Ali Şur'un Oğuz Aral portresiyle birlikte sizlerle MİZAHHABER'de henüz değinemediğimiz bir üzüntümüzü paylaşalım...
Bu ülkenin mizah tarihine adını altın "sarısı" harflerle kazımış, doğrularıyla-yanlışlarıyla pek çok insanı meslek sahibi yapmış, o müthiş tempolu, fırtınalı hayatını 2004 yılının 26 Temmuz'un da Bodrum'da noktalamış ustamız Oğuz Aral için, Penguen dergisince Cihangir Parkına dikilen heykelin başına bildiğiniz gibi gelmedik kalmamıştı.
Önce tahrip edilen, sonra da magandalarca yakılan heykel, içler acısı bir haldeyken, geçenlerde bu parkın da tamamen ortadan kalktığını öğrendik. Evet artık Cihangir de o park da yok. Orası da yerel seçimlere az bir zaman bir rant alanı olarak inşaat alanına çevrilmiş... Ustanın zaten zedelenerek gitmiş ruhu böylece daha da yaralanmış bir halde...
Nankör bir ülkedir burası... Şaşırmıyoruz... Değerlerini harcayan, değersizlerini baş tacı eden, onlara "iktidar" saltanatı sunan, onları tepemize "diktatör" yapan rezil, pespaye bir ülke... Oğuz Aral'ın heykel'i de bir kaç yıl bile kalamadı böylece yerinde... Kalsa şaşardık..."Olur şey diil" derdik... Ülkeye dair yargılarımızı yeniden gözden geçirirdik...
Zaten Oğuz abi de, heykelinin dikildiğini duysa küfredecek bir adamdı. Ne de olsa bu ülkeyi, yetiştirdiği karikatürcülerden daha iyi tanırdı... Bu ülkede heykelin "içine tükürülecek" bir araç olduğunu da iyi bilirdi... Maganda kültürünün ülkeyi teslim almaya başladığı 80'li yıllarda "maganda"lığa en ağır eleştiriler hep Gırgır dergisinden gelmiştir.
Ama onun bıraktığı yerden bayrağı alıp 91'lerde Leman'ı çıkaran öğrencileri ve sonrasında onların yetiştirdiği son kuşak bu yoldan epeyce saparak magandalığı över, yüceltir, baş tacı eder bir hale getirdiler... Eh ülke dersen, dinci bir magandalığa tamamen teslim olmuş bir vaziyette bugün...
Sizlerle şu bilgiyi paylaşarak bitirelim sözümüzü... Türkiyenin mizah anlayışının gelip teslim olduğu çukurda malumunuz önünde milyonların kuyruk oluşturduğu "RECEP İVEDİK" filmi çıkıyor karşımıza... Mizahın "Kurtlar Vadisi" çizgisi bu aslında... Farklı cephelerden gelen zararı aslında aynı... Bu filmin senaristi Serkan Altuniğne'nin bir Penguen çizeri olduğunu da anımsatalım... Ah be Oğuz abi, vaziyet böyleyken böyle işte... Geldiğimiz yerde parkta yok, heykel de, sen de yoksun... Belli ki bir yerlerde epeyce yanlış olmuş... Oooof of!... (SÖZ BİTER BÖYLE ANLARDA...)
Cihan Demirci