Bu nasıl bir gün???? Ölüm ülkesinde, zaten sayısız çok az olan değerler bir bir arka arkaya gider mi?... Güne önce "Kara Murat"ın çizeri Abdullah Turhan'ın ölüm haberiyle başlamıştık. Gece saatlerinde inanmak istemediğimiz bir haber daha düştü Facebook ekranına... Karaoğlan'ın çizeri Suat Yalaz'ın da öldüğü haberi!.. İnanmak istemedik zira çizer arkadaşımız Erdoğan Karayel gündüz saatlerinde "Karaoğlan'ın çizeri Abdullah Turhan aramızdan ayrıldı" haberini yazınca, bu ölüm haberini de bu karışıklığa yorduk ama sonra baktık ki gerçekmiş!.. Gerçekten unutulmaz bir gün oldun, 2 Mart 2020... Türk çizgi romancılığının iki yaşdaş ve iki duayen ismi aynı günde arka arkaya gittiler... 
Kısacası; KARA MURAT'LA, KARAOĞLAN'IN SONSUZLUKTA BULUŞTUĞU GÜN OLDU BUGÜN!..
SUAT YALAZ... Bir müthiş ömür... An gelmiş ülke sınırlarını da aşmış Fransa'ya dek uzanmış uluslararası bir çizgi romancı... Kabına sığmamış bir çizgi roman ustası... Suat Yalaz, 1932 yılında, Kırşehir'in Çiçekdağ ilçesinde dünyaya geldi. Devlet memuru olan ailesinin işi nedeniyle çocukluğu boyunca farklı şehirlerde yaşayan ve eğitim gören Yalaz'ın ilk karikatürü, henüz 16 yaşındayken Erciyes Postası gazetesinde yayınlandı. Karaoğlan ile tüm Türkiye'nin unutamadığı bir karakteri ortaya çıkaran usta çizer, sinemaya da aktarılmış olan "Son Osmanlı: Yandım Ali"ye de imza attı.
Yalaz, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nü başarıyla tamamlarken, Bedri Koraman ve Çetin Özkırım gibi önemli çizerlerle tanışarak, yeteneğiyle dönemin önemli ustalarını etkilemeyi başardı. PTT Genel Müdürlüğü 2006 yılında Karaoğlan adına 4 dizilik pul koleksiyonu çıkardı. Böylelikle Suat Yalaz cumhuriyet tarihinde büyük sanatçı Cemal Nadir Güler'in Amcabey'i, Turhan Selçuk'un Abdülcanbaz'ından sonra oluşturduğu çizgi kahramanı pul üstüne taşınarak devlet tarafından onurlandırılan üçüncü çizgi roman sanatçısı unvanını aldı.
Suat Yalaz'ın yönetmen veya yapımcılığını yaptığı, senaryosuna imza attığı filmlerden birkaçı şöyle:
"Son Osmanlı Yandım Ali", "Altay'dan Gelen Yiğit / Karaoğlan", "Camoka'nın İntikamı", "Baybora'nın Oğlu", "Bizanslı Zorba", "Karaoğlan Yeşil Ejder", "Şeytan Kafesi", "Camoka'nın Dönüşü", "Karaoğlan Şeyh'ın Kızı", "Cengiz Han'in Hazineleri", "Altay'dan Gelen Yiğit / Karaoğlan", "Şeytan Kafesi", "Karaoğlan'ın Kardeşi Sargan"
Dergi haline gelmeden önce de ilk kez 3 Ocak 1962'de Akşam Gazetesi'nde tefrika edilen Karaoğlan, Suat Yalaz'ın yazıp çizdiği haftalık tarihi çizgi roman dergisi olarak 1963'te yayımlandı. Farklı dönemlerde değişik yayınevleri tarafından yeniden yayımlanan dergi, en son 2000'li yıllarda bir kez daha okuyucuyla buluşmuştu.
"Son Osmanlı Yandım Ali", "Altay'dan Gelen Yiğit / Karaoğlan", "Camoka'nın İntikamı", "Baybora'nın Oğlu", "Bizanslı Zorba", "Karaoğlan Yeşil Ejder", "Şeytan Kafesi", "Camoka'nın Dönüşü", "Karaoğlan Şeyh'ın Kızı", "Cengiz Han'in Hazineleri", "Altay'dan Gelen Yiğit / Karaoğlan", "Şeytan Kafesi", "Karaoğlan'ın Kardeşi Sargan"
Dergi haline gelmeden önce de ilk kez 3 Ocak 1962'de Akşam Gazetesi'nde tefrika edilen Karaoğlan, Suat Yalaz'ın yazıp çizdiği haftalık tarihi çizgi roman dergisi olarak 1963'te yayımlandı. Farklı dönemlerde değişik yayınevleri tarafından yeniden yayımlanan dergi, en son 2000'li yıllarda bir kez daha okuyucuyla buluşmuştu.
Suat ağabeyle Fırt dergisine çizdiği yıllarda, 70'lerin sonlarında tanışmıştım ilk kez. Sonra Güneş gazetesinde çalıştığım 1982 yılında, o da orada çalıştığı için sıkça yanına gittiğim bir dönem oldu. Sonra zaman zaman karşılaştık. Hep delikanlı ve hep heyecanlıydı. Hatta 2 yıl önce "70'lerde Çocuk Olmak" adlı kitabımı yayınladığım Moda'daki Tarihçi Kitabevi ile hep temas halindeydi ve Kitabevinin sahibi Necip beyle çizgi roman kitapları yapma projesi vardı ama kısmet olmadı bir türlü... Ve bu acayip günde gece vakti onun da 88 yaşında gittiğini öğrendik. Abdullah Turhan da 87 yaşında veda etti aynı gün dünyaya... Dediğim gibi Kara Murat ve Karaoğlan aynı günde terk ettiler hayatı...
Şimdi aklıma acayip bir anı geliyor... Bundan 10 yıl kadar önceydi... Suat Yalaz Habertürk kanalında Murat Bardakçı'nın ve Fatih Altaylı'nın programına konuk olmuştu. Üstad o programda karikatürü yerden yere vurdu, karikatürcüleri üzecek kadar ağır eleştirilerde bulundu. Ben de dayanamadım ve "Suat Yalaz Karikatürcüleri Üzdü" başlığı altında MİZAHHABER'de bir yazı yazdım. Bu yazıyı Odatv'de yayınlayınca epeyce okuyan oldu ve bir kaç gün sonra bir baktım Suat Yalaz arıyor. Suat ağabey de bu yazıyı okumuş, üzgündü ve söylediklerinin yanlış anlaşıldığından bahseden bir Suat Yalaz buldum karşımda. "Derdimi anlatamadım sanırım" dedi. Sonuçta samimi bir konuşma yaptık. Yanlış anlaşılmaktan üzgündü. Ben de ona derdimi anlatma olanağı buldum bu konuşma sayesinde. İkimiz de rahatladık açıkçası... Yazı bizim arşivde de Odatv de duruyor. Az önce yeniden buldum. Arzu eden okuyabilir: https://odatv.com/karaoglan-karikaturculeri-uzdu-3006101200.html
Sonuçta ucuz ve sahte kahramanlığın prim yaptığı bir dönemde iki tarihi çizgi roman kahramanı yaratıcılarını da alıp, atlarını dört nala vurarak aynı günde gittiler... Bizler biraz daha insansız hava sahasının içinde kaldık bu cehennemde...
Usta çizerin yeğeni Cüneyt Yalaz'dan alınan bilgiye göre, beyaz perdeye de defalarca aktarılan ünlü çizgi romanın yaratıcısı Suat Yalaz, kalp rahatsızlığı dolayısıyla 88 yaşında yaşama veda etti. Yalaz'ın cenazesi 4 Mart Çarşamba günü Zincirlikuyu Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Suat Yalaz ustamızın da ruhu şad olsun... Anısına sevgiyle...
CİHAN DEMİRCİ - MİZAHHABER (2 Mart 2020)
CİHAN DEMİRCİ - MİZAHHABER (2 Mart 2020)