14 Ekim 2008 Salı

NEDEN KUŞADASI'NDAYIZ ?

İzmir Saat Kulesi Karikatürcüler Grubu, İzmir'in ilçe ve beldelerinde gezdirdiği Nasreddin Hoca karikatür sergisini bu kez Kuşadasına taşıdı. Grup adına karikatürcü Mustafa Yıldız, sergi izlenimlerini MİZAHHABER'e aktarıyor...

Uzun süredir sırtladığımız Nasreddin Hoca sergisini bu kez Kuşadasına taşıdık. Ada Sanat Evi (Sanat Bahçesi dense daha doğru olur aslında) bizlere her yıl olduğu gibi, bu yılda sergi için kapılarını açtı. Kuşadalı, gazeteci Latif Sansür dostumuz bu galeriyi ne zaman istesek sonuna kadar kapısını açmıştır zaten. Sergiye katılan çizer sayısı 35 kişi olsada, sergiyi bir yerlere taşıyan, gerçekleştiren 3-5 kişiyi geçmiyor aslında. Kendi özverimizle gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerin içinde yer alan arkadaşlarımızdan bir taneside Lütfü Çakın. Kuşadasında yaşadığından, bu sergide emeğide çok kuşkusuz. Nasrettin Hoca'yı tanımayan yoktur ülkemizde. Ama onu hatırlamak,onu yaşatmak, onu hayatın içinde tutmak zorunda hissediyoruz kendimizi. Onun içindir ki bu sergiyi dolaştırıyoruz İl, İlçe, Kasaba ve Köylerde.

İç savaşı yaşayan bir ülkeyiz artık. Hergün onlarca ölüm haberiyle sarsılıyoruz. İşkencede, dayak sonucu öldürülen insanlar var. Çalışanların tüm haklarının elinden alındığı, sağlık hizmetinin bile paraya dönüştürüldüğü bu ortamda Nasreddin Hocamızın hoşgörüsüne daha çok ihtiyacı var toplumun. Gittiğimiz yerlerde daha bozulmamış insan ilişkileri var. Anadolu insanının birçoğu yaşayan birer Nasrettin Hoca. Belki de yaşam biçimimiz buydu? İki kişinim bir araya geldiği köy kahvesinde konuşulanlar gırgır, şamatadır hep. İşte bozulmayan bu insan ilişkileri için Nasreddin Hocayı hatırlatmak zorundayız...

Mustafa Yıldız