YERİNE KOYDURAN
SEÇMENE DE
HAYIR!"
Karikatürcülüğünü Vatan gazetesinde sürdüren, çizgileriyle Mizahhaber'e sıkça destek veren İ. Bülent Çelik arkadaşımız "Seçmeni Kütük Yerine Koyan Seçime Hayır" kampanyamıza yazı ve karikatür iletirken bu kampanyanın alt başlığı olarak yukardaki cümleyi önermiş... Haklı... Zaten bizim başlığımızın devamında gideceğiniz yer; kendini "kütük" yerine koyduran seçmene olan tepkidir. Belki de 86 yıllık tarihinin en karanlık seçimine giden Türkiye, bu seçimlerden sonrasında, bugünleri bile aratacak bambaşka bir yapıya dönüşebilir... Kampanyamız bugün; İ. Bülent Çelik'in mektubu, 2 karikatürü ve Uğur Pamuk'un bir karikatürüyle sürüyor... Devamı da gelecek... Hala bu ülkenin sorunlarını kaleminde yüreğinde hissedebilen, "Tırsaklar-Mırsaklar" gibi belediyelerin yarışmalarından alacakları para ödüllerinden öte "karikatür" ve "ülke" adına hala dertleri olan KARİKATÜRCÜLERİ-MİZAHÇILARI, bu kampanyaya ürünleriyle katılmaya, ses vermeye bir kez daha davet ediyoruz...
İ. BÜLENT ÇELİK ÇİZİYOR
Bakın İ. Bülent Çelik neler diyor mektubunda: "Ne yazik ki, secmen kütükleri MERNİS Projesi uyarınca "teknolojik" usüllerle oluşturulmaya başlanalı beri şaibelerin de onu arkası kesilmedi. Halbuki teknoloji matematiktir. Tahmin, tezvirat kaldırmaz! Öyle mi böyle mi tereddütü içermez değil mi?..Oysa ne oldu?.. -Hani ben günahlarini almayayım ama-, Okyanusun öteki tarafindan getirtildigi soylenen yazılımlar kullanılarak teknolojik usüllerle belirlenen seçmen veritabani ciheti hükümetin eline gecti geçeli 80 yıllık bildik seçim işlerine bi haller oldu...
Bir bakıyorsun 5 milyon seçmen fazla, bir bakıyorsun 4 milyon seçmen az. Bir bakıyorsun beldeler ilçeler birbirine bağlanıyor, kaldırılıyor, indiriliyor, bir bakıyorsun hakkın rahmetine ermiş yedi ceddimiz seçmen olarak dirilip kürre-i arza avdet ediyor..
Eskiden bilemedin üç-beş çöplükten birkaç bin oy çıkardı en fazla. Şimdi ne olup bittiğini bile bilmiyoruz!..Hitini yüksek göstermek isteyen kolpacı portal kodörlerinin ziyaretçi loglarını abuze ettigi gibi, secim sonuclarının da abuze edilip edilmediği konusunda kimsenin bir fikri yok.
Tek çare, "aklı başında herkesin, 'oy'unun peşine düşüp oyunu bozması" gibi görülüyor ama bu da yetmiyor. Çünkü sayım suyum bittikten sonra neler olup bittiğinden emin değiliz.Cok kızdığımız, ruhumuzu örseleyen parmak boyamayı bile ister hale geldik. Değil parmağımıza, boyayı alnımıza sürdürmeye razı hale geldik neredeyse!.
Yahu, böyle şüphelerle demokrasi olur mu kardeşim?!
Bu nedenle açtığınız bu kampanyanın önemi çok büyük. Benzerlerinin de hızla açılması gerek. Görülüyor ki kendini kütük yerine koydurmamak kadar "Kendi kendini kütük yerine koymamak" da gerekiyor.
Sadece kütüklere kaydolmak yetmiyor. Oy kullanmak, Sandık sayımlarını takip etmek, merkeze doğru bildirilmesini sağlamak yetmiyor. Secim sonuçlarını belirleyen, harmanlayan ilan eden yazılımların güvenli olduğu ve "gudik"lenmediği konusunda da ikna edilmemiz gerekiyor.
Gönül rahatlığı ile "Ben kaniyim!" diyen var mı?.
Sevgi ve selamlarımla..."
UĞUR PAMUK ÇİZİYOR