10 Ağustos 2007 Cuma

YENİ BİR KARİKATÜR KRİZİ
SON ANDA ÖNLENDİ!


İsveç’in Karlstad kenti yakınlarındaki Hemsbygdgaard kasabasında, Hz. Muhammed’i köpek olarak gösteren karikatürün sergilenmesi son anda önlendi.

Sergi programına alınan karikatürü çizen sanatçı Lars Vilks, Müslümanların sinirlenmelerinden korkarak geri adım atmanın doğru olmadığını söyledi. Sergi Müdürü Martha Wennerström ise, Müslümanları incitmemek ve güvenlik nedeniyle Hz. Muhammed karikatürünün sergilenmesine izin vermediğini söyledi. "Sanatta Köpek" adlı eserlerini sergilemek isteyen Lars Vilks, Danimarka’da yaşanan karikatür krizinin kendisini çok etkilediğini belirterek; "Danimarka’da Hz. Muhammed karikatürleri nedeniyle ortaya çıkan krizin boyutları beni çok etkilemişti. Ben de küçük bir kasabada, Hz. Muhammed’in köpek şeklinde karikatürünü yaparak sergimin dikkat çekmesini istedim, ama küçük bir kasabadaki serginin birden tüm dünyaya duyulacağını tahmin etmemiştim" dedi. (Haber: Ünsal Turan-Malmö Hürriyet-10/8/2007)



MİZAHHABER'İN NOTU: Karikatür sözcüğü İtalyanca "Caricare"den gelir. "Caricare"nin anlamı da "Saldırı, hücum etmek"tir. Ancak her saldırı ve her hücum şüphesiz karikatür değildir. Şunun şurasında, ilk basılı karikatür dergisinin "La Caricature"nin 1830'da Fransa'da yayınlandığı anımsayacak olursak, bu sanatın basılı geçmişi henüz ikiyüzyıla bile dayanmıyor. 187 yıllık bir geçmişi olan bu atak ve gözüpek sanatın bundan iki yıl kadar önce dünya üzerinde bir provakasyon ve kriz aracı olarak kullanılması hiçte hoş olmamıştı. Bu krizde dinler arasında savaş yaratmak peşinde koşanların ekmeğine yağ süren Danimarkalı karikatürcüler kötü bir sınav vermişti. Ancak onların kötü sınavına gösterdiği vahşi tepkilerle, bu tür olaylarda hep sınıfta kalan İslam dünyası da aynen katılmıştı. Bu noktada sergisine dikkat çekmek adına ortalığı karıştırma sevdasına düşen İsveçli Karikatürcüye de şunu söylemek gerekir: "Karikatürün ince bir zekayla ip üstünde gezen o ince çizgisine dikkat etmezseniz, bu vahşi dünyada ipin üstünden düşmeniz an meselesidir..." (C.D.)
---------------------------------------------------------------------------

NASREDDİN HOCA YARIŞMASI
SONUÇLARININ
YARATTIĞI SORUNLAR...

27. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışması tek karikatürle katılım şartına uyulmamasının ötesinde yeni tartışmalar da yarattı...

İki benzer karikatür...



Bu yıl 27. Kez düzenlenen Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yarışmasının sonuçlanmasının ardından, bir türlü uyulmayan "TEK KARİKATÜRLE KATILIM ŞARTI"nı haber yapmıştık. Bu konuda bir kaç karikatürcü arkadaşımız da görüşlerini iletmişti. Ancak geçtiğimiz günlerde bunun dışında başka sorunlar da çıktı yarışma sonuçlarıyla ilgili olarak. İran Cartoon sitesinin birinci olan karikatürün çok benzerini ortaya çıkarmasından sonra, özellikle Erdoğan Karayel yönetimindeki DONQUİCHOTTE sitesi bu karikatürle ilgili haberler yaptı, çeşitli görüşlere yer verdi. Bu yılın birincisi Rus karikatürcü İgor Nikitin'in birincilik alan karikatürü ile, bundan 12 yıl önce 1995'te İran'da düzenlenen İran Bienalinde ödül almış İtalyan karikatürcü Marko Dangelis'in karikatürü gerçekten çok benzer karikatürler. Bu benzerliği başlangıçta yorum yapmadan yayınlayan İran Cartoon sitesi, Karikatürcüler Derneği başkanı Metin Peker'in yolladığı açıklama sonucunda, iki karikatür arasında sadece benzerlik olduğu yolunda bir görüşe yer verdi. Ancak ortaya çıkan bu aşırı benzerlik şüphesiz bu yarışmaya katılmış ya da katılmamış pek çok karikatürcüyü rahatsız etti.



(http://www.donquichotte.at/ 'den alınmıştır.)

Donquichotte sitesinin ortaya çıkardığı bir başka sorun ise, bu yarışmada Karikatürcüler Derneği Ödülünü kazanan ve bizim birinci olan karikatürden daha çok beğendiğimiz Musa Gümüş'ün, aynı karikatürün 3 kareli haliyle daha önce Akşehir Nasreddin Hoca Bant Karikatür Yarışmasında üçüncülük ödülü almış olmasıydı. Yukarda bu karikatürün üç kareli haliyle, tek karede yorumlanmış diğer halini görüyorsunuz. Burada da sorun şudur ki, Nasreddin Hoca şartnamesinde de, nerdeyse bütün yarışma şartnamelerinde olduğu gibi daha önce ödül almış bir karikatürle yarışmaya KATILAMAZSINIZ deniyordu. Ancak işin trajikomik yanı aynı şartnamede "Yarışmaya bir karikatür ile katılınabilir" de denmesine rağmen bu şarta da uyulmuyordu bildiğiniz gibi...

Yarışmalarda ŞARTNAMELERE UYULMAMASI durumu sanki adet haline gelmiş gibi gözüküyor. Üstelik bu sorun sadece Nasreddin Hoca yarışmasında da yaşanmıyor. Bir an önce ŞARTNAMELER daha ciddi elden geçirilmeli, yarışma şartnamelerine uymayanlar yarışma dışı bırakılmalı, yoksa bu şekildeki sonuçlarla yarışmaların aldığı yaralar giderek derinleşecektir. Mizahhaber olarak dileğimiz artık hem jürilerin, hem de yarışmalara katılan karikatürcülerin bu konularda "BİRAZ DAHA DİKKATLİ OLMASI"dır...