29 Ekim 2008 Çarşamba

SEMİH
BALCIOĞLU
BASIN
MÜZESİNDE
ANILDI...

Türk karikatürünün büyük ustalarından Semih Balcıoğlu ölümünün 2. yılında, 27 Ekim Pazartesi günü Çemberlitaş'taki Basın Müzesinde düzenlenen söyleşi ile anıldı...

Tarih: 27 Ekim 2008 Pazartesi... Çemberlitaş'taki Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin Basın Müzesindeyiz... 2 yıl önce, 27 Ekim 2006'da 78 yaşında yitirdiğimiz karikatürümüzün duayen ustalarından Semih Balcıoğlu'nu anıyoruz. Bir yandan bir ustayı anacağız ama bir yandan da, internet sansürünün acısı içimizde. Bloglarımız kapatılmış, sesimiz soluğumuz hepten kesilmiş bir gündeyiz. Salonda daha çok onun karikatürcü meslektaşları ve tabii hayat arkadaşı, eşi Emel Balcıoğlu var. Semih Balcıoğlu için düzenlenen anma söyleşisini Turgay Olcayto yönetiyor. Açış konuşmalarını Gazeteciler Cemiyeti başkanı Orhan Erinç ile ile Karikatürcüler Derneği başkanı Metin Peker yapıyorlar. Orhan Erinç, "Yaşasaydı bugün aramızda 80 yaşında olacaktı" diyor Balcıoğlu usta için... Sonra da ekliyor: "Semih Ağabey sadece bir gazeteci ve karikatür sanatçısı değil aynı zamanda iyi bir örgütçüydü de. Karikatürcüler Derneğinin kuruculuğunun yanı sıra 6 yıl süreyle TGS’nin da Genel Başkanlığını yaptı.." Sonra söyleşiye geçiliyor. Önce sözü karikatürcü Kadir Doğruer alıyor... Doğruer, karikatür heyecanının giderek azaldığı bir dönemde Semih Balcıoğlu’nu anmanın çok önemli bir anlam taşıdığını ifade ediyor. “Karikatür heyecanının hiçbir zaman kaybetmemiş, her türlü derinliğini her zaman hissetmiş Semih ağabeyi anarken, karikatürdeki erozyonu bir şekilde gündeme getirmek anlamlı olur diye düşünüyorum” diyor. Kadir Doğruer “Benim karikatür çizmem ve karikatürcü olarak anılmamda tek etken Semih ağabey ile tanışmış olmaktır" diye de ekliyor.

Kadir Doğruer karikatürcü olmasının Semih Balcıoğlu ile tanışması sayesinde olduğunu söyledi.

Daha sonra söz alan Karikatürcü Kamil Masaracı da Semih Balcıoğlu ile ilgili birbirinden sıcak anekdotları, anıları sıraladı salonu dolduran çoğunluğu karikatürcü olan izleyicilere. Balcıoğlu’nu tam olarak anlayabilmek için onunla arkadaşlık edilmesi gerektiğini belirten Masaracı, Akademi Lokantası yemeklerinden, Gabrova yolculuğuna dek, anason kokan keyifli anılar aktardı. Şöyle dedi: "Semih ağabey her zaman o hoş, düzgün, yakışıklı görüntüsüyle karşımızda dururdu. Biz ona Semih ağabey, yaşını hiç göstermiyorsun’ derdik. O da bize, ‘Şimdi gösterirsem ayıp olur’ deyip, kahkahasını atardı.

Kamil Masaracı güldüren anılarla salonu neşelendirdi...


Söyleşinin son konuşmacısı olan karikatürcü Semih Poroy da onun evrensel bir çizer olduğunun altını çizerek şunları söyledi: ‘Günlük bir gazete karikatürünün en fazla 24 saat ömrü vardır. Bir dergi ise, bir hafta insanların elinde durur. Yani çizdiğiniz her şey geçicidir. Onların kalıcı olması için mutlaka kitaplaşması gerekir. Bunun için Semih Balcıoğlu kitaplaşmaya önem verdi ve pek çok karikatür albümü bıraktı. İster istemez karikatürlerimiz arşivlenmeden kayboluyor. Kitaplaşmadığı sürece karikatürler kalıcı olmuyor; ancak birkaç karikatür hatırlanabilir hafızalarda. İleriki zamanlarda da Türk karikatürünü araştıracak birisi için karikatürcünün kendisinin seçtiği çalışmalardan oluşan hazır kaynakların bırakılması gerek. Güzel sanatlara eğilimli üniversitelerden de bazılarını katarak TGC ve Karikatürcüler Derneği’ne ortaklaşa şöyle bir görev düşebilir diye düşünüyorum: Semih Balcıoğlu gibi karikatürcülerin sanatlarını A’dan Z’ye inceleyen seminerlerin, toplantıların yapıldığı, bildirilerin sunulduğu ve sonunda da kitaplaştığı birkaç günlük araştırma-toplantısı şeklinde etkinlikler yapılabilir.”

Semih Poroy da onun "sürekli etkinlik insanı" olduğunu belirtti...

Daha sonra söz alan Zafer Atay ise konuşmacıların Semih Balcıoğlu’nu anarken daima “Abi” dediklerini, bunun Babıali’de çok büyük bir anlamı olduğunu, “Abi dert dinler, sorun çözer, gencin hakkını korur, Babıali’de Abi olmak çok önemlidir. Günümüzde abiler yok, beyler-beyefendiler var” sözleri ile anlattı.

Söyleşi yapılan salonda Semih Balcıoğlu'nun çizim malzemeleri ve kişisel eşyaları da sergilendi.

Salonu dolduranların çoğunluğu onu tanımış, onunla çalışmış çizerlerdi...

Söyleşinin bitiminde salondaki izleyiciler arasında bulunan çizerlerden; Raşit Yakalı, Cihan Demirci, Erdoğan Bozok ve Yurdagün Göker de Semih Balcıoğlu ile ilgili anılarını ve görüşlerini kısaca aktardılar.

Raşit Yakalı her zamanki samimi uslubuyla onun her daim neferi olduğunu anlattı...

Cihan Demirci de, karikatür açısından içinde bulunduğumuz vahim durumun altını çizerek, Balcıoğlu'nun çok daha güzel bir dönemin çizeri olduğunu söyledi.

Söyleşinin sonunda izleyiciler ve konuşmacılar toplu halde...


Etkinlik öncesinde Semih Balcıoğlu’nun Karikatür ve Mizah Müzesi Özgün Baskı Atölyesi'nde yaptığı çalışmalarından oluşturulan bir özgün baskı sergisi de eşi Emel Balcıoğlu tarafından açıldı. Semih Balcıoğlu'nu ölümünün 2. yılında anma etkinliği bu konuşmalardan sonra Babıali usulü çay ve simit partisiyle son buldu. Yaşamı boyunca hayatından neşeyi ve kahkahayı eksik etmeyen Balcıoğlu ustayı bizde bize bıraktığı o ani kahkahalarla ve sevgiyle anıyoruz...


(Haber: CD- Fotoğraflar: Akdağ Saydut ve CD)