25 Haziran 2008 Çarşamba

MEDYAKUP
YAZIYOR:
TRAVMA DEĞİL
KAFAYI YEMEK
BUNUN ADI!
Adını ülkede bir kerede doğru söyleyecek vatandaşın çok zor çıkacağı bir bakanın, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimlerinin kendilerinde travma yarattığını söylemesinin tantanası sürüyor... Bildiğiniz gibi bu AKP bakanları yurt dışına gittiklerinde, ya da yabancı bir gazeteye görüş bildirdiklerinde gerçek yüzlerini ortaya çok daha rahat döküyorlar... Aynı şeyi burada yaparken biraz daha ıkınıyorlar ne de olsa...O yüzden dışarı gittiklerinde Mustafa Kemal devrimlerine olan kinlerini dibine dek kusuyorlar. Bu bakan da aynı yolu izlemiş... İçinde birikmiş kini kusmuş.... Beyler travma yaşamışlar... Bak sen... "Bu kadar da olmaz be kardeşim" dedirtecek bir açıklama daha gene...
Travma-Mravma hepsi PALAVRA!.. Yaratılan bu kirli düzende; BİRİLERİ DİNİ SÖMÜREREK, ALLAHI KULLANARAK MALI GÖTÜRÜYOR SADECE... Hepsi bu!.. Oysa bugün asıl ve gerçek travmayı onların yarattığı yamuk düzen sayesinde Mustafa Kemal devrimlerine inanan insanlar yaşıyor bu ülkede... Çünkü bugün asıl ezilenler, asıl çile çekenler, asıl acı çekenler onlar... AKP düzenindeki ülkede; her geçen gün daha yoksul, daha çaresiz kalanlar Mustafa Kemal devrimlerine sahip çıkanlar... AKP'nin yamuk düzeninin yarattığı "kene" zenginleri ise muhteşem bir yaşam sürüyorlar bugün ülkede... Tek bildikleri din ayağına her şeyi satmak!.. Bunların dindarlıkla belki de tek ilişkileri "Günahlarının affı için" için sıkça dua etmeleri... Dini kullanarak, dinbazlık yaparak kazanılan haram paralarla, üçkağıdın "Allahını" yaparak bir çırpıda zengin olan yeni "İslamcı Zengin" takımı travma nedir bilmez... Çünkü travma "UYGAR" insanın derdidir...
Önce 5 vakit namaz kılıp, Ramazanda oruç tutup, sonra da GÖSTERMELİK BİR MUHAFAZAKARLIĞIN ARKASINDA AKP'nin yarattığı İslamcı Faşizmin kaymağını yiyen, her türlü üçkağıdı, her türlü yamukluğu din adına kolayca yapan bu kitleler şu anda en Suudi'sinden en "KRAL" dönemlerini yaşıyorlar. Ülkedeki her sektör, her türlü güç hep onların... Parada onlar da, güçte onlarda... Ama hala şikayet, hala mızmızlık, hala öfke kusma peşindeler... Zira dertleri TAM ŞERİATA GEÇMEK... Hala bir kaç sesin çıkması, hala bazı eksikliklerin olması onları kızdırıyor... Ülkeyi tamamen dümdüz etmeye çok az kalmışken, arada bir böyle kusuyorlar içlerindeki kini... Tüm dünya arkalarında olsa da ne de olsa amatörler... Yaptıkları her yanlış gören gözlerde hemen SIRITIYOR!..
Bir elleri kar payında, bir elleri de yabancıya yok pahasına satacak yeni şirket peşinde olan İslamcı düzen zenginleri bir yandan BATILI teknolojinin, çağdaş yaşamın her türlü ürünlerini dibine dek kullanırken, bir yandan da saçlarının tellerinden kıl kapar yaşamaya devam ediyorlar. Saçlarını örten kızların file çorap giyenine mi rastlarsın, içine hiçbir şey giymeyip incecik pardesüyle güneş altında sokağa çıkanına mı?.. Bunlar travma filan nedir bilmez bir düzenin insanlarıdır...
Bugün din adına, Allahın adını kirli yaşamlarına alet ederek yaşayan bu dinbaz sömürgenlerin "TRAVMA" filan yaşamadığı bir gerçektir. Saçı cinsel organ gibi gören, saçlarını örterken başka her taraflarını açan, kendileri gibi olmayanların yaşamlarını "İslamcı bir faşizmle" ezen, onları yoksulluğa iterken kendileri zenginleşen bu kesimin yaşadıklarına illaki birşey diyeceksek, daha çok "KAFAYI YEMEK" diyebiliriz... Onlar İslami faşizmin muhteşem nimetleri içinde saltanat sürüp giderek daha da yamulup, kafayı yerken, 1923 cumhuriyetine ve Atatürk devrimlerine sahip çıkan (!) karşılarındaki sus-pus, zavallı kesim ise GERÇEK TRAVMANIN ALLAHINI YAŞIYOR!..
YAKUP YAZICI