10 Kasım 2007 Cumartesi

MUSTAFA KEMAL'İ
HANGİ YÜZLE ANMALIYIZ?



Sevgili Mustafa Kemal, seni hangi yüzle anmalıyız diye sormadan edemedik. Ne de olsa mizahçıyız, yani içten,samimi, kıvırmadan yaşamaya çalışan insanlarız. Utanma duygusunu henüz yitirmemiş biçarelerdeniz hala ne de olsa...

Bugün seni; gene özledik, çok arıyoruz, neredesin, seni asla kaybetmedik gibi beylik ve süslü cümlelerle, çoğu sahte ve içi boşaltılmış laflarla anacak gene bu toplum... Her yıl olduğu gibi... Bunu çok iyi biliyoruz... Ruhunu çoktan yitirmiş bir medya gene klasik laflarla günü geçiştirecek...

Oysa seni yitirdiğimiz 1938'den bu yana, tam 69 yıldır adım adım senden ve senin kurduğun cumhuriyetin ilke ve devrimlerinden uzaklaştı bu ülke... Sen bu ülkeye epeyce numara "Büyük" geldin sevgili Mustafa Kemal... Bugün karşımızda kişiliksiz, kimliksiz, zavallı, perişan, rezil bir ülke duruyor. Hiçbir yaptırım gücü olmayan, kalmayan Bush amcası Amerika'nın kucağına oturmuş bir ülke...

Dinci bir faşizmin ve küresel bir emperyalizm ayakları altında inim inim inlediği halde hiçbir şey umurunda olmayan bir kurukalabalık halk var bugün bu ülkede.

Bu vaziyette seni anmanın anlamı, seni hangi yüzle anacağız diye düşünmenin anlamına dönüştü aslında... Ama her 10 Kasım'da sanki senin bıraktığın değerlere sahip çıkar, onları yaşatırmış gibi oynanan bir tiyatro oyunu da, berbat bir "yerli dizi" olarak sürüyor...

BİZ MİZAHHABER OLARAK, SENİ BIRAKTIĞIN DEĞERLERE SAHİP ÇIKARAK, ONLAR ADINA YAZIP-ÇİZMEYE DEVAM EDEREK ANMAYI TERCİH EDİYORUZ. ÇÜNKÜ MİZAH SAMİMİ BİR ALANDIR, YALANI-DOLANI-SAHTEKARLIĞI KALDIRMAZ HEMEN KUSAR... BU COĞRAFYAYA BÜYÜK GELMİŞ OLSAN DA, BIRAKTIĞIN DEĞERLERE VE SANA OLAN İNANCIMIZ VE SEVGİMİZLE...



Mustafa Kemal'in cenaze töreninden sararmış özel bir fotoğraf... Cenaze top arabasında, Dolmabahçe'ye veda ederken... (1938)



Mustafa Kemal'in cenazesinin geçtiği yollar ve o günün İstanbul'undan
bir görüntü... (1938)




Ve o tren İstanbul'dan Ankara'ya giderken... (1938)