25 Ocak 2023 Çarşamba

UYKUSUZ MİZAH DERGİSİ 801. SAYISIYLA YAYIN HAYATINA SON VERDİ!..




MİZAHHABER - Üzücü haberi ilk olarak mizah dergilerinin 43 yıllık balon yazarı (kaligrafisti) Şevki Sayışman arkadaşımızdan öğrendik!.. Şevki, balon yazabildiği son dergi olan ve bu ülkedeki bence kalan son gerçek mizah dergisi olan UYKUSUZ'UN DA KAPANDIĞININ HABERİNİ VERDİ!!!! Kadim işimiz mizah çok ağır bir darbe daha aldı!!! Bu zaten çok zor bir sürecin içinde eriyip bitmiş halde olan basılı mizah yayıncılığının da bitişi gibidir artık!!!!


Ah be Şevki kardeşim, Uykusuz yaşasın diye tribünden az nefes tüketmedim onlar için, her söyleşimde, her imza günümde, yakaladığım her fırsatta mizahı yok edenleri anlattığım gibi, mizahı bu ülkede var eden son dergi olan Uykusuz'u da anlattım insanlara... Uykusuz'a sahip çıkın dedim... Ama çıkmadılar!.. Tıpkı bizi de yargılanma sürecimiz de, siyasi mizah yapamaz hale getirildiğimiz ağır bir süreçte yapayalnız bıraktıkları gibi!!!


Ah be Şevki kardeşim, benim de su basmış ağır bir ev faciası yaşayıp öylece bitik halde boşluğa baktığım ölü bir anımda gördüm yazdıklarını, içim sızladı kadim işim mizah adına!.. Oooof ki ne ooof!!! Sadece saf ve temiz bir mizah yapmış, mizahı asla ticaret aracı haline getirmemiş tek ekip de bitti desene, bizi zaten bitirmiş, bir köşeye fırlatıp atmışlardı, Uykusuz'un varlığını sürdürüyor olması bile benim için bir umut ışığı oluyordu, demek ki artık o ışık da karardı, çok üzgünüm be Şevki, zaten 6 gündür UYKUSUZ ve perişan haldeydim, ayakta zor duruyordum, bu işlere 45 yılımı verdim, karşılığı kocaman bir hiç, senin gibi müthiş bir emekçinin işsiz kalması adına da çok üzgünüm, biten mizah yayıncılığımız adına da çok üzgünüm, altılı masa hala daha aday açıklayacak(!) ama ülke bitti bitiyor, mizahın bittiği bir ülkede yaşanmaz arkadaşlar, mizahsız bir ülke içinse yolun sonu bu mudur???? Evet BUDUR!!!!!!

Bakın ta 90'lı yılların ortasında başlamıştım "HAYAT MİZAHI KAÇ GEÇİYOR?" başlıklı bir manifestoya...Bu  başlık altında sayısız yazı yazdım, söyleşi gerçekleştirdim. Sadece yazan-çizen değil mizahın teorisine-pratiğine-sosyolojisine-tarihine de kafa yoran bir mizahçı olarak 1995'lerden itibaren şunu demeye çalışmıştım: "Bu ülkede giderek abuklaşan, akla ziyan, saçma-sapan, manyak bir hayat akışı başladı, bu akış içi boşaltılmış bir toplum sayesinde giderek daha da patlayacak ve mizahçının hayal gücünü kat kat aşan abuk-subuk gerçek vaziyetler zavallı mizahçıyı fena halde sollayacak!!!" 

Gerçekten de özellikle 2000'lerle birlikte bu süreç katlanarak manyak ötesi bir hale geldi ve böylesi abuk-subuk, akla ziyan bir coğrafyada zekaya seslenen bir mizah yapmanın da pek bir anlamı kalmadı!.. Mizahçının hayal dünyasını sollayan, ona tur üstüne tur bindiren manyamış gerçekler öylesine bir hal aldı ki mizah geniş kitlelerden hızla uzaklaşıp giderek daralan bir alanın içine sıkışıp kaldı. Mizahçı da bu berbat durumda basılı yayınını boşlayıp stand-up tadında bir tarzın içine daldı!.. 2007 yılının 15 Eylül'ün de Penguen'den ayrılan o dönem için son kuşak diyebileceğimiz genç bir kadro Uykusuz dergisini yayınladığında bu tehlike çanları zaten en üst perdeden çalıyordu!.. Uykusuz ekibi, içinde çıktığı Leman gibi dergicilik dışında işlere, derin ticarete dalmadı!.. Naif bir yapı içinde kendini tamamen mizahın akışına bıraktı, ekibin başını çeken Yiğit Özgür benim yazıyla uzun yıllar yapıp "Geyik Muhabbetleri" adını taktığım bir tarzı adeta çoklu balonlarla, strip karikatürlere taşıyarak, keyifle izlediğimiz bir mecra yarattı!.. Fenomen hale gelen bu anlayış ekibe de sirayet edince Uykusuz uzun soluklu komik bir dergiye dönüştü. Ancak hayatın hem akla ziyan abuk hızı, hem de mizahın bu ağır dönem nedeniyle yaşadığı engeller, baskılar, zorluklar derken ne yazık ki basılı mizah yayıncılığının sürdürülebilir bir alanı da kalmadı. Bakın derginin dün kapanma kararı duyulduktan ve bizler de paylaştıktan sonra herkes ama herkes çok üzüldü ama acaba üzülenlerin kaç tanesi Uykusuz'u en azından epeyce bir süre okudu, aldı, takip etti... Ne yazık ki son yıllarda tirajlar yerlerde gezer hale gelmişti. Kalan diğer dergi Leman'ı zaten "ölü halde" gördüğüm için saymıyorum bile...  

Bakın isim vermekten korkmayalım Leman'ın da yayıncılığın bu hale gelmesinde büyük günahları, suçları olmuştur ne yazık ki, ben bunun 1995'lerden sonra kavgasını verdim, yanlışları çekinmeden seslendirmiş biri olarak yemediğim hakaret kalmadı ve bunun da en ağır şekilde BEDELİNİ ÖDEDİM!.. Uykusuz ticarete yenik düşmemiş son GERÇEK dergi olarak saygın bir isim bırakacak geride ama derin bir ticarete yenik düşüp Oğuz ustamızın bıraktığı mirasa ihanet ederek, bayrağı yere düşürenleri de, şunun şurasında dert edinen bir kaç kişi kalmış olsak da bizler asla UNUTMAYACAĞIZ!!!!!!

Tarih: 23 Aralık 1869'tu... Osmanlı'da ilk mizah dergisi Diyojen bu tarihte yayınlanmaya başladı... Yani 154 yıl önce başladı bu serüven... Ancak daha işin başında büyük zorluklar yaşadı... Henüz 1878 yılıydı ve 9 yılı zor bulmuş mizah yayıncılığı tam 30 yıl yasaklandı Osmanlı topraklarında!.. 1908'de 2. Meşrutiyetin ilanıyla özgürlük ortamı oluşunca da sadece İstanbul'da çoğu kısa ömürlü olsa da 40'a yakın mizah yayını çıktı!.. Cumhuriyet'le birlikte soluk alan mizah yayıncılığını ülkenin en uzun ömürlü mizah dergisi olan Akbaba (1922-1977) tam 55 yıl sürükledi 70'lere dek... 68 sonrasında değişmeye başlayan hayatlar 70'lerde Akbaba'yı bitirdi ve onun yerini benim de yetiştiğim Gırgır aldı ta ki 1989'a dek Oğuz Aral ustamızın elinden zorla alınana dek sürdü mizahın en zirvedeki yılları... 1991'de Leman ve sonrası dönemle son kulvara girildi, özellikle 1995'lerden sonra mizaha ve mizahçıya yatırım yapmaktan çok başka alanlara yatırım yapmayı tercih edenlerin de büyük katkısıyla mizah dergiciliği ne yazık ki topallamaya başladı!.. Hem hayatın abuk hızı, hem de dergicilik anlamında yapılan hatalar bu işe çok fazla zarar verdi!.. Leman'ın içinden iki dergi çıktı, önce Penguen, sonra da Uykusuz, ikisi de artık yok... Leman ise dergiden çok başka boyutlarda yoluna devam eden bir şirket olarak var sadece... 

Sonuçta 154 yıllık upuzun bir serüvenin en zor günlerindeyiz... Ülkenin can çekiştiği ve 100. yılında en tarihi makus seçimini yaşayacağı 2023 yılına ne yazık ki kalan en genç derginin yayınına son verme haberiyle başladık... Mizah elbette bitmez ama mizahı bitmiş ülke örnekleri az değil ve bunlar da hep geri ülkeler, son 21 yılda adeta 500 yıl geri giden Türkiye öylesine derin bir ortaçağ karanlığı içine düştü ki mizah gibi akla seslenen bir aydınlığın işi çok ama çok zor, bu acı gerçeği de görmek gerek!.. 

CİHAN DEMİRCİ (MİZAHHABER) 25 Ocak 2023 


#UykusuzKapandı #UykusuzMizahDergisi