Temmuz geldi mi yüreğimiz yanmaya başlar... İçimizi hiç sönmeyecek bir ateş kaplar... Bir otel dolusu aydının ülke güçlerinin gözü önünde cayır cayır yakıldığı, o iğrenç gün düşer aklımıza... 2 Temmuz 1993'tür tarih... Sivas'a söyleşiye, kitap imzalamaya, türkü söylemeye gidenler kaldıkları otelde gözü dönmüş yobazlarca yakılırlar... 37 insan yanar o gün... Ama bu ülke aradan geçen 16 yıl boyunca bu utancı azaltmak bir yana daha da büyütür, daha da büyütür... O kara otel hiçbirşey olmamış bir pişkinlikle çalışmaya devam eder, giriş katı kebapçı olur hatta... Orada birtakım insanlar afiyetle kebaplarını yerler... İnsan kebabıdır aslında yedikleri... Türkiye bu 16 yıllık süreçte bu utanç yangınını daha da büyütür, daha da derinleştirir. Bugün o otel orda öylece duruyor. Ülke ise artık öylece bile durmuyor. Ülkenin tamamı yangın yeridir aradan geçen 16 yılda... Pir Sultan'ların kemikleri sızlamaktadır... Türkiye, ortaçağ karanlığına sahip zihniyetin bütün ipleri eline aldığı, bu zihniyetin hakim olduğu, zavallı, kişiliksiz bir ülkedir şimdilerde...
2 Temmuz 1993'te Sivas'ta; Asım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Asaf Koçak, Muhlis Akarsu, Edibe Sulari, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar gibi değerlerle dolu tam 37 can yakıldı... Yanda resmini gördüğünüz karikatürcü arkadaşımız Asaf Koçak da henüz 35 yaşındayken o otel de yakılan değerler arasındaydı. Yürekli bir çizerdi sevgili Asaf Koçak... Bu ülkenin güzel günleri için kalemini konuşturan çizerlerden biriydi... Üstelik onu yakan Sivas'ta zamanında 4 yıl resim öğretmenliği yapmıştı, Yozgat Yerköy doğumluydu. Sivas'a o günde karikatürlerini sergilemek için, çizmek için gitmişti sadece... O gün Sivas yobazlarının baş hedefi olan Türk mizahının en büyük ismi; AZİZ NESİN usta bu korkunç yangından bir mucize eseri kurtuldu ama aldığı yürek yarasıyla fazla yaşayamadı ve 2 yıl sonra 1995'te ayrıldı aramızdan. Bir başka mizah çınarı RIFAT ILGAZ, bu katliama öylesine üzüldü, öylesine üzüldü ki, bu korkunç yangından sadece 5 gün sonra daha fazla dayanamayan kalbi durdu ve o da dolaylı yoldan yanmış oldu Sivas'ta... O gün semahtı aslında yakılan... O gün kardeşliği yandı bu ülkenin... O gün çağdaş bir Türkiye, ileri bir ülke özlemi YANDI ASLINDA... O yangın artarak sürüyor, kalan son değerler de yürek yangınından gidiyorlar...Bugün ülkeyi daha da keskin 2 kampa bölen yüz karası bir iktidar var bu ülkede...
Dedik ya, gidiyor değerler birer birer... Bunlardan biri de şair KEMAL ÖZER oldu.. Sivas ateşinin içimize düşeceği günlerin hemen öncesinde 30 Haziran günü yitirdik bu büyük şairi... 74 yaşındaki Kemal Özer'in geçen yıl yayınladığı son şiir kitabı "Temmuz İçin Yaralı Semah"tı... Temmuz için yaralı semahı yazan Kemal Özer de, bir 2 Temmuz 2009 günü, İstanbul Aksaray'da Muratpaşa Camiinden son yolculuğuna çıkacak, ardında şimdilik biz kalanlara o yangını bırakarak...
2 yaşını dün geride bırakan MİZAHHABER, pek çok mizahçının ardı ardına gittiği insan yakıcı sıcakların ayı Temmuz'da işinin gene çok zor olduğunu biliyor, o yangının sönmediğini, yangının daha da büyüdüğünü, tüm ülkeyi sardığını, aslında hepimizin çoktan yandığını bir kez daha haykırıyor, çağdaş bir ülke yolunda yakılan aydınlarımızı, zamanında aynı bedeli ödeyen nicelerinden olan PİR SULTAN'ların aziz anısı önünde bir kez daha sevgiyle, özlemle, hasretle anıyor...
CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER