29 Şubat 2012 Çarşamba

10. İZMİR ÖYKÜ GÜNLERİNDE ÇIĞLIĞA DÖNÜŞEN BİR "İKTİDAR VE MİZAH" SÖYLEŞİSİ...

Konak Belediyesinin düzenlediği 10. İzmir Öykü Günleri 23-24 Şubat 2012 tarihlerinde, Dr.Selahattin Akçiçek Eşrefpaşa Kültür Merkezinde gerçekleşti. 2 gün süren etkinliklerin içersinde mizahı ilgilendiren bir söyleşi de vardı. 24 Şubat Cuma günü, Öykü Günlerinin finalinde son etkinlik olarak "İktidar ve Mizah" konuşulacaktı.

Ancak 4 konuşmacıdan ikisi; Muzaffer İzgü ve Tan Oral ne yazık ki söyleşiye gelmediler. Geriye kalan iki konuşmacı; Bahadır Baruter ve Cihan Demirci ile söyleşinin yöneticisi Melih Ergen sahnedeydi. Yönetici olarak kısa bir giriş yapıp, sözü son yıllarda yaşadıklarından ötürü "dolmuş" bir halde oraya gelen konuşmacılara vermesi beklenen Melih Ergen çok uzun bir girizgah yaptı. Sonra sözü Cihan Demirci'ye verdi. Cihan Demirci, mizahın kaynağının "neşe" değil aslında "hüzün" olduğundan yola çıkarak mizah yazarlığı ve çizerlik macerasında iktidar ve mizah ilişkisi anlamında geçmişten bugüne yaşadıklarından örnekler verdi, ve son yıllarda bir mizahçı olarak yaşadığı baskıları ve bu anlamdaki korkunç yalnızlığını anlatarak, altını çize çize; "Ben bugün buraya söyleşiye katılmaktan çok çığlık atmaya geldim" dedi.

Oldukça dertli olan, hakkında açılan dava sayısının 11'e çıktığını söyleyen Bahadır Baruter de tıpkı Cihan Demirci gibi oldukça karamsar ve ağır bir tablo çizerek; "Aslında ülkede bir iktidar sorunundan çok rejimin değişmesi sorunu var, bu yüzden sorun çok daha derinlerde" diyerek 1923'te kurulan Cumhuriyet rejiminin bittiğini başka bir rejime geçildiğini ifade etmeye çalıştı. Bahadır Baruter, mizahçı ağabeylerinden yana da dertliydi. Çünkü yaşadıkları karşısında "yalnız" bırakıldığını düşünüyordu, bu anlamda eski kuşak ağabeylere de eleştirisini yapmaktan çekinmedi. Muzaffer İzgü ve Tan Oral'ın bu söyleşide konuşmacı oldukları halde bulunmaması, en azından bir mesaj dahi göndermemeleri acaba bunun bir kanıtı mıydı???

İki mizahçının sarsıcı, silkeleyici, samimi konuşmasının arasına girerek, söyleşiye gelmediği halde Tan Oral'ın özgeçmişini okuyan ve sanki ordaymış gibi bir mizansenle Tan Oral'ın bir gazete röportajından bölümler okuyan Melih Ergen ise söyleşideki atmosferin düşmesine neden oldu. Salonu dolduran izleyicilerin sorularıyla söyleşi noktalandı. Bu arada şunu belirtmek de yarar var. 24 Şubat Cuma günü bu söyleşinin başladığı saatlerde, Konak Belediyesinin geçenlerde açtığı Neşe ve Karikatür Müzesinde Devrim Demiral'ın konuşmacı olarak yer aldığı bir başka karikatür söyleşisinin olmasını anlamak da mümkün değildi. Acaba bu yüzden mi salonda sadece 3 İzmirli karikatürcü vardı?.. Karikatürcülerin-mizahçıların siyasi-toplumsal-sosyal anlamdaki üretimlerine dair ağır sıkıntıların varolduğu ve bunlara dair bir söyleşinin yapıldığı bir anda müzede her zaman yapılabilecek bir söyleşinin olması doğrusu bize özgü plansızlığa-programsızlığa yeni bir örnekti. Ülkede ağır bir baskı ortamı varken, İzmir dışından gelen mizahçılar artık "yürek" isteyen bu konularda konuşmaya gelmişken İzmirli karikatürcülerden sadece; Mustafa Yıldız'ın, Birol Çün'ün ve Tufan Selçuk'un salonda gözükmesi üzücüydü. Daha geçenlerde İzmirdeki müzenin açılışında, danışman olarak görülen ama belediye başkanına açılan bu müzenin ülkedeki ilk karikatür müzesi olmadığının bilgisini bile vermeyen Tan Oral'ın böylesi hayati bir söyleşide adının yer almasına rağmen gelmemesinin de altını bir kez daha çizerek yazımızı noktalayalım...

Yönetici olmasına rağmen konuşmacılardan biri olarak devreye giren Melih Ergen sözü uzatıyor, yaşadıkları baskıdan bunalmış iki mizahçıyı gerdikçe geriyor, sonra da konuşmacılara fazla konuştunuz diyor....


10. İzmir Öykü Günlerinin 23 Şubat Perşembe günü yapılan açılışından...


10. İZMİR ÖYKÜ GÜNLERİNE KATILAN YAZAR-ÇİZERLER, ÖYKÜ GÜNLERİNİN ONUR YAZARI LEYLA ERBİL VE KONAK BELEDİYE BAŞKANI HAKAN TARTAN İLE AÇILIŞ TÖRENİ SONRASINDA SAHNEDE...


27 Şubat 2012 Pazartesi

MODERN ANLAMDA KARİKATÜRÜMÜZÜN KURUCUSU SAYDIĞIMIZ CEMAL NADİR GÜLER'İ ÖLÜMÜNÜN 65. YILINDA SEVGİYLE ANIYORUZ...

Cemal Nadir Güler... 1902 yılında doğdu, 27 Şubat 1947'de ise henüz 45 yaşındayken dünyaya veda etti. Aradan 65 yıl geçti... Ekonomik sıkıntılarla geçen kısa ömrüne bazı insanların 100 yıl yaşasa sığdıramayacağı kadar öncülüğü, yeniliği ve üretimi sığdırdı. Bu yıl aynı zamanda onun doğumunun 110. yılı. Karikatürcüler Derneği 2002 yılında Cemal Nadir Güler'in 100. doğum yılı nedeniyle bir yıl boyunca süren etkinlikler yapmıştı. Bu etkinliklerin çoğunda emeği bulunan o dönem derneğin sekreterlğini yapan Cihan Demirci, 2002 yılında, Karikatürcüler Derneğinin bastığı "Cemal Nadir 100 Yaşında" adlı kapsamlı kitabı hazırladı. Bugün derneğin sitesinde Cemal Nadir anılırken derneğin bastığı bu yüzakı kitaptan bahsedilmiş ama, kitabı hazırlayan, üstelik ticari bir kitap olmadığı için herhangi bir telif karşılığı olmadan sadece sevgiyle hazırlayan Cihan Demirci'nin adı unutulmuş. Bu şık kitabın görsel tasarımını da Servet Gürel yapmıştır. Aynı yıl Cemal Nadir için bir başka kitap daha yayınlanmıştır. "Cemal Nadir Caddesi" adlı bu kitabı da karikatürcü Kamil Yavuz hazırlamıştır.


CEMAL NADİR GÜLER'İN KIZI GÖNÜL TUNAMAN'IN BABASININ ANISINA OLAN SAYGISI...



MİZAHHABER ÖZEL HABER- 2002 yılında "Cemal Nadir 100 Yaşında" adlı kitabı hazırlarken Cemal Nadir Güler'in kızı, Gönül Tunaman hanımefendi ile sıkı bir diyalog kuran ve onun bizzat verdiği döküman, belge ve fotoğraflarla bu kitabı hazırlayan Cihan Demirci geçenlerde kendisine ulaşan bir mail nedeniyle Gönül Tunaman'ı aradı. Gönül hanıma Amerika'da okuduğu yıllarla ilgili olarak ulaşmak isteyen bir kuruluştan gelmişti bu mail. Sohbet sırasında konu tabii ki Cemal Nadir ustaya geldi dayandı. Görüldü ki, Gönül hanım hakikatlı bir evlat olarak babasının haklarına hâlâ sahip çıkıyor. İlerleyen yaşına ve sağlık sorunlarına rağmen babasının haklarının peşinden koşuyor. Öğrendiğimize göre; subjektif karikatür tarihçisi olarak nitelendirdiğimiz Turgut Çeviker 2010 yılının sonlarında çıkan karikatürlerle Cumhuriyet tarihini anlattığı 3 ciltlik kitabında kullandığı Cemal Nadir Güler karikatürleri için gereken inceliği göstermemiş, izin alınmadan kitabın çıkmasının ardından karikatür başına 35 TL gibi komik bir telif ödenmiş. Bunun üzerine avukatı aracılığıyla, kitabı basan NTV Yayınlarına dava açmaya hazırlanan Gönül Tunaman'a bu dava girişimi sonrasında yayınevi ciddi bir telif ödemiş. Böylece kitabın hazırlayıcısı Turgut Çeviker, zaten oldukça maliyetli olan bu lüks ve pahalı kitabı basan NTV Yayınlarına ciddi bir maliyet getirmiş. Yukardaki küçük fotoğrafta Cemal Nadir'le kızı Gönül'ü görüyorsunuz.

Çağdaş karikatürümüzün kurucusu saydığımız, karikatürümüze pek çok ilki ve yeniliği getiren, ilk çizgi bantı çizen, pek çok çizgi bant kahramanı yaratan, günlük gazete karikatürünün babası, karikatürü halkla buluşturan, halka sevdiren ilk büyük usta, genç karikatürcülerle ilgilenen, onlara kapı açan, 45 yıllık kısacık ömrüne iki dünya savaşı bile sığan, müthiş bir yaşam mücadelesi veren ve geriye saygın, öncü, yenilikçi bir isimle, babasının haklarının hala peşinde koşabilen kızı Gönül Tunaman'ı bırakan, büyük ustayı 65. ölüm yıldönümünde ve daha da ötesi 110 yaşında sevgiyle anıyoruz...








 NEHAR TÜBLEK KARİKATÜR YARIŞMASINDA BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ BURAK ERGİN'İN OLDU...

17. Nehar Tüblek Karikatür Yarışması’nda birincilik ödülünü Burak Ergin kazandı. Yarışmanın ödül Töreni 6 Mart 2012’de Akadlar Kültür Merkezi’nde saat:19.00'da yapılacak.

6 Mart 1995’te vefat eden, karikatürümüzün özgün ustalarından Nehar Tüblek adına Beşiktaş Belediyesi ile Karikatürcüler Derneği işbirliğince düzenlenen geleneksel karikatür yarışmasının bu yıl 17. kez gerçekleşti. Bu yılki yarışmada özel bir konu belirlenmemiş, konu seçimi sanatçıya bırakılmıştı. Yarışmaya katılan karikatürleri değerlendirmek üzere, Beşiktaş Belediyesi Başkan Vekili Kemal Çiloğlu ve karikatüristler Tonguç Yaşar, Erdoğan Bozok, Raşit Yakalı, Mahmut Akgün, Aziz Yavuzdoğan ve Ahmet Öztürklevent’den oluşan seçiciler kurulu, 21 Şubat 2012 Salı günü Beşiktaş Belediyesi başkanlık binasında toplanarak ödülleri aşağıdaki gibi belirledi. Seçiciler kurulu bu yılda 15 yaş altı ve 15-18 yaş grubu genç karikatürcülere özendirme ödülleri verdi.

16. Nehar Tüblek Karikatür Yarışması’nda ödüller şu şekilde paylaştırıldı: Birincilik Ödülü : Burak ERGİN, İkincilik Ödülü : Kürşat ZAMAN, Üçüncülük Ödülü : Mehmet SELÇUK


MANSİYON KAZANANLAR:

Selim TANRISEVEN,
Asuman KÜÇÜKKANTARCILAR,
Sait MUNZUR.

ÖZEL ÖDÜLLER:
Beşiktaş Belediyesi Özel Ödülü : Cemalettin GÜZELOĞLU
Beşiktaş Jimnastik Kulübü Özel Ödülü : Faruk KARAÇAY
Karikatürcüler Derneği Özel Ödülü : Engin SELÇUK
Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı Özel Ödülü : Özcan ÇALIŞKAN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Özel Ödülü : Musa GÜMÜŞ
Dünya Yayıncılık Özel Ödülü : Sadık PALA
Nehar Tüblek Ailesi Adına Özel Ödülü : Halit Kurtulmuş AYTOSLU

15 YAŞ ALTI:
Zeynep NAZ, 
Gülçin ÇALIŞKAN,
Çağla GAYRETLİ 

22 Şubat 2012 Çarşamba

MUSA KART ÇİZİYOR
Musa Kart'ın 22 Şubat 2012 tarihinde Cumhuriyet'in birinci sayfasında yayımlanan karikatürü...
BİROL ÇÜN ÇİZİYOR

MUSTAFA BİLGİN ÇİZİYOR
Mustafa Bilgin'in 22 Şubat 2012 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan bant karikatürü...

VAHİT AKÇA ÇİZİYOR

20 Şubat 2012 Pazartesi

SEFER SELVİ ÇİZİYOR


Sefer Selvi'nin 20 Şubat 2012 tarihinde Evrensel'de yayımlanan karikatürü...
UĞUR PAMUK ÇİZİYOR


MANİSA'DA KARİKATÜRLERLE CUMHURİYETİN ÖYKÜSÜ

Manisa Belediyesi’nin Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği işbirliği ile düzenlediği ‘Karikatürlerle Cumhuriyet’in Öyküsü’ adlı sergi, Manisa'da karikatür sevenlerin beğenisine sunuldu.


Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden Cumhuriyetimizin ilk yıllarına kadar geçen sürede çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlanmış olan karikatürlerden derlenen sergi, tarihe ayna tutması yönüyle büyük merak uyandırdı.


Manisa Belediyesi’nin Şubat ayı etkinlik programında yer alan ‘Karikatürlerle Cumhuriyet’in Öyküsü’ adlı sergi Kültür Merkezi Alt Fuaye’sinde açıldı. Sergi açılışına Belediye Başkan Yardımcısı Nursel Ustamehmetoğlu, Çocuk Merkezi Sorumlusu Fırat Özcan, Haydar Barçın Çocuk Kütüphanesi Sorumlusu aynı zamanda Karikatürcüler Derneği Üyesi İbrahim Atabey, Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilcisi Mustafa Yıldız, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Cem Koç ile, karikatürcüler Hasan Efe, Zeynep Gargi, Birol Çün ve Engin Boğaz katıldı. Yeni kuşakların Cumhuriyet Dönemi’ne ait karikatürleri mutlaka görmesi gerektiğini belirten Başkan Yardımcısı Nursel Ustamehmetoğlu, “Bu anlamlı sergiyi hazırladıkları için karikatür sanatçılarımıza teşekkür ediyoruz. Gerçekten görülmeye değer bir çalışma olmuş. Osmanlı Devleti’nin son yıllarından başlayarak, 1. Dünya Savaşı ve kurtuluş yıllarını, ve Cumhuriyetimizin ilk dönemlerine ait karikatürleri görmek, o yılların mizahına şahit olmak heyecan verici. Karikatür sanatına katkı sunan sanatçılarımızı gönülden tebrik ediyorum.” dedi. Konuşmanın sonrasında tüm davetliler sergiyi gezerek, fikir alışverişinde bulundu. Kültür Merkezi Alt Kat Fuayesi’nde yer alan sergi, 21 Şubat’a kadar ziyarete açık olacak.

Serginin açılış anında...

16 Şubat 2012 Perşembe

HALİL İ. YILDIRIM ÇİZİYOR
KARADENİZ EREĞLİ'DE KARİKATÜRCÜYE 50 BİN LİRA TAZMİNAT DAVASI

MİZAHHABER ÖZEL HABER- Karikatürcüler Derneğinin Zonguldak temsilciliğini de yapan karikatürcü arkadaşımız Kürşat Coşgun, Mizahhaber'e ilettiği maille, Zonguldak'ın Karadeniz Ereğlisinde yaşanan bir tazminat davasına dikkat çekiyor.
 
Bakın neler diyor Kürşat Coşgun: "Karikatür sanatçısı Kurtuluş Ayyıldız'ın Kdz.Ereğli'de yayınlamakta olduğu GazetEreğli adlı aylık dergisinde yayımlanan bir karikatür için, Erdemir genel müdürü Oğuz Özgen 50 bin lira tazminat istedi. Bu aynı zamanda basın tarihimizde bir karikatürcüden istenen en yüksek tazminat.


Erdemir Genel Müdürü Oğuz Özgen ile Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Başkanı Yusuf Ziya Odabaş'ın içkili bir haldeyken karıştıkları olay hakkında birçok yerel gazetede haber yayınlanmış, Kurtuluş Ayyıldız da bu haberler üzerine ilişikteki karikatürü çizerek dergisinde yayımlamıştır. İlginç olan, Oğuz Özgen konuyu gündeme getiren hiçbir yerel basın kuruluşu hakkında şikayetçi olmazken, konuyu mizahi bir dille dergisine taşıyan Kurtuluş Ayyıldız hakkında dava açtı. Erdemir yönetimi uzun süredir basın açıklamalarını GazetEreğli'ye göndermiyor, gazete mensuplarını kurum çalışmaları hakkında bilgilendirmiyordu..."

Eleştirel bir karikatür çizmenin artık ülkemizde geldiği noktayı işaret etmesi açısıdan bir hayli düşündürücü bir tazminat davası bu!..
 

15 Şubat 2012 Çarşamba

BÜYÜK USTA İSMAİL GÜLGEÇ'İ ÖLÜMÜNÜN 1. YILINDA SEVGİYLE ANIYORUZ...

Karikatürümüzün, çizgi romanımızın büyük ustalarından İsmail Gülgeç'i geçen yıl 15 Şubat tarihinde, 64 yaşındayken yitirmiştik.

Geçen yıl geçirdiği ani kalp krizi sonrası yoğun bakıma alınan karikatürümüzün ve çizgi romanımızın büyük ustası İsmail Gülgeç ne yazık ki hastanede 8 gün süren yaşam mücadelesini kaybedip aramızdan ayrılmıştı. Yaşamı özellikle sağlık sorunları anlamında büyük mücadelelerle geçen Gülgeç ustayı 15 Şubat 2011 tarihinde 64 yaşında yitirdik... Henüz 1. ölüm yıldönümünde olmasına rağmen, bugün son çalıştığı ve yıllarını verdiği gazetesi Cumhuriyet'e baktık, çoğu zaman olduğu gibi gene ne yazık ki tek bir satır göremedik...

İsmail Gülgeç son yıllarında Çanakkale'de yaşıyordu. 1988-1989 ve 1991 yıllarında Karikatürcüler Derneği başkanlığı da yapan Gülgeç, başkanlığı döneminde derneğe uzak duran pek çok karikatürcünün dernekle ilgilenmesini, üye olmasını sağladı. Çalıştığı bütün kurumlarda çizer hakları konusunda müthiş titiz davranarak, sosyal haklar anlamında ödün vermeden örnek çabalar sergiledi. İlköğrenimi sırasında geçirdiği hastalık nedeniyle ömrü boyunca zorlu bir yaşam mücadelesi veren İsmail Gülgeç, dirençli insan olma anlamında da örnek bir insandı. Usta işi çizgisi ve özellikle müthiş deseniyle geride harika çizgi romanlar, karikatürler bıraktı.

Hastaneye yattığında MİZAHHABER'de "Bugüne dek müthiş bir yaşam savaşı veren, pek çok ağır problemi atlatan sevgili İsmail Gülgeç ustaya MİZAHHABER olarak direnme gücü diliyoruz" demiştik... Ama olmadı... Türk karikatürü özgün ve usta bir imzasını daha yitirdi. Başta, yaşam savaşında her daim yanı başında olan sevgili eşi Ayça Gülgeç olmak üzere ailesine ve tüm yakınlarına, karikatür dünyamıza başsağlığı diliyor, büyük ustayı 1. ölüm yıldönümünde sevgiyle ANIYORUZ...


İsmail Gülgeç ustanın ardından MİZAHHABER'de şöyle demiştik, 1. ölüm yıldönümünde bu sözü tekrar ediyoruz: "Büyük değerlerini birer birer yitiren Karikatür dünyası, son yıllarda giderek düşen 'insan kalitesiyle' İSMAİL GÜLGEÇ gibi, sözünü kimseden esirgemeyen, doğru bildiği yoldan şaşmayan, özü-sözü bir, direnç abidesi bir çizgi ustasını çok ama çok arayacak..."


 İSMAİL GÜLGEÇ USTADAN KARİKATÜR ÖRNEKLERİ...




 (Karikatürler eşi Ayça Gülgeç'in sevgiyle devam ettirdiği Facebook sayfasından alınmıştır.)


İSMAİL GÜLGEÇ KİMDİR

İsmail Gülgeç 1947 Gaziantep doğumluydu. İlköğrenimi sırasında geçirdiği hastalık nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı. Sonraki yıllarda kendi kendini yetiştirmeye çalıştı, karikatüre yöneldi. İlk çizgileri 1968’lerde Yeni İzmir gazetesinde yayınlandı. Daha sonra Demokrat İzmir, Ege Ekspres, Devir, Milliyet gazetelerinde çizen Gülgeç’in Milliyet Çocuk dergisinde yayınladığı “Ormangiller” adlı karikatür-bantı geniş bir ilgi uyandırdı. 1979’da yayınlanan İnce memed resimli romanı (Yaşar Kemal’in yapıtıyla birlikte) yurt dışında da yayınlandı. 1980’lerde Cumhuriyet gazetesinde çizmeye başlayan Gülgeç, “Memo” adlı dizisinde tarihsel olaylardan esinlenirken “İnsanlar” adlı dizisinde günlük yaşantıdan görüntüler verdi. “Hayvanlar” adlı dizisinde de güncel, toplumsal olayları değişik bir bakış açısı içinde vermeye çalıştı. Gülgeç, Milliyet’in haftalık mizah eki Kirpi’de de çizdi.Sanatçı, Ahmet Ümit’in “Başkomser Nevzat/Çiçekçinin Ölümü (2005-Ekim)” isimli kitabını çizgi-roman olarak resimledi. Gülgeç, şarkıcı Nazan Öncel’in “7’n Bitirdin” isimli albüm kartoneti için 12 şarkıya 12 karikatür çizdi. İsmail Gülgeç, 1988, 1989 ve 1991 yıllarında Karikatürcüler Derneği Başkanı olarak görev yaptı... 15 Şubat 2011'de dünyaya veda eden İsmail Gülgeç son olarak Cumhuriyet gazetesinde "Hayvanlar" çizgi bantını çiziyordu.

İSMAİL GÜLGEÇ'İN UNUTULMAZ "HAYVANLAR"

ÇİZGİ BANTI



YAŞAR KEMAL'İN "İNCE MEHMET" ROMANINI RESİMLEYEN İSMAİL GÜLGEÇ'İN DESENİ...