27 Temmuz 2007 Cuma

"DÜNYANIN EN İYİ
KARİKATÜRCÜLERİ SERGİSİ"


NEZİH DANYAL KARİKATÜR VAKFI

GALERİSİNDE DÜNYA’NIN EN İYİ

KARİKATÜRCÜLERİ SERGİSİ


Dünyanın En İyi Karikatürcüleri sergisi 28 Temmuz Cumartesi günü Nezih Danyal Karikatür Vakfı Galerisi’nde açılıyor. Karikatür Vakfı arşivinden seçilerek hazırlanan sergide Dünya karikatürünün en iyileri olarak bilinen 28 karikatür ustasının çeşitli teknikler kullanarak yaptıkları 60 karikatürü sergileniyor.

Sergide Mikail Zlatkovski (Rusya), Sadao Sakai (japonya), Jean Plantu (Fransa), Carlos Amorim (Brezilya), Aleksandar Klas (Sırbistan), Bas Miropoulos (Yunanistan), Milko Dikov (Bulgaristan), İon Barbu (Romanya), Ane Vasilevski (Makedonya), Willem Rasing (Hollanda), İsmet Voljevica (Hırvatistan), Jurij Kosobukin (Ukrayna), B.Bilig (Çin), Edik Bohisan (İran), Jano Walter (Slovakya), İgor Simirnov (Rusya), Andrej Greniak (Polonya), Marlene Pohle (Almanya) gibi dünyanın çeşitli ülkerinden karikatür sanatçılarının eserleri yer alıyor.

Bir çoğu çeşitli uluslararası yarışmalarda ödül almış olan karikatürler 28 Ağustos tarihine kadar Kızılay, Kumrular Caddesi 26/A adresindeki Nezih Danyal Karikatür Vakfı Galerisi’nde izlenebilecek. Ayrıca galeride Nezih Danyal yönetiminde yapılmakta olan Karikatür Kursları da yaz boyu sürdürülecektir.


NEZİH DANYAL KARİKATÜR VAKFI GALERİSİ
KUMRULAR CADDESİ 26/A KIZILAY/ANKARA
Tel: +90-312 229 8483 http://www.karikaturvakfi.org/


------------------------------------------------------------------

HAKAN ÇELİK YAZIYOR:

"GÜLE GÜLE OĞUZ ABİ..."


(1-08-2004 tarihli Cumhuriyet-

Pazar Dergi'den alınmıştır.)

On beş on altı yaşlarında lise 2. sınıftaydım. Dergide yaptığı çağrıya uyarak Gırgır'a götürdüğüm üç karikatürden birini beğenip üstüne üstlük bir de 50 lira para verince çok şaşırmış ve sevinmiştim. Ondan sonraki haftalarda, benimle aynı yaşlarda bir sürü genç arkadaşla birlikte Oğuz Aral'ın Cağaloğlu'ndaki odasında yaptığı toplantıların müdavimi olmuştuk. Kimimiz okuldan, kimimiz atölyeden, kimimiz çıraklık yaptığı berber dükkânından fırlayıp, çoğu zaman oturacak yer bile bulunmayan o odada geç saatlere kadar o hafta çiziktirdiklerimize yaptığı eleştirileri dinlerdik. O odada, her pazartesi gerçekleştirilen o toplantılar, o kalabalığın içerisinden bugünün tanınan ve sevilen birçok karikatürcü ve mizahçısının çıkmasına yol açmıştır.

Oğuz Aral'ın Gırgır'da yaptığı çağrıya bir sürü genç ve yetenekli insanın karşılık vermesinin bir sebebi de aslında, o dönemde karikatür ve karikatür sanatının Oğuz Aral ile birlikte diğer ustalar tarafından da sevilen ve saygın bir uğraş haline getirilmiş olmasıydı elbette...Fakat Gırgır'ın bu konuda en büyük katkısı, karikatürcülüğün, sıradan insanların, gençlerin ilgilendiği, kafa yorduğu ve bu emeklerinin karşılığında para kazanabildiği bir meslek haline gelmesini sağlamasıdır...Yıllar önce çiziktirdiklerini kolunun altına sıkıştırıp Gırgır'a koşan çoluk çocuk, yani bizler bu işi çok sevdik ve önemsedik. Öyle ki, ben yıllar sonra inşaat mühendisliği diploması alıp, askerliğimi yaptıktan sonra bile iş hayatına, bir mizah dergisinde çalışarak başlamakta tereddüt etmedim...

Biliyorum ki bugün, aslında bütün çizer arkadaşlarımın her biri için farklı bir Oğuz Aral var. Fakat yine biliyorum ki; onların çizgilerinde, esprilerinde, karikatürlerinde ve yaptıkları mizahta bir Oğuz Aral mutlaka var... Etkisi, eleştirileri, bakış açısı ve diğer bütün karikatür ve çizgi değerleriyle...Onun önümüzde araladığı kapıdan kimimiz hızla, kimimiz sürünerek, kimimiz kolayca, kimimiz ağır ağır geçtik. Kimimiz de hâlâ geçmeye uğraşıyoruz... Günahıyla sevabıyla o bizim ustamızdı... Güle güle Oğuz Abi.

Hakan Çelik