarmaya devam edeceğiz... Yanlış yapan biz de olabiliriz bir başkası da... Bu ülkede ya da dışarda hiç fark etmez; hiçkimse kusursuz, hiç kimse hatasız değil... Ama bunu yaparken de yıkıp geçmeye değil, bu mesleğin sorunlarını onarıp, o sorunlardan çıkış yollarına sahip çıkmaya çalışacağız... Dedik ya herkesin bir tercihi var...

Karikatürün ve mizahın hayatlarımızdan hızla uzaklara düştüğü, ülkece DİNCİ BİR FAŞİZME yenik düştüğümüz şu günlerde böylesi "BENZER" konulardan çok daha derin ve çok daha öncelikli sorunlarımızın var olması gerekmez mi karikatürcüler olarak... Yoksa global dünyanın kopyalaşmış insanları olarak uluslararası mı bakıyoruz artık her şeye? Yerel sorunlarımızı bile uluslararası hale mi çevirmemiz gerekiyor?.. Yoksa bizi sadece ortalığı karıştırmak ve birilerine vurmak, ya da bilmediğimiz-hakim olmadığımız konularda bile sadece gaza gelmek mi ilgilendiriyor?.. Ülkeden bize ne, onu siz düşünün derseniz, tabii ki sözün bittiği yere geliriz... Sözün bittiği yere gelmemek dileğiyle, gerçek karikatürcülere yakışan yüreklice sevgilerle...

CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER