19 Kasım 2007 Pazartesi

CAN ATAKLI VATAN'DA YAZDI: "BİR MİZAH YAZARININ ÇIĞLIĞI"


Vatan Gazetesinde 15 Kasım Perşembe 2007 tarihinde, Can Ataklı'nın, Erol Günaydın'ın yeni komedyenlerle ilgili sözlerinden yola çıkarak yazdığı yazıya, Cihan Demirci bir yanıt yollamıştı. Cihan Demirci'nin yanıtı 19 Kasım Pazartesi günkü Vatan Gazetesinde Can Ataklı'nın köşesinde ses buldu. Can Ataklı'nın köşesinde yayınlanan bu mektubu (kısaltmadan) yayınlıyoruz...

BİR MİZAH YAZARININ ÇIĞLIĞI!

Perşembe günü yazdığım, mizahçıların siyasi mizah yapmamasına ilişkin yazım üzerine mizah sanatçısı Cihan Demirci’den bir mektup aldım. Bu mektubu (yer nedeniyle zorunlu olarak kısaltarak) sizlerle paylaşmak istiyorum;

Sevgili Can Ataklı,

Çok sevdiğim ve saygı duyduğum Erol Günaydın ustamız, "politik mizah yapamıyorlar, korkuyorlar" diye şüphesiz yeni komedyenleri yani stand-upçıları kasdetmiş. Onun ne demek istediği net olsa da, bugünkü yazınızı okuyunca yazmak istedim.

Mizah yazınına profesyonel olarak 27, amatörlükle bilikte tam 29 yıldır hem yazar hem de çizer olarak yoğun emekler veren bir mizahçı olarak üstüme alınmasam da en azından, siyasi ve toplumsal mizaha hala inatla devam eden bir mizah emekçisi olarak bir ÇIĞLIK ATAYIM DEDİM.

Evet şu anda bir ÇIĞLIK ATIYORUM, sesimin çıktığı kadar bizi görmeyen, duymayan, konuşmayan, bizden bahsetmeyen MEDYAYA'dır bu çığlığım!...

Artık sesimizi duyuracağımız gazete, dergi, televizyon, radyo, aklınıza ne gelirse hiç bir şey kalmadı bu ülkede. Yaptıklarımızın hiçbirine MEDYA YER VERMİYOR!.. Kitap yazıyoruz, iki satır haber yapan yok, söyleşi yapıyoruz, bir tek satır haber yapan yok... Sizin gibi bir kaç köşe yazarından başka medyada sesimizi duyan kalmadı.

Bakın benim yayınlanmış 32 kitabım var. Bu kitapların satışı 300 bini aşmıştır. Çoğu muhalif mizah eseridir. Yazılması cesaret isteyen kitaplardır. Son kitabım beni politik mizahtan iyice soğuttu. Çünkü ben bu işi kendimi tatmin için yapmıyorum. Haziran başlarında bu ülkenin şu ana dek tek özgün Başbakan RTE fıkraları kitabını yazıp, binbir güçlükle yayınladım. "RTE GARANTİLİ FIKRALAR" adlı bu kitabı 2 yıl yayınlatacak yayınevi bulamadım. Yayınlandıktan sonra tüm medyaya ulaşmasına rağmen, sizin gibi duyarlı bir kalemin dışında gören ya da yazan bile olmadı. Kitabı basan yayınevi de kitabı iyi dağıtamadı. Kitap kitapçılarda bile gözükemeden derdest edilip, ortadan hızla yok edildi. Oysa anımsayın bir Yıldırım Akbulut için bile kaç fıkra kitabı çıkmıştı zamanında bu ülkede. Çok eski değil.

Ülkede müthiş bir baskı ortamı var. Ben bu kadar ağır bir baskı ortamı 12 Eylül'de dahi yaşamadım. 12 Eylülden 5 ay sonra bile bu ülkede "Sahte Atatürkçüleri" konu alan politik bir karikatür sergisi açabilmiş biriyim.

Gelelim biraz da sevgili halkımıza... Hani hep "Bunu istiyor" denen halka... Halk siyasi-toplumsal mizah yapan mizahçısına zerre kadar sahip çıkmıyor. Muhalif hiçbir şeye sahip çıkan yok. Ülkede muhalefet partisi var mı ki, muhalif mizah olsun demek geliyor içimden... Kendinden geçmiş, kimliğini, heyecanını, ruhunu yitimiş bir halk var karşımızda. Benim gibi "halk şakşakçısı" olmayan mizahı "MUHALİF" bir er meydanı olarak gören mizahçılar yok ediliyor. Kalan bir kaç muhalif mizah dergisi de halledildikten sonra bu topraklar siyasi-toplumsal mizahı göremez olacaklar.

Oysa ülkede korkunç derecede İslamcı bir faşizm var. Diktatörlükten farksız bir ortamda yaşarken, muhalif mizaha şans verilmiyor. Bizlerin sesi duyulmuyor. Ben bu yüzden mizahımı ancak internette sürdürebiliyorum. Damdaki Mizahçı ve Mizah Haber adlı blog sitelerimde sesimi insanlara duyurabiliyorum.

Herhangi bir gazetemiz mizah eki vermeyeli acaba kaç yıl oldu, söyler misiniz?.. Ya da şunu sorayım, mizaha gazetelerimiz ne kadar yer veriyor, kaç karikatürcü kaldı gazetelerde?..

Bu açıdan lütfen, tatlı para ve lüks hayat peşinde koşan stand-upçı arkadaşlarla biz mizah emekçilerini karıştırmayalım, bizlere haksızlık oluyor...Korkak olanlar mizahçılar değil var olan sahne komedyenleridir bu ülkede...Korkaklık bir yana politik-toplumsal bir mizah yapacak alt yapıları da yoktur ne yazık ki... Zaten böyle bir mizahı isteyen bir halk da yok ortada, o yüzden onlara kızmanın anlamı da kalmadı...

Tüm olumsuzluklara inat ben yazıp-çizmeyi sürdürüyorum. Her şeye inat mizahın o gülümseyen muhalif yüzüyle...

Sevgilerimle...


Cihan Demirci