3 Ocak 2009 Cumartesi

BORU MU BUUU?
HAYIR DOĞAL
"KAZ"
MÜDÜRÜ!
Ülkenin yeni bir yıla girmediği daha ilk günden anlaşıldı... Bu ülkenin Ortaçağ karanlığı taşıyan şu anki yobaz düzende gireceği "YENİ" hiçbir şey yok, boş yere kendinizi kandırmayın... 2009'a da insan şeklindeki borularla girdik... Boru mu bu demeyin, bu boru hepimize!.. Cehaletinin bedelini ödememiş bir ülke olarak BU BORULAR TÜM ÜLKEYE!.. AKP'nin elinde 7 yıldır tüm kurumlarıyla birlikte EN ACISI İNSANLIĞINI DA YİTİREN ve bunu din adına yapan "Dinbaz Türkiye" 7 gencini daha yitirmiş ne yazar ki, en az 3 tane yaparsın olur biter!..



Akla ziyan Türkiye 2009'a da beklenildiği gibi, hak ettiği gibi girdi... Yılbaşı gecesi 7 üniversiteli genç Melih Gökçek'in 4. kez belediye başkanı olmaya hazırlandığı Ankara'da doğal gazdan zehirlenerek öldüler... 2009'a girerken bu ülke bizi bir kez olsun şaşırtır mı acaba demiştik ama bu yobaz düzende bunun imkansız olduğunu biliyorduk...

Bakın böylesi akla ziyan bir coğrafyada toplumsal ve siyasal bir "mizah" insana artık sadece acı veriyor... Biz sıkıldık şahsen... Bunaldık böylesine aciz bir halka sahip olmaktan... Yukardaki fotoğraf Hürriyet'ten... Hürriyet Ankara'nın Başkent Doğalgaz müdürüne "Doğal Gaf Müdürü" demiş... Bu çok efendice bir ifade... Doğal Kaz müdürü aslında kendisi... Kendisi epeydir "KAZ" olmuş bir halkın badem bıyıklı müdürlerinden sadece biri... Bunun gibi binlercesi var Türkiye'de... Bulundukları görevin uzmanı olmayan, ehli olmayan, sadece AKP'li oldukları için görev vrilen insanlar... Yılmaz Özdil Hürriyet'teki yazısında; "NASA'mız olsa bizim, il başkanını astronot yapar bunlar" demiş... Aynen öyle...

Doğal Kaz Müdürü, basın toplantısına elinde gördüğünüz bu boruyla çıkıp, doğal gaz zehirlenmesindeki tek suçlunun bu borular olduğunu söylüyor... Siz bunların düzeninde suçunu kabul eden bir allahın kulunu gördünüz mü?.. Sanki bu alüminyum boruları vatandaş tarladan kopartıp almış... Onu onaylayan, onu takan, onu kontrol eden kim?.. Ne halta yararsınız kardeşim siz... Torpille göreve gelmekten gayrı. Adam öylesine pişkin, öylesine utanmaz ki, önce utanmadan "Gençlerin üstü çıplaktı" gibi laflar da ediyor. İçindeki örümcek kafalı zihniyeti kusuyor... Polis öyle olmadığını söyleyince çark ediyor. Velev ki çıplaklardı, sana ne oluyor Doğal Kaz müdürü?.. Seni ne ilgilendirir. Çırılçıplak da olabilirlerdi. O insanların Ahlak polisi misin, Doğal Kaz müdürü mü?.. Tabii ki doğru olan; sen "Ahlak Polisi"sin aslında... Asıl işinin bu olduğunu sözlerin ele veriyor...

Bakın böyle bir anda bile ne diyor: "Yapılan eleştiriler özelleştirme döneminde olan şirketimizin değerini olumsuz etkiler..." Badem bıyıklı müdür, değer peşinde, rant peşinde ha sahi bir de Cuma'ya geç kalmama peşinde... Şöyle diyor devamında: "Arkadaşlar çok fazla soru almayalım. Biliyorsunuz bugün Cuma, müsaadenizi isteyeceğim..." Müdürün asıl işidir Cuma'yı kaçırmamak. Günahları çok olanlar, nedense daha dindar geçinir bu ülkede, ama sadece geçinirler, bunu rant aracı yaparlar, gel de nedenini anlama?

Oysa seni ilgilendiren şu elinde tuttuğun borular değil mi? Boru mu bu, demeyin... Evet BORU bu, cehaletinin bedelini zerre kadar ödememiş, cehalet bedeli ödenmez ağır bir borca dönüşmüş, gazdan çok insan zehirlenmesi yaşayan, tüm kurumlarıyla çökmüş bir ülkenin ferdi olarak; bu boru sana, bana, ona, yani bu doğal "Kaz"lıkla hepimize... BU GİDİŞ SÜRDÜKÇE, BU YOZ ZİHNİYETİN SEBEP OLACAĞI YENİ FACİALARDA ÇOK YAKINDA YENİDEN BULUŞMAK ÜZERE!..:((

MİZAHHABER

Bu yazının yayınından bir kaç saat sonra Doğal Kaz müdürünün istifa haberi geldi... Borulu müdürün gitmesi birşeyi değiştirmeyecek... Düzen aynı düzen... Biri gider, bir başka badem bıyıklısı gelir bunların... Asıl iş; Borunun başını tutan MELİH GÖKÇEK'İ yolcu etmek, bu da 29 Mart günü ANKARALININ İNSANLIĞININ NE ORANDA KALDIĞINA DÜŞÜYOR ARTIK... Göreceğiz...