Cevat Kurtuluş... Bir özel yüz, bir özel insan!.. Sessizce
gideli tam 28 yıl geçmiş aradan... Onu 6 Eylül 1992'de, 70 yaşındayken
yitirmiştik onu... Ölüm yıldönümlerinde bile pek anımsanmasa da hala ekranlarda
dönen filmleriyle, sinema tarihimizin tozlu sayfaları arasında asla
unutulmayacak bir yüz ve bir mimik ustası... Gerçek bir Yeşilçam emekçisi...
Çocukluk yıllarımın o unutulmaz, içimizi ısıtan, yüzümüzü güldüren, sevimli ve
naif komedyenlerinden biri... Cevat Kurtuluş, 1922 Ankara doğumludur.
Gençlik yıllarında Ankara'da Opera Korosunda çalışarak adım atmış sanat
hayatına. Ardından 40'lı yıllarda gazinolarda özellikle "taklit"
ağırlıklı şovlarla komedyenlik yapmış. 1947'de İstanbul'a gelerek Yeşilçam'a
adım atmış, özellikle 60'lı ve 70'li yıllarda film üzerine film çevirmiş, dönemin
kalabalık kadrolu komedilerinde karşımıza genellikle o unutulmaz tiplemesi "Aptal
Uşak" rolüyle çıkmış.
Ama benim onunla unutmadığım bir anım var. 80'li yılların ortaları filan olmalı. İstiklal Caddesinden çıkmadığımız günler, zaten oralara yakın bir işyerinde çalışıyorum. Tam da Sinema-TV'ye öğrenci olarak girdiğim dönemler. İstiklal'de bir gün koştururken Cevat ağabeyle karşılaştım, dalgın mı dalgın bir halde yürüyordu. Aslında onunla komedi filmleri üzerine hazırlamayı düşündüğüm bir okul ödevi için konuşmak da istiyordum. Merhabalaştık. Derken Cevat Kurtuluş'a, bir ara buluşup özellikle Yeşilçamın 60'lı, 70'li yıllarını konuşacağımız bir söyleşiden bahsettim. Çok hoşuna gitti ve haberleşmek için benim telefonumu almak istedi. "Tabii" dedim, tam numarayı vereceğim. Cevat Kurtuluş, pardösüsünün iç cebine eline soktu ve o dönemler on parçalık çikolataların içinden çıkan kocaman bir kartonu cebinden zorlukla çıkardı. Şaşırmıştım... Sonra dikkat edince, cebe bile zorlukla giren bu büyük çikolata kartonunun üzerinde pek çok kişinin adının ve telefonunun yazılı olduğunu gördüm ve güldüm. Telefon defteri büyükçe bir çikolata kartonuydu anlayacağınız!.. Büyük olasılıkla "Alem adamsın Cevat ağabey" dedim ve karşılıklı gülüştük. Numaramı o kartonda boş bulduğu bir yere yazdı ve gene pardösüsünün iç cebine zorlukla soktu. Biz ne yazık ki daha sonra buluşamadık ve zaten bir kaç yıl sonra da onu yitirdik ama bu anıyı unutamam.
Ne zaman yolum İstiklal'e düşse, Beyoğlu çikolatası diye ünlenen çocukluğumun o "Besler" çikolatasının benzerinden bir parça alsam, gözüm vitrindeki büyük 10'luk paketlere takılır ve Cevat ağabeyin iç cebindeki o telefon kartonu aklıma gelir, gülümserim...
Cevat Kurtuluş bu ülkenin çilesini çekmiş pek çok emekçi yeteneği gibi yeterince değerlendirilememiş bir mimik ustası komedyendir ve 28 yıldır Feriköy Mezarlığında sessizce yatmaktadır... Yüzümüzü güldürmüş bu güzel yüreğe, ölümünün 28. yılında mimikler dolusu sevgilerimle...
Cevat Kurtuluş bu ülkenin çilesini çekmiş pek çok emekçi yeteneği gibi yeterince değerlendirilememiş bir mimik ustası komedyendir ve 28 yıldır Feriköy Mezarlığında sessizce yatmaktadır... Yüzümüzü güldürmüş bu güzel yüreğe, ölümünün 28. yılında mimikler dolusu sevgilerimle...
CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER