9 Eylül 2024 Pazartesi

33 YIL ARADAN SONRA "DELİ" MİZAH DERGİSİ "D'Lİ" LOGOSU ALTINDA BİR ÖZEL SAYIYLA ÇIKTI!..

MİZAHHABER ÖZEL HABER- DELİ mizah dergisinin ilk sayısı 1991 sonlarında çıkmıştı. Limon-Leman’dan ilk kopuşun dergisi diyebiliriz. 116 sayı yayınlanan derginin son sayısının tarihi: 13 Ekim 1993'tü. 

DELİ mizah dergisi, ilk çıkışının 33 yıl sonrasında 6 Eylül 2024 tarihinde, 1500 adet basılarak, tek bir özel sayıyla yeniden yayınlandı.

DELİ'nin D'Lİ logosuyla 33 yıl sonra yeniden basılan özel sayısının kadrosunda eski kadroda yer almayan bazı isimler olduğu gibi, eski kadrodan bazı isimler de yer almıyor. 

Tek sayılık D'ELİ dergisinde şu isimler yer alıyor: 

Alp Tamer, Bakangör,Behzat Taş, Bob, Can Barslan, Cemil Cahit Yavuz, Ceren Oykut, Cevdet Erek, Cihat Duman,Faruken Bayraktare, Ferah Doğan, Gonzalo Rueda, Hakan Karataş, Halil Ertürk Yavuz, Işılay Türküm, İbrahim Metin, Kamil Siyahhan, Kutsi Akıllı, Lamia Karaali, Memed Erdener, Memo Tembelçizer, Murat Bozkurt, Nalan Yırtmaç, nazım Dikbaş, Resul Ertaş, Sedef Özgü, Semra Can, Sencer, Seyran Deniz, Suat Bilgi, Tan Cemal Genç, Tuncer Erdem... 




GÖRSEL: Erdem SATIR (Çizgili Zaman Tüneli)






6 Eylül 2024 Cuma

"SİNEMAMIZIN GÜLEN YÜZÜ CEVAT KURTULUŞ"U ÖLÜMÜNÜN 32. YILINDA CİHAN DEMİRCİ'NİN YAZISIYLA ANIYORUZ...


Cevat Kurtuluş... Bir özel yüz, bir özel insan!.. Sessizce gideli tam 32 yıl geçmiş aradan... Onu 6 Eylül 1992'de, 70 yaşındayken yitirmiştik onu... Ölüm yıldönümlerinde bile pek anımsanmasa da hala ekranlarda dönen filmleriyle, sinema tarihimizin tozlu sayfaları arasında asla unutulmayacak bir yüz ve bir mimik ustası... Gerçek bir Yeşilçam emekçisi... Çocukluk yıllarımın o unutulmaz, içimizi ısıtan, yüzümüzü güldüren, sevimli ve naif komedyenlerinden biri... 

Cevat Kurtuluş, 1922 Ankara doğumludur. Gençlik yıllarında Ankara'da Opera Korosunda çalışarak adım atmış sanat hayatına. Ardından 40'lı yıllarda gazinolarda özellikle "taklit" ağırlıklı şovlarla komedyenlik yapmış. 1947'de İstanbul'a gelerek Yeşilçam'a adım atmış, özellikle 60'lı ve 70'li yıllarda film üzerine film çevirmiş, dönemin kalabalık kadrolu komedilerinde karşımıza genellikle o unutulmaz tiplemesi "Aptal Uşak" rolüyle çıkmış.




Cevat Kurtuluş o müthiş yüzü ve mimikleriyle bizi güldürse de aslında bence müthiş hüzünlü bir yüze sahipti, mizahla-komediyle uğraşan pek çok kişi gibi sanırım çok da neşeli bir hayatı olmadı. Zira yaşamını zar-zor sürdüren tam bir sinema emekçisiydi. Müthiş naif bir insandı. Cevat ağabeyle 80'li yılların başlarında tanışmıştım. 

O dönemin hemen öncesinde, 70'li yılların sonlarında Öztürk Serengil'in sunduğu "Gülünüz Güldürünüz" adlı taklitlere dayalı komedi programında yer almıştı. 

Bundan yıllar önce Beşiktaş Belediyesinin Abbasağa Parkında düzenlediği "Ustalara Saygı" gecelerinden birinde "Yeşilçamın Neşe Kaynakları" başlığı altında Yeşilçam komedyenlerini anı ve anekdotlarla anarken onu da anmıştık...


Ama benim onunla unutmadığım bir anım var. 80'li yılların ortaları filan olmalı. İstiklal Caddesinden çıkmadığımız günler, zaten oralara yakın bir işyerinde çalışıyorum. Tam da Sinema-TV'ye öğrenci olarak girdiğim dönemler. İstiklal'de bir gün koştururken Cevat ağabeyle karşılaştım, dalgın mı dalgın bir halde yürüyordu. 

Aslında onunla komedi filmleri üzerine hazırlamayı düşündüğüm bir okul ödevi için konuşmak da istiyordum. Merhabalaştık. Derken Cevat Kurtuluş'a, bir ara buluşup özellikle Yeşilçamın 60'lı, 70'li yıllarını konuşacağımız bir söyleşiden bahsettim. Çok hoşuna gitti ve haberleşmek için benim telefonumu almak istedi. "Tabii" dedim, tam numarayı vereceğim. 

Cevat Kurtuluş, pardösüsünün iç cebine eline soktu ve o dönemler on parçalık çikolataların içinden çıkan kocaman bir kartonu cebinden zorlukla çıkardı. Şaşırmıştım... Sonra dikkat edince, cebe bile zorlukla giren bu büyük çikolata kartonunun üzerinde pek çok kişinin adının ve telefonunun yazılı olduğunu gördüm ve güldüm. Telefon defteri büyükçe bir çikolata kartonuydu anlayacağınız!.. 

Büyük olasılıkla "Alem adamsın Cevat ağabey" dedim ve karşılıklı gülüştük. Numaramı o kartonda boş bulduğu bir yere yazdı ve gene pardösüsünün iç cebine zorlukla soktu. Biz ne yazık ki daha sonra buluşamadık ve zaten bir kaç yıl sonra da onu yitirdik ama bu anıyı unutamam.

Ne zaman yolum İstiklal'e düşse, Beyoğlu çikolatası diye ünlenen çocukluğumun o "Besler" çikolatasının benzerinden bir parça alsam, gözüm vitrindeki büyük 10'luk paketlere takılır ve Cevat ağabeyin iç cebindeki o telefon kartonu aklıma gelir, gülümserim...

Cevat Kurtuluş bu ülkenin çilesini çekmiş pek çok emekçi yeteneği gibi yeterince değerlendirilememiş bir mimik ustası komedyendir ve 32 yıldır Feriköy Mezarlığında sessizce yatmaktadır... 

Yüzümüzü güldürmüş bu güzel yüreğe, ölümünün 32. yılında mimikler dolusu sevgilerimle...

CİHAN DEMİRCİ-MİZAHHABER






5 Eylül 2024 Perşembe

KARİKATÜRCÜ ARKADAŞI TAN ORAL'IN KALEMİNDEN 3 EYLÜL'DE YİTİRDİĞİMİZ RESSAM MEHMET GÜLERYÜZ...


Altmış yıllık değerli dostumuz, arkadaşımız, çizerimiz, yakınımız ressam Mehmet Güleryüz’ü kaybettik…

Onunla ilk kez, Akademiye yeni geldiğimiz yıllarda tanıştım, 1957 olabilir.

O zamanki adıyla Talebe Cemiyeti bir karikatür sergisi düzenlemeyi düşünmüş ve ilgilenen öğrencilerin çizgileriyle ortak bir davetiye tasarlamalarını istemişti.

Herkes bir kenara yumuldu silip bozarak çizmeye çabalıyordu ki, ben birinin silgi, taslak vs. ile ilgilenmeden bir çırpıda nefis bir çizim yaptığını gözledim.
Bu küçük anıyı Güleryüz ile her karşılaştığımızda anlatarak onu bıktırmıştım.

Spatül ile yapılmış bir ağaç ve gölgesinden oluşan ilk yılların atölye ödeviyse, yaşam boyu zihnimde asılı kaldı. Güleryüz’ün resimleri hep şaşırtıcı olmuştur.
Ya sergilenmekle bitecek gibi olmayan müthiş çizimler, çizim defterleri…

Güleryüz’ün, resim yapan birinin iç dünyasını anlatan el kol hareketlerinin tuvalde bıraktığı izlerden oluşan işlerini, büyük bir zevkle yıllarca takip ettim.

Beni her zaman imrendirense onun olağanüstü çizgiciliği olmuştur.

Devlet Sanatçısı tuhaflığına tahammül etmek yerine, kaldırılmasını sağladıydı.

Güleryüz’ün hınzır nükteli bakışları, eleştirel neşeli muhabbeti, tartışmalı isyankâr kavgaları ve değerbilir dostlukları hep hissedilecek ve özlenecek.

TAN ORAL (T24-05.10.2024)


3 Eylül 2024 Salı

ANGEL BOLİGAN KARİKATÜRÜ...


 KARİKATÜR: ANGEL BOLİGAN 

-Penela, Coimbra, Portekiz, Sept'te gerçekleştirilen Luiz d'Oliveira Guimar ães Mizah Bienali Ödülü. 2024.
Konu: İnsan Direnç ve Dayanıklılık Kazanan çizimin adı: Göçmen Yolculuğu...


27 Ağustos 2024 Salı

CİHAN DEMİRCİ, 28 AĞUSTOS'TA, SAAT:21'DE İNSTAGRAM CANLI YAYININDA KİBRİT FANZİN'E KONUK OLUYOR...


MİZAHHABER'İN YAYINCISI, MİZAH YAZARI-ÇİZER, MİZAH TARİHİ ARAŞTIRMACASI CİHAN DEMİRCİ, 28 AĞUSTOS ÇARŞAMBA GECESİ, SAAT: 21'DE İNTAGRAM ÜZERİNDEN CANLI YAYINDA KİBRİT FANZİN'E, SÜHEYLA ÇAĞLAR'A KONUK OLACAK....

HENÜZ 9-10 YAŞLARINDAYKEN 70'Lİ YILLARIN BAŞLARINDA DEFTER SAYFALARINDAN KENDİ KENDİNE SAYISIZ FANZİN DERGİ VE GAZETE HAZIRLAMIŞ BİRİ OLAN CİHAN DEMİRCİ İLE SÜHEYLA ÇAĞLAR KARİKATÜR VE MİZAH ÜZERİNE KEYİFLİ BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRECEK...


23 Ağustos 2024 Cuma

ALİ RAŞİT KARAKILIÇ KARİKATÜRÜ...


 KARİKATÜR: ALİ RAŞİT KARAKILIÇ 

#AliRaşitKarakılıç #TBMM

17 Ağustos 2024 Cumartesi

13 Ağustos 2024 Salı

CİHAN DEMİRCİ'DEN "DÜNYA SOLAKLAR GÜNÜ" ŞEREFİNE "SOLA KOŞMA" ŞİİRİ...

Son yıllarda fark ettik bu günü de!.. 13 Ağustos "DÜNYA SOLAKLAR GÜNÜ"... Doğrusu bu özel gün kutlamak için bana yaşgününden bile daha uygun!.. Bizim bir kaç yıldır farkına vardığımız bu "Dünya Solaklar Günü" de zaten dünya üzerinde 29 yıldır kutlanıyormuş.

"Solaklık" gerçekten çok özel bir durumdur. Solaklık bir nevi azınlık olma halidir!.. Ben bunun acısını da, ayrıcalığını da özellikle ilkokul yıllarında yaşadım.

Yüzde yüz, su katılmamış, has bir solak olarak bundan 21 yıl önce 2002'de yazmışım "SOLA KOŞMA" adlı sevdiğim şiirimi...
40. yılımın anısına bundan 5 yıl önce yayınladığım şiir kitabım "ŞİİRZOFREN"de de yer alan bu şiir tam da bugüne uygundur... Yaş günü kutlamadık bari ardından gelen bu özel günü kutlayalım!.. O zaman bu şiir vesilesiyle de tüm solak arkadaşlarımın günü soldan kutlu olsun!.. (Cihan Demirci)

SOLA KOŞMA

Solak doğmuşum
Ebe tarafından
Tersten tutulmak yetmemiş olacak ki
Üstüne bir de solak
Solundan kalkmışım bu hayata
Çoğunlukları sollayarak
Solaktım ve çocuktum
Haklarım azınlık hakları
Çocuktum ve solak
Çok uğraştı öğretmenim
Vazgeçirmek için
Solaklıktan beni
Direndim
Çocukça bir inatla
Solla yazdım
Solla çizdim
Solla yedim
Hak yiyenler ülkesinde
Hep solla yenildim
Solumu ebeledim ömrümce
Şöyle sağdan gidip de
Herhangi bir cüzdan bulamadım
Çocuktum durmadım
Koştukça koştum
Büyüdüm durmadım
Koştukça koştum
Gün geldi
Durmam gerekti
Sağa çek dediklerinde bile
Sola çekip de durdum
Cihan Demirci - 2002

8 Ağustos 2024 Perşembe

ELON MUSK'IN SON KIZ ARKADAŞI!..


 Elon Musk'ın tek şikayeti robot kız arkadaşının arada bir gıcırdaması!!!


1 Ağustos 2024 Perşembe