Saraçhane’deki Karikatür ve Mizah Müzesinde, Mizah tarihimize “Siyasi mizah” açısından derin izler bırakan, muhalif bir mizahın nasıl yapılacağının adeta dersini veren “Markopaşa” mizah gazetesi üzerine bir panel düzenlendi.
Panelin konuşmacıları: Canol Kocagöz, Cihan Demirci ve İbrahim Ersaraç...
Panel sonrasında da bu gazetenin unutulmaz çizeri Mim Uykusuz’un orijinal karikatürlerinden oluşan bir karikatür sergisi açıldı.
15 Kasım 2007 Perşembe günü, Saraçhane’de bulunan Karikatür ve Mizah Müzesi’nde gerçekleşen panelde "Markopaşa Mizah Gazetesi" konuşuldu. Cihan Demirci’nin yönetimindeki panelde, karikatürcü Canol Kocagöz ve İbrahim Ersaraç konuşmacı olarak bulundular. 25 Kasım 1946’da Sabahattin Ali’nin patronluğunda ilk sayısı çıkan, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Mim Uykusuz ve Rıfat Ilgaz’dan oluşan, 4 kişilik kadrosu ve sadece 4 sayfasıyla muhalif mizah tarihimizin efsanesi haline gelen mizah gazetesi “MARKOPAŞA” panel boyunca tüm yönleriyle ele alındı.
Söyleşinin konuşmacıları Markopaşa'nın benzersiz yaşam macerasına değindiler...
“MARKOPAŞA” mizah tarihimizde siyasi-politik-toplumsal mizahın çok önemli bir kilometre taşı. Muhalif bir mizahın nasıl ve hangi koşullarda yapılacağının ibret öyküsü... Çıktığı dönemde dağıtım şansı bulamamış, bizzat Aziz Nesin tarafından dağıtılmış, 6 bin tirajla başlayıp 60 bini aşan tirajlara ulaşmış bu 4 sayfadan oluşan haftalık mizah gazetesi, “Cadı Kazanı” yaşanan, tek parti iktidarının yoğun baskısı altında geçen döneme imzasını atmıştı. 4 üyesinin de bu gazete yüzünden hapse girmesi, çeşitli kereler kapanma cezası alması ve tam 7 ayrı isimle, çok zor şartlar altında toplam 77 sayı çıkması Markopaşa’nın benzersiz özellikleri. 8 kez sahip, 10 kez Yazıişleri müdürü, 9 kez matbaa, 10 kez adres değiştirmek zorunda kalan, hakkında 16 kez dava açılan, 4 yazar-çizeri toplamda 8 yıl, 2.5 ay hapis cezası alan bu özel gazete, sadece mizah tarihimize değil, siyasi tarihimize de, muhalefet tarihimize de damgasını vurmuş yayınlardan biri, belki de birincisi...
Paneli izleyenler arasında Rıfat Ilgaz'ın oğlu yayıncı Aydın Ilgaz ve eşi Nilgün Ilgaz da vardı.
Paneli izleyenlerin arasında bu gazetenin ağır toplarından Rıfat Ilgaz’ın yayıncı oğlu Aydın Ilgaz ve eşi Nilgün Ilgaz’ın da bulunması, zaman zaman onun da bu söyleşiye katılması paneli daha da keyifli bir hale getirdi. Bu söyleşi sırasında Aydın Ilgaz’ın sahibi olduğu Çınar Yayınlarının yayınladığı, Mehmet Saydur tarafından kaleme alınan “Markopaşa Gerçeği” adlı kitaptan da epeyce yararlanıldı. Bu kitapta yer alan önemli bilgilerden biri de Markopaşa'nın çok etkili olması üzerine "Sahte" Markopaşa'ların devreye sokulmasıdır. Markopaşa'nın devamı olarak çıkan "Malum Paşa" adlı dergi buna acı bir örnektir. Mehmet Saydur'un kitabından öğrendiğimize göre, Malumpaşa'nın sorumlu müdürü Orhan Erkip, yazı stoklarını ve klişelerini Asmalı Mescit'teki Çinili Han'dan alarak Babıali'ye kaçırmıştır. Bedii Faik ile işbirliği yapan Erkip, sahte bir "Malum Paşa" çıkartarak sağcılarla işbirliği yapmıştır. Ancak okur gazetedeki haberlerin tam tersine dönmesinden ötürü bu sahtekarlığı fark etmiş, bu zihniyet sahte gazeteyi kapatmak zorunda kalmışlardır. Bu yaşananlar kitapta Rıfat Ilgaz ustanın ağzından da açıkça anlatılmaktadır. Bu arada Aydın Ilgaz, söyleşiye gelenlere, son yıllarda her yerde yaptığı gibi gene “Markopaşa” gazetesinin 25 Kasım 1946’da çıkan ilk sayısının tıpkı basımını dağıttı…
Cihan Demirci, 7 kez isim değiştirme yoluyla toplam olarak; 3 yıl, 4 ay, 28 günlük bir ömrü olan “Markopaşa”nın çıkışı öncesinde Türkiye’de yaşanan ortamı anlatarak başladı söyleşiye. Derken “Markopaşa”nın çıkış öyküsünü bizzat Aziz Nesin’in sözleriyle aktardı izleyenlere. Sonrasında Markopaşa’nın yaptığı siyasi mizahın önemini vurgularken, bugün siyasi mizah anlamında içine düştüğümüz acı duruma da değinmeden edemedi. Canol Kocagöz de Markopaşa’nın arka planında, bu gazetenin çıkmasına destek veren Türkiye Sosyalist Partisini, Sabahattin Ali’nin başına gelenleri ve Markopaşa’nın benzersiz özelliklerini anlattı salonu dolduranlara. Sabahattin Ali, 1948 yılında anımsanacağı gibi bu gazete henüz kesintilerle, isim değiştirmelerle çıktığı bir sürede, hala aydınlatılamamış karanlık bir cinayete kurban gitmiş, cesedi aylar sonra bulunmuştu. Her zaman ki mütevazı uslubuyla konuya çok da hakim olmadığını belirten sevgili İbrahim Ersaraç da, kendi çizgi yaşamından anılarla değindi Markopaşa’yı oluşturan 4 isme. Markopaşa’yı Markopaşa yapan 4 kişilik kadrodaki isimlerle olan diyalogunu, renkli anılarla anlattı bizlere.
TEKİN UYKUSUZ SÜRPRİZİ
Panelimizin sonunda izleyicilerden soru aldığımız sırada bizleri güzel bir sürpriz bekliyordu. Aramızda sevgili Mim Uykusuz ağabeyimizin oğlu Tekin Uykusuz da bulunuyordu. İnternet sayesinde haber aldığı bu etkinliğe katılmıştı. Babasıyla ilgili birkaç bilgi de o verdi bizlere. Çok zor bir yaşamı olduğunu, 30’a yakın takma isimle çizmek zorunda kaldığını, Türkiye’nin “ilk sosyal çizeri” gibi ünvanlar aldığını söyledi.
Markopaşa'nın yazar ve çizer iki ustasının çocukları bu panel ve sergide biraraya geldi: Tekin Uykusuz ve Aydın Ilgaz...
Böylece bu paneli daha da güzel yapan bir an yaşandı. Zira Markopaşa’nın 4 dev isminden ikisinin yani Rıfat Ilgaz ile Mim Uykusuz’un oğulları Aydın Ilgaz ve Tekin Uykusuz panelde bizlerleydi. Böylece onlarda sanırız ilk kez bir araya gelmiş oldular.
PANELİ VE SERGİYİ YALNIZ BIRAKMAYANLAR...
Bu keyifli söyleşi ve sergi sırasında görebildiğimiz kadarıyla izleyiciler arasında; Erdoğan Bozok, Güngör Kabakçıoğlu, Raşit Yakalı, Köksal Çiftçi, Aydın Ilgaz, Nilgün Ilgaz, Kadir İncesu, Atay Sözer, Mustafa Bilgin, Tekin Uykusuz, Orhan Doğu, Erdoğan Başol, Devrim Demiral, İbrahim Tapa, Yaşar Fırat, Kemal Özyurt, Tijen Güler, Burhanettin Ardagil, Mustafa Kıran, Ahmet Ümit, İlker Ekinci, Mehmet Aslan gibi çoğunluğu karikatürcü dostlar vardı. Bu arada yıllar önce bir karanlık bir suikast sonucu yitirdiğimiz sendikacı Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler de aramızdaydı. Karikatürcüler Derneği yönetim kurulundan arkadaşlarımız da işleri nedeniyle aramızda olamadılar. Bu arada, medyamız da her zaman ki gibi gene ilgisizdi etkinliğimize. Aramızda Sol Gazete'den Gökçe arkadaşımız ve uydudan yayın yapan Hayat Televizyonu'ndan arkadaşlarımız vardı sadece. Hayat Televizyonu birkaç gün sonra yayınlamak üzere bu paneli kaydetti.
Mim Uykusuz sergisi sırasında...
MİM UYKUSUZ SERGİSİNDEN...
MİM UYKUSUZ SERGİSİNDEN...
Sergiden bir Mim Uykusuz karikatürü...
Saat 18’e doğru sorular ve yanıtlarla biten panelin ardından bundan 24 yıl önce 1983 yılında, henüz 61 yaşında yitirdiğimiz Markopaşa çizeri Mim Uykusuz’un karikatür sergisi açıldı ve Uykusuz ustanın güzelim karikatürlerini gezdikten sonra Aydın Ilgaz ağabeyin tatlı sohbetiyle babası Rıfat Ilgaz’lı ve Aziz Nesin’li anılarına daldık hep birlikte... Bu fırsattan istifade ederek, Markopaşa’nın o muhteşem dörtlüsünü yani; Sabahattin Ali’yi, Aziz Nesin’i, Rıfat Ilgaz’ı ve Mim Uykusuz’u Türk mizahının muhalif gücüne yaptıkları büyük katkılar için bir kez daha sevgiyle anıyor ve bir kez daha “YAŞASIN MİZAHIN MUHALİF GÜCÜ” diyoruz…
YAZI: CİHAN DEMİRCİ - FOTOĞRAFLAR: TİJEN GÜLER