
Datça Belediyesi'nin anma törenine donanımlı bir biçimde katılmamasını eleştiren Şimşek şöyle konuştu: "Ben Datça'da Can Yücel ile uzun yıllar yaşadım. Şairler yaşadıkları yerlere yeni bir kimlik katarlar. Can Yücel ile başlayan Datça serüvenini Can Yücel öncesi ve Can Yücel'le başlayan Datça diye ikiye ayırmak lazım. Bugün burada, belediyenin etkin bir şekilde olmaması beni incitmiştir. Çünkü Can Yücel'in Datça'ya katkıları unutulamaz." Şair Can Yücel'in eşi Güler Yücel'in rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı anma törenine Can Yücel'in kızları Güzel Gier ve Su Yücel ile torunu Defne Gier katıldı. Bu arada Can Yücel'in ölüm yıldönümü nedeniyle ziyarete açılan 'Can Evi' de ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü.
CAN BABA'DAN
ANASONLU BİR ANI!

Yayın danışmanımız Cihan Demirci, 90'lı yıllarda aynı yayınevinin yazarları olarak Can Yücel'le birlikte pek çok ortak imza gününe katıldı. Bu imza günlerinden geriye anasonlu müthiş anılar kaldı. Cihan Demirci bu anıların bir kısmını bir kaç yıl önce Radikal-2 gazetesinde yayınlamıştı. İşte o anılardan birini sizin için o yazıdan aldık...Oralarda da RAKIN BOL OLSUN CAN BABA!..
Sabaha karşı bir köpeğe tuş olmak!
Can Baba ile unutamadığım bir gece gene Ankara’da yaşandı... Tahmin edilebileceği gibi epeyce içtikten sonra Ankara’nın önde gelen yayıncılarından Arkadaş Kitabevinin sahibi Cumhur ağabeyin evine misafir geldik babayla gecenin bir vakti. Cumhur abinin ayağa kalktığında benim 1.91’lik boyumu bile geçen insan azmanı bir köpeği var. Aslında çok iyi eğitilmiş bir köpek, ne komut verirsen ona anında uyuyor. Cumhur abiyle eşi mutfağa girip bir şeyler hazırlamaya başladılar. Ben biraz da köpekten tırstığım için lavaboya elimi-yüzümü yıkamaya gittim birkaç dakikalığına. Salondan çıkarken Can Baba bu insan azmanı köpekle hafiften güreşmeye başlamıştı... Geri döndüğümde gördüğüm manzara karşısında bağırmaya başladım: “Cumhur abi yetişiiiiiin Can Baba tuş olmuuuuş!..” Salona koşturan Cumhur abi ve eşi şu manzarayla karşılaştılar. O insan azmanı köpek Can Baba’nın üzerine çıkmıştı ve Can usta boylu boyunca, hareketsiz şekilde yerde yatıyordu. Baba güreşirken sızmıştı! Can Baba’yı kaybettik diye yüreğimizin ağzına geldiği o geceyi hiç unutamam. Onu yatağına taşıdık ve isteği üzerine yatağın yanına bir büyük rakı şişesini, tıpkı bir biberon gibi bıraktık başucuna... (C.D)