SEVDAKAR ÇELİK YAZIYOR:
Tekin Aral'dan bir seçim yazısı...
Öyle şeylerle karşılaşırız ki; “Tam Aziz Nesinlik...” deriz. “Tam Halit Kıvançlık...” dediğimiz de malumdur. Artık son zamanlarda dilimize pelesenk ettiğimiz bir deyimimiz daha var: -Tam Cihan Demircilik...
***
Şimdi bunları niçin yazdığımı sormadan edemeyeceksiniz. Haklısınız... Açıklamalıyım. Lakin sözü; bizim sevgili Cihan’a bağlayacağımı kesinlikle anlamışsınızdır. Doğrudur!. İyi de, kocaman bir seçim geçti. Bekledim ki, Cihan; GIRGIR falan derken FIRT’ı da karıştırır ve seçim öncesi bir Tekin ARAL yazısını, siz sevgili mizah dostlarıyla paylaşır. Onun başını kaşımaya vaktinin olmadığını da biliyorum, kabul... “Tam Cihan Demircilik...” bir alana girmek de şık kaçmaz, o da kabul...Bir dahaki seçime kadar beklemek de var. Bu yazıya sıra gelme garantisi olsa, gam değil; bekleriz. Sabreden dervişin muradına ereceği kesin olsa, yine bekleriz. Mizah dostlarını bir güzel yazıdan mahrum etmek pahasına ama... Eh, buna da yüreğimiz elvermez. Sözü uzatmayalım... Bize eski günlerin sıcak arkadaş ilişkilerini anlatmakla kalmayıp; mizahçılığın; bilinç, ince düşünce, soğukkanlılık, bilgi birikimi (...) ile hedefi vurduğunu işaret eden bir “FIRT’ça” yazısı servis edelim siz değerli dostlara. 3o Ağustos 1983 tarihli ve 390 sayılı FIRT’tan alındığını unutmadan...
Sevdakâr ÇELİK
Şimdi gelin , Sevdakar Çelik'in MİZAHHABER'e ilettiği bu 30 AĞUSTOS 1983 tarihli TEKİN ARAL yazısını okuyalım...
ÖZAL’I İSTİYORUZ
Eveeet.... Bildiğiniz gibi seçimler yaklaşıyor ve seçime girip önümüzdeki yıllarda ülkeyi yönetecek adaylar da belli oldu sevgili okurlar. Geçen gün dergide oturmuş arkadaşlarla laflıyorduk. Söz döndü dolaştı, aklımızın pek ermemesine rağmen, seçimi kimin kazanacağı konusuna kadar geldi dayandı laflamamız. Önce baba Altan söyledi bu konudaki fikrini... -Valla, dedi.. Kimin kazanacağını kesin saptamak güç ama ben şahsen Özal'ı istiyorum. Sonra bizim İsmet Çelik'e döndüm: -Peki sen ne diyorsun bu konuda?..
- İsmet hayatta en sevdiği gıda maddesi lahmacunundan bir diş alıp: -Aynen Altan abinin dediğini... Ben de Özal'ı istiyorum, diye cevap verdi.
Bari bir iş yapıyoruz, tam yapalım dedim, Yazı İşleri Müdürümüz Muammer'e döndüm: -Bir zahmet içeriye gidip arkadaşlara bir sor bakalım, dedim. Bu konuda onlar ne diyorlar?.. Muammer gitti... Gitmesiyle de içerde bir gümbürtü koptu,
-ÖÖÖZAL BURAYA!....ÖÖÖZAL BURAYA!...
Ve sonuç ortaya çıkmış, konu aydınlanmıştı sevgili okurlar. Tüm Fırt ekibi, aynı politik görüşte birleşmişti. Hepimiz Özal'ı istiyorduk.
Altan: -Bir kere yüzü harika, dedi. Bir saç, bir bıyık, bir gözlük, biraz da gıdık koyuyorsun. Saniyede oturuyor kağıda.
İsmet: -Hem elimizde yıllardır çizdiğimiz bir sürü karikatür var, anları tekrar tekrar kullanır biraz ense yaparız. Sorumlu müdürümüz Muammer: -Hem karikatürü seviyor, abi... Bugüne dek neler yaptık gık bile demedi. Bu arada arkadaşlardan bazıları: -Yalnız bizim karikatürlerin orijinallerini götürüyor, diye yakındılar.
-Biliyorsunuz onları ülke ekonomisi için kullanıyor. Gazetelerde de yazmıştı ya..Kredi almaya gittiği ülkelere bizim karikatürleri de birlikte götürüyor, kredi alırken anların büyük yararını görüyormuş. Şimdi tekrar edelim sevgili okurlar. Biz Fırt ekibi alarak Özal'ı istiyoruz. Hem elimiz alıştı, Sayın Özal'ı, çok kolay çiziyoruz. Hem de karikatürlerimizin Sayın Özal tarafından ülke ekonomisi yararına kullanılması bize gurur veriyor. Fırtçakalın!..
Tekin ARAL
MİZAHHABER'İN NOTU: Tekin Aral'ın 1983'te yazdığı bu yazıda Özal'ın karikatüre olan ilgisi, dava açmaması konu ediliyor. Ancak bir anımsatma yapmak da yarar var. Özal ilk geldiği yıllarda gerçekten de böyleymiş. Karikatürcülere olan ilgisi, onların orjinalini almaya dek gitmiş ama aynı karikatürcüler "BY-PASS" ameliyatı yaşadıktan sonra Özal'ın bu durumunun değiştiğini söylerler. Hatta LİMON dergisine, bir ÖZAL'lı kapak nedeniyle açtığı dava akıllardadır. Bu bilgiyi de MİZAHHABER olarak ekleyelim istedik.